EYT İLAVE BİR YÜKMÜDÜR?

EYT konusunda herkes ahkâm kesiyor, önüne gelen görüş bildiriyor! Bu çerçevede açıklamalarda bulunan Çalışma ve Sosyal...

EYT konusunda herkes ahkâm kesiyor, önüne gelen görüş bildiriyor!

Bu çerçevede açıklamalarda bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Ertuğrul Soysal, “Bir ay sonra artık EYT sorununu konuşmayı bırakmış olacağız” demiş.

EYT düzenlemesi konusunda teknik çalışmaların devam ettiğini bildiren Soysal, şu sözleri sarfetmiş: “İşin teknik detaylarına vakıf olmadan yapılacak eleştiriler gerçekçi ve yapıcı olmayacaktır. Yaş şartı olmadığında emekli olabileceklerin sayısı 1,6 milyon civarında. Bu sayı daha artacaktır. Bu nedenle emeklilerimizin hem kamu bütçesine hem de işverene getireceği ilave yükü doğru hesaplamak ve buna göre aksiyon almak durumundayız. Bakanlık olarak hedefimiz, yıl bitmeden çalışmalarımızı tamamlamak, Meclis’e sunmak yönünde. Sayın Cumhurbaşkanımızın da bu yönde açıklamaları oldu. Öyle inanıyorum ki bir ay sonra biz artık EYT sorununu konuşmayı bırakmış olacağız.”

Bu arkadaş anlaşılan o ki daha ne hakkında konuştuğunu bile anlayamamış, EYT haksızlığının ortadan kaldırılması ile kamuya ve işverene ilave bir yük getirilmesinden falan bahsediyor.

Yahu kardeşim ortada gasp edilmiş bir hak var, bir hak!

Sen devlet olarak çalışanların kanuni olarak hak ettikleri bir kazancı hukukun en temel ilkelerine aykırı olarak 20 küsur yıldır gasp etmişsin, insanlara ödemiyorsun ama hala kalkıp devlete getireceği ilave yükten falan dem vurmaya çekinmiyorsun, olacak iş mi bu yahu?

Tamam, IMF emretti ve siz de 20 küsur yıldır harfiyen uyuyorsunuz ama ortada bir hak hukuk var, izan insaf ve vicdan var yahu.

Bu insanlar bir kamu kurumu olan SSK ile bir sözleşme imzalamış, sözleşmenin koşulu belli, şartı şurtu belli. Devlet sonradan bir kanun çıkarmış, bu koşulları tek taraflı olarak değiştirmiş, mezarda emeklilik denilen bir düzenlemeye imza atmış ve kazanılmış hakların üstüne yatmış.

Peki, ama hiç değilse sözleşme hukukunu ve kazanılmış hakları ortadan kaldıracak şekilde bu düzenlemeyi geriye yürütmeseydi ya.

Bakınız bu düzenlemeyi geriye yürütmek hukukun en temel ilkesi olan kanunların geriye yürütülemeyeceği ilkesine yüzde yüz aykırıdır.

Devletin burada ilave bir yük altına girmesi söz konusu bile değildir, tam tersine devlet sözleşme ile doğan yükümlülüklerinin üstüne yatmış yıllardır insanların haklarını ödememektedir. Talep edilen sadece ve sadece hiç değilse bundan sonra vatandaşlar daha fazla mağdur edilmeden bu hakların ödenmesidir.

Gelelim işverenlere bir ilave yük getirip getirmeyeceği konusuna.

Bak dostum işverene düşen tek yükümlülük bu insanlar emekli olurken kıdem tazminatlarını ödemektir ve bu da ilave bir yük değil zaten çalışma kanunu hükmü gereği işverenlerin ödemekle yükümlü olduğu temel bir mükellefiyettir. Nereden çıkarıyorsun ilave yük konusunu? Senin mi kafan karışık yoksa milletin kafasını karıştırarak selden kütük kapmaya, bir müddet daha emekçilerin hakkının, hukukunun üstüne yatmaya mı çalışıyorsun?

Bir takım zevat da kalkmış diyor ki: EYT yükünü karşılamaları için kamu kaynaklarından patronlara faizsiz ya da enflasyon karşısında her hangi bir önem taşımayan bir faiz seviyesinde kredi verilsin, bu şekilde patronlar desteklensin?

Yahu patron zaten kar zarar, maliyet hesabını yaparken kıdem tazminatını bu maliyetin içine koymuş, hesabını kitabını ona göre yapmış olmalıdır, yok yapmadıysa bu da onun sorunu ve basiretsizliğidir. Neden kamudan ona kaynak aktarıp bu kıdem tazminatlarının maliyeti kamulaştırılsın?

Patronlar kar ederken kamu ile paylaşıyor mu ki maliyeti kamuya paylaştıralım?

Sevgili okurlarım açıkçası ortada korkunç bir lobi dönüyor, EYT bahanesi ile patronlara enflasyon oranının çok ama çok altında bir faiz ile kamu kaynaklarından kredi kullandırılıp bu kıdem tazminatları durduk yerde halka ödettirilecek gibime geliyor.

Demedi demeyin bu gidişle sonuçta yırtılan gene halkın gömleğinin yakası olacak.