Enflasyon Verileri Ne Diyor?

Son açıklanan enflasyon rakamları gösterdi ki, 2025 yılı içinde bulunduğumuz yılı da aratacak. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre TÜFE Kasım ayında yüzde 2,24 oranında artış gösterirken yıllık bazda enflasyon yüzde 47,09 olarak hesaplandı. Böylece Merkez Bankası’nın yıl sonu hedefi olan yüzde 44 oranındaki enflasyon hesaplamalarında da sapma gerçekleşti.

Enflasyon Araştırma Grubu’na (ENAG) kasım ayına ilişkin enflasyon verilerini açıklarken, TÜİK’e göre yüzde 100’lük bir oranda enflasyon yaşandığına dikkat çekti. ENAG, kasım ayında enflasyonu aylık bazda yüzde 4,06, yıllık enflasyonu ise yüzde 86,76 olarak açıkladı.

Kasım’da en büyük artış yüzde 5,10’la gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yaşanmış. Aylık gıda enflasyonu birçok ülkenin yıllık enflasyonun da üzerinde gerçekleşirken, taze sebze fiyatlarında yıllık fiyat artış yüzde 126 olmuş.

Alt gruplarda en yüksek enflasyon oranı yüzde 7,23 ile “giyim ve ayakkabı” grubunda gerçekleşmiş. Onu yüzde 7,17 oranla “ulaştırma” grubu takip etmiş. Eğlence ve kültür grubunda ise enflasyon oranı yüzde 6,67 olarak gerçekleşmiş.

Dar gelirli haneleri en çok etkileyen kira artış oranın da tavan zam oranı yüzde 60.45 seviyesine ulaşmış. Hem konutlarda hem de iş yerlerinde Aralık ayı tavan yüzde 60,45 olarak uygulanabilecek.

TÜİK, yıllık gıda enflasyonunu yüzde 48,57 olarak açıklamış. Ancak bu enflasyonun, halkın hissettiği gerçek enflasyonu yansıtmaktan oldukça uzak bir oran olması yine toplumun tüm kesimleri tarafından eleştirilere neden olmaya devam ediyor. TÜİK’in açıkladığı enflasyon verilerine göre yıllık olarak yüzde 48,57 artış gösteren gıda fiyatlarını, dar gelirli yurttaşlar nasıl yansıdığına da bir bakmakta yarar var.

DİSK-AR’ın TÜİK verilerinden yararlanarak yaptığı hesaplamaya göre emeklilerde gıda enflasyonu yüzde 67 oldu. En düşük gelir grubunda yaşayan yüzde 20’lik grubun enflasyonu yüzde 120 hissettiği de yapılan açıklamalar içinde yer alıyor.

Büro Emekçileri Sendikası “Kamu Emekçilerinin Enflasyon Sepeti Araştırması” sonuçlarına göre de BES/TÜFE bir önceki aya göre yüzde 2,31, yıllık ise yüzde 67,13 artış gerçekleşmiş. Sendikanın hesaplamalarına göre 2024 yılı Ocak-Kasım döneminde çalışanların enflasyonu yüzde 60,25 olmuş. Büro Emekçileri Sendikası, kamu çalışanlarının 2024 yılının on bir ayında ücretlerinde 50,25 puanlık enflasyon kaybına uğrandığı dikkat çekiyor.

Bu gelişmelerin ışığında gelelim en can alıcı soruya. SSK ve Bağ-Kur Emeklileri yıl sonunda ne kadar zam alacak?

Yıl sonu enflasyonu, Merkez Bankası’nın beklentileri doğrultusunda yüzde 44 olursa bu yılın Temmuz-Aralık dönemindeki 6 aylık enflasyon yüzde 15,45 olarak gerçekleşecek böylece, SSK ve BAĞ- KUR emeklilerine, Ocak ayında, bu yılın Temmuz–Aralık dönemindeki enflasyon oranında, yani yüzde 15,45 oranında zam yapılacak. Buna ilave bir yüzde 5 zam gelebilir mi?

Bugünkü şartlarda gelme ihtimali oldukça düşük. Ancak, Cumhurbaşkanı Erdoğan, “yüzde 5’te benden olsun” derse o zaman yüzde 20 oranında bir artış beklenebilir. Bu da gösteriyor ki, kök maaşı 12 bin 500 liranın altında olan yaklaşık 4.5-5 milyona yakın emeklinin maaşlarında bir artış olmayacak. Onlar yine 12 bin 500 lira almaya devam edecekler. Burada, yine Hazine’nin katkısıyla ilave bir eklenti yapılıp, bu geniş kitlenin rahatlaması sağlanır mı onu da önümüzdeki günlerde göreceğiz.

Özetle;
Enflasyonda beklenen iyileşme tüm çabalar karşın gerçekleştirilemiyor. Çünkü, enflasyonun sorumlusu olarak görülen yüzde 80’lik kesim, yoklukla mücadele ederken, bir eli yağda bir eli balda olan kesimlerden ve de kamudan beklenen tasarruf bir türlü sağlanamıyor. Asgari ücretlerin artırılması enflasyonu olumsuz yönde etkiliyor diyenlerin, son bir yılda asgari ücrete bir kuruş zam yapılamasına karşın enflasyonla mücadelede sınıfta kaldıklarını görüyoruz.


Enflasyonla mücadelede başarısız olunmasının en temel faktörü, gıda fiyatlarında yaşanan yükselişin bir türlü önlenememesinde yatıyor. Tarım ürünlerinde ne ithalatçı ülke konumuna gelmemiz, ülke içinde tarımda yaşananlardan habersiz, raflara bakarak her şeyin yolunda gittiğini düşünen, Tarım Bakanlığımızın artık ülke gerçeklerine dönmesi gerekiyor. Unutmayalım, Türkiye ürettikçe, ürettiğini ucuza mal ettikçe, bu mücadeleden galip çıkabilir.