FAŞİZM DÜNYA DA UÇ VERİYOR

2001 yılında Türkiye’de AKP iktidara geldi. 23 yıla yakındır iktidarını sürdürüyor. Devlet, ekonomi, maliye ve devlet kurumları bir çöktü. Özelleştirmelerle devlet malsızlaştırıldı. Zengin fenomenlerin yanında ayrıca korkunç zenginler türedi. Bu yetmiyormuş gibi birde siyaset sahnesinde islamofaşizm ya da İslami faşizm, İslam’ı diğer görüşlerden üstün tutan ve bu çerçevede bir politik düzen oluşturmak için, şiddet ve baskı dahil olmak üzere, demokrasi ve insan haklarına aykırı yöntemler benimseyen AKP iktidarını sürdürüyor.

Özgürlükler ve özgür basın, ifade özgürlüğü korkuya tutsak edildi. Birçok ülkede faşist sistemden yana siyasi partiler seçimler kazanmaya başladı. Geçtiğimiz aylarda Arjantin'de Javier Milei'nin, Hollanda'da Geert Wilders'in, İtalya'da Giorgia Meloni'nin kazanmasını say gitsin…

Peki, sosyal demokrasinin kalesi sayılan İsveç'te Jimmie Akesson'un liderliğini yaptığı partinin dışarıdan iktidar “ortağı” olmasına ne demeli?

Bugün Sosyal Demokratların, Yeşillerin Almanya'da tek oy alma sebebi, “faşistler iktidar olmasın” korkusu da bundandır. Fransa'da da benzer durum var.

Batı'da seçmenler “faşist” partilere niçin kayıyor?

Bu kaymaları göçmenlere bağlıyorlar. Türkiye’de 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılan seçimlerde AKP 2 milyona yakın vatandaşlık verilmiş seçmenden oy almadı mı?

Batı tarihinde hiç olmadığı kadar “kimlik çatışması” var.  İslamofaşizmin Türkiye’de faşist partilerin birçok ülkede iktidar olmasının sebeplerinden biri de ekonomik ve mali konulardan kaynaklanıyor. Örnek vermek gerekirse ABD’li ekonomist Prof. John Kenneth Galbraith’den başlamak gerekir. Kendisi korumacı, kamucu ekonomiyi savunan Keynesyen ekolünden idi.
ABD başkanları Franklin D. Roosevelt, Harry S. Truman, John F. Kennedy, Lyndon B. Johnson yönetimlerinde görev yaptı. Kennedy döneminde Hindistan'da büyükelçi olarak bulundu. Kamuda görev yaptı.

Amerikan Kapitalizmi (1952), Büyük Çöküş (1955), Varlıklı Toplum (1958) ve Yeni Sanayi Devleti (1967) gibi kitapları hep çok satanlar listesinde yer aldı. Amerikan Ekonomi Birliği (AEA) başkanı olarak 1973'de Çin'e gitti. Bu ülkenin son derece etkili bir kamucu ekonomik sistem kurduğunu yazdı. “Geleneksel bilgelik” tabirini popüler hale getiren Galbraith, 1929 krizinde olduğu gibi havadan oyunlar/ “baloncuklar” ile piyasanın dolandırılmasına karşı çıktı. Bu sebeple 2004'de son kitabı neoliberalizmin eleştirisi olan,“Masum Dolandırıcılığın Ekonomisi” oldu.

Şirketlerin “piyasa” ismiyle masumiyet yarattığına kanmamak gerektiğini belirtti…

1966'dan itibaren -BBC dahil- radyo ve televizyonlarda program yaptı. Galbraith'in yıldızı 1970'ler sonunda solmaya başladı.
Neoliberal ve Nobel Ödüllü iktisatçı Milton Friedman “birilerinin” başı çekti. John M. Keynes'e gönderme yaparak, Galbraith'in kamucu ekonomisini “19'uncu yüzyıl İngiliz hastalığı” diye tanımladı… Böylece, Galbraith'in “kandırmaca” dediği “piyasa özgürlüğü” ABD'den dünyaya yayılmaya başlandı.

Galbraith piyasa sisteminin ekonomideki başarısını kısmen kabul etse de bunun istikrarsızlık, verimsizlik ve sosyal eşitsizlik getireceğini belirtti. Bu hataları düzeltmek için kamulaştırma gibi hükümet müdahalelerini savundu…

Ama Türkiye’de kamulaştırma şöyle dursun özelleştirme yağması yapılıyor. İşte… Buna karşı PBS televizyonu Friedman'a “Kapitalizm ve Özgürlük” isimli kitabından yola çıkarak on bölümlük “Tercih Özgürlüğü” adlı programı yaptırdı.
Bu program Türkiye dahi sembol oldu. 1980'lerden itibaren Friedman'ın neoliberalizmini savunanlar ekranlara çıkarıldı, köşe yazarı yapıldı. Devletçilik, serbest piyasanın düşmanı ilan edildi. Kapitalist sistemin “tanrısı” ve dokunulmazlığı para değimliydi?

Kaç ülkede piyasa vurgunu için Anayasa değişiklikleri yapılmadı mı?

Geçmişte ünlü Freidman'ı savunan kimi ekonomistlerin birçoğu bugün neoliberalizmin ülkeler, toplumlar, insanlar üzerindeki yıkıcı etkisini eleştiriyor.  Göç sorunu bunlardan sadece biriydi. Kitleler “İslamofobi” ve benzer savlarla korkutularak seçimlerde teslim alınıyor. AKP iktidarının temeli gibi öyle değil mi? Yazık halkın evlatlarına… Faşizm dünya da uç veriyor…