ENFLASYONU DÜNYADAKİ GİBİ ALGILAMIYORUZ

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Arab News’a verdiği söyleşide “Enflasyonu dünyadaki gibi algılamıyoruz. Bunu insan...

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Arab News’a verdiği söyleşide “Enflasyonu dünyadaki gibi algılamıyoruz. Bunu insan temelli bir yaklaşımla görüyoruz. İnsanların işini kaybetmesini istemiyoruz” diye konuşmuş.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati konuşmasında “Enflasyonla mücadele için insana odaklandık. Büyüme istiyoruz ama insanların işini kaybetmesini istemiyoruz. Üretim ve verimliliğin devam etmesini istiyoruz. Enerji fiyatlarının üzerindeki baskı azaldığı için şanslıyız. Enflasyonu dünyadaki gibi algılamıyoruz. Bunu insan temelli bir yaklaşımla görüyoruz. İnsanların işini kaybetmesini istemiyoruz. İşlerini kaybetmemeleri için elimizden geleni yapacağız.” Demiş.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Aralık ayında enflasyonun yavaşlayacağını ve gelecek yıl için yüzde 25 enflasyonun hedeflendiğini ifade ederek, bu konuyu çözme hususunda kararlı olduklarını da belirtmiş.

Tarım ürünleri fiyatlarının düştüğünü anlatan Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, geçen yılki Döviz ataklarının enflasyona olan etkisinin azaldığına da dikkat çekmiş.

Bu satırları okuyunca ben Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin enflasyonun ne olup ne olmadığını gerçekten de algılayıp algılamadığı konusunda cidden büyük bir tereddüde düştüm.

Birçok defa anlattığım, yazdığım çizdiğim gibi enflasyon tamamen parasal bir olgudur, bu olgu mal ve hizmetlerin alım satımında kullanılan paranın değer kaybetmesi ile ortaya çıkar. Enflasyonu arz talep nedeni ile mal ve hizmet fiyatlarındaki değişimlerle eşleştirmek enflasyonu ve enflasyona sebep olan paranın değerindeki değişimi anlamamaktan kaynaklanmaktadır. Enflasyonun sebebini anlamadan enflasyon ile mücadele etmek ise asla olası değildir!

İktidarlar enflasyonu daima bile isteye, taammüden yaratırlar amaçları mali yükümlülüklerinden kurtulmak ve bu arada koruyup kolladıkları imtiyazlı kesimleri de mali yükümlülüklerinden kurtarmaktır ve bu konudaki suçlarını gözlerden saklamak içi topu taca atar, arz talep kanunundan falan dem vururlar.

Oysa enflasyonu yaratan denklem çok basittir:

  1. Dolaşımdaki paranın miktarı artarsa değeri azalır ve satın alma gücü düşer.
  2. Parayı basan otoritenin itibarı azalırsa o paranın değeri de azalır ve satın alma gücü düşer.

Bu iki sebep ortadan kaldırılmadığı müddetçe enflasyon ile mücadele etmek ve kazanmak asla mümkün değildir.

Enflasyon daima yoksulu daha yoksul ve zengini daha zengin yapar çünkü zengin kesim gelirini sabit bir ücret karşılığı elde etmez, kar, rant ve faize dayalı gelire sahip olan zengin kesim gelirini enflasyona, hatta beklenen en yüksek gelecek enflasyona göre ayarlayarak enflasyonun servet, birikim ve gelir aşındırıcı etkisinden kurtulabilir. Oysa geliri bir işveren tarafından belirlenen ve pazarlık gücü düşük olan emekçilerin geliri enflasyon ile erir, satın alma güçleri düşer, yoksulluk ve yoksunluğa duçar olurlar.

Dünyadaki tüm aklı başı yerinde politikacılar enflasyonu zengini daha da zengin yoksulu daha da yoksul yapan bir felaket olarak algılar ve enflasyon yaratmamaya ve eğer enflasyonist bir baskı ortaya çıkarsa bununla mücadele etmeye özen gösterir.

Dünyadaki ekonomi konusunda bilgili ve finansal okuryazarlığı yüksek olan halklar ise enflasyonun devletin taammüden yarattığı bir olgu olduğunu bilir, bunun gelecekteki ekonomik hak ve menfaatlerini tehdit ettiğini düşünür ve devleti enflasyonist politikalar kullanarak yönetmeye kalkan iktidarlara hesap sorar, sandıkta oy vermezler.

Nureddin Nebati ve diğer iktidar mensuplarının bu tip söylemleri sadece enflasyonun ortaya çıkışındaki suçlarını gizlemeye ve örtbas etmeye yöneliktir.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin “Enflasyonla mücadele için insana odaklandık” sözü ise koskoca bir palavradan ibarettir çünkü insana odaklanan bir iktidar hiç bir zaman enflasyonist politikalar uygulayarak enflasyon yaratmaz.

Demedi demeyin Nureddin Nebati ve takım arkadaşları insana değil patronlara ve iktidara odaklı politikalar güder, sadece bu gerçeği halkın görmesini, bilmesini istemez…