Fakir maaşını alır kira, elektrik, su, yakıt parasını yani mecbur ödemelerini yapar. Bir sonraki maaşa kadar, yaşayacağı günler başlar. Ekmek kuyruğu, ucuz gıda satan marketler haftada bir gün semt pazarına akşam pazar dağılmaya yakın ucuz sebze, meyve, yeşillik almakla yaşamaya devam eder. Eşi çocuklarıyla mutludurlar. Çünkü bu insanların gözü aç değildir. Allah'a şükür ederler, azla mutlu olurlar. Baba çocuğu için bayram geçince giyecek ayakkabı alır. Çocuk, ayakkabıyı koynuna alır. Uyur giymeye kıyamaz. Babasının verdiği harçlığı, harcamaya kıyamaz. Mecbur olan harcamaların dışında fuzuli harcama yapmaz. Babasına param var diye ikinci harçlık konusunda ailesine yardım eder. Aile içinde, birbirlerine sevgi saygı duyar, huzurlu mutlu bir yaşamları olur. Bu ailelerin çocukları, toplu taşımaya bindiklerinde büyüklere yer verirler. Sevgi ve saygılı olduklarını, ailelerinden öğrendikleri gözlerinden okunur. Sağlıklı, mutlu, huzurlu, neselidir küçük espriler onu güldürür. Halkın çok büyük bölümünü fakirdir şükür eder Allah a inanır.
Gelelim zenginlere, zenginlerde para sorun değildir. Fazla konuşulmaz ailece herkes istediģini alır. O açıdan sorun yok. Zenginlerinde en büyük sorunu yiyecek giyecek konusunda marka olanları bulmak. Trabzon tereyağ, Ayvalık zeytin yağı, Kahramanmaraş biber salçası ve dondurması, İskenderun'un nar ekşisi, Şanlıurfanın isotu ve kırmızı pul biberi Gazıantep'in fıstığı, Kars'ın gravyeri kaşarı kazı, Bitlis'in balı çakşırı, Van'ın otlu peyniri Ordu'nun fındığı, Aydın'ın inciri kestanesi Bursa'nın şeftalisi, Balıkesir'in süt kuzusu Kayseri'nin tütünlük pastırması, Afyon'un kaymağı, lokumu daha sayamadığım kilosu 2000 TL olan mantarı Anamur'un muzu, Alanya'nın tropikal meyveleri, turfanda meyve sebze takibi gibi yiyeceklerin en iyilerini bulmak temin etmek gibi çok zor işleri vardır.
Telefonlar açılır, ihtiyaç olan her şey yerinde ısmarlanır. Nakliye firmalarına verilen mallar takip edilir. Geldiğinde alınır, yakın akraba, arkadaşlara tattırılır. Bununla mutlu olunur. Zenginin, 20-30 takım elbisesi, 60 tane gömleği, kravatı, tişörtü, 30 çift ayakkabısı, çorabı, kemeri ve iç çamaşırı vardır. Hangisini giyeyim diye çok büyük sıkıntı çeker giyer. Bu olmadı diye çıkarıp, diğerini giyerek evden çıkar. Çocukları, küçükse bakıcı sorunu kafasında okulda ise uyuşturucu sorunu kafasında olur. Eşi, arkadaşları ile toplantı merak, iş yerinde çalışanların sorunları şişman oldukları için sağlık sorunları kanser kalp has talıkları korkusu işi ile rızklı olan konular. Davetlere icabet gibi sorunlar kafasındadır. Bunlarla geçen sürede, yorgun düşer yatağa girdiğinde, uykuya geçmesi sabah uyandığında bomba gibi olması imkansızdır. Böyle geçen uzun bir ömürde hangisini yaşamak istersiniz. bilemem hiç bir şey söyleyemem.
Galatasaray, Avrupa kupasını kazanacağı iddiasıyla çıktığı Sparta Prag maçını kaybedip elendi. Bu bize rakibi küçümsememeyi, ciddiye almayı gösterdi. Teknik direktör Okan Buruk, defansı sıkı tutup kontratakla galibiyeti aramalı idi. Porto Arsenal maçında, Porto Arsenala şut artırmadı. 90'da uzaktan sutla galibiyeti aldı. Benfika'da aynen rakibi kaleye yanaştırmadı maç, 0-0 bitti. Galatasaray, Türkiyedeki takımlar gibi görüp yanıldı, elendi Okan Buruk içinde kötü oldu Avrupa'da büyük bir kulüp çalıştırma ihtimalini azalttı. Şimdi dağılmadan şampiyon olmak, kupalar almak için kilitlenmek zamanı.