Dünyanın En Büyük Satranç Müzesi’nde Türk Devletleri Buluşması


Satranç elle değil akılla oynanan bir oyundur.

Yazının konusu bir müze, yeri Ankara, dünya sıralamasındaki yeri bir numara!

Tescilli. Dünyanın en büyüğü unvanını Guinness Rekorlar Kitabı’na girerek tescilleyen bir müze.

Gökyay Vakfı Satranç Müzesi…

Yarım asırlık birikim


Maden, seramik, ağaç, taş, balık kemiği, sabuntaşı, döküm, mermer, keçe, kristal, cam, mermer tozu-polyester, fildişi gümüş-altın varaklı…

Rekorlar kitabına girdiğinde 412 satranç takımı varmış.

Şimdi hazır olun!

Dünyada rakipleri henüz 500’lü sayılara ulaşamamışken Sevgili Birten ve Akın Gökyay Çifti ile son görüşmemizde takım sayısının artık 700’ün üstünde olduğunu söylediler. Yani, ‘412’yi geçtik!’ diyerek Guinness Rekorlar Kitabı’na başvuru yapacak olanların vay haline! Karşılarında yarım asırlık bir koleksiyon var, dile kolay!

Türk dünyasını bir araya getiren etkinlik


Yazının girişinde anonim bir söz satrancın akıl oyunu olduğunun altını çizerken, Müze de dünya lideri olma özelliğini akıllıca kullanıyor, harika işler yapıyor. Geçen sene Latin ülkeleriyle etkinlik yapmışlardı, bu sene Türk devletleriyle yaptılar.  

Geçen sene Latin ülkeleri müzenin avlusunda kurulu masalarda ülkelerinden gelen yöresel ürünler, yayınlarla ziyaretçileri Ankara’dan alıp kendi ülkelerine götürmüşlerdi, bu sene yolculuğun benzeri Türk cumhuriyetlerine yapıldı. Ülkelerin elçileri, temsilcileri, ilgililer, yetkililer ve müze dostlarının katılımıyla.

Düzenlenen satranç turnuvasında Azerbaycan’dan Rufat Abdullayev birinciliği alırken, ödülü Özbekistan Büyükelçiliği’nin özel tasarım satranç takımı oldu. İkinci yine Azerbaycan’dan Anar Selimov olurken, üçüncü Kazakistan’dan Yelyrys Lesbay oldu.

                       Turnuvanın kazananları

Geçen seneden bileklik


Ülkelerin geçen sene etkinlik için hazırladıkları köşelerden Guatemala’dan bileklik kaldı aklımda. Endişe bebekleri adıyla biliniyor. Sıkıntılı mısınız, geceden takıyorsunuz bilekliği, sabah sıkıntınız uçmuş olarak uyanıyorsunuz!

Bileklikte bizim Anadolu’nun, Orta Asya’dan gelen geleneksel motiflerini bulmuş pek hoşuma gitmişti. Çalışma odamda, karşımdaki kitaplık kapağında asılı, hazır! Artık sıkıntılar korksun!

                        Özbekistan satranç takımı

                       Kazakistan satranç takımı

                       Kırgızistan satranç takımı

Bu seneden tat kaldı aklımda!


Bu sene… Binlerce yıllık geleneksel Türk içeceği kımızın tadına bakma şansı buldu ziyaretçiler. Türkmenistan masasında ahşap kâselerde sunuldu. Sizi bilmem benim için ilkti! Atalarımızın binlerce yıldır kısrak sütünün fermente edilmesiyle elde ettiği içeceği ilk defa Satranç Müzesi’nde içmek çok güzeldi elbette ama neler düşündürmedi ki?

Midas’ın tümülüsü diye ünlenen dünyanın ikinci büyük tümülüsünde (sonradan babasının olması gerektiğine karar verilen) dev kazanın içinde tortu bulundu. Tortu bir çeşit içecekti. 2500 yıllık bir tarifti, bizim topraklara kısmet olmuş, toprağın altından bizim ellerimize çıkmıştı…

Midas birası yazın, İngilizce, epeyce ödül almış bir marka çıkacak karşınıza, ta Amerika’dan. Açıklamasında bizim topraklara değinmeden geçmemişler, sağ olsunlar. Her yıl ödül almışlar sundukları tatla. Kendi ülkelerinin kuruluş yıldönümlerinin yanına iki sıfır daha koyunca erişilebilen, sadece bizim topraklarda yaşamış bir kadim uygarlığa ait tarifle…

Nedense binlerce yıllık geleneksel kımızımızı ilk kez içtikten sonra aklıma geliverdi! Bir de kefir var aklıma gelen, ondan da bahsetmeyeyim, siz anladınız! O halde bir teşekkür daha gelsin Müze’ye.

Ziyaretçiler, Müze’nin çiçeği burnunda müdürü Duygu Sapaz’ı da tanıma fırsatını buldu. Tescilli birinci Müze’nin çizgisinin daha yukarılara çıkacağına emin, kendisine başarılar diliyorum.

İyiler kazanır


Müze, bu sene kuruluşunun 7. yılını kutlarken Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın özel ödülünü aldı. Kurulduğu yıl almalıydı diye düşünmeden edemedim, gözlerimi kapadım. Hayalimde Müze’nin girişindeyim! Başta ilgili belediyeler olmak üzere, pek çok kurum ve kuruluş bu müzeye o kadar çok ödül vermiş ki, ödüller girişteki panoya sığmıyor!

Bol ödül kazanmayla ilgili hayali, yine dünyada eşi olmayan, sanatçının tamamen eli ve emeğiyle yaptığı Mustafa Ayaz Müzesi için veya bir belediye başkanının (Enver Demirel) ‘Hayalimdi’ dediği, Sanatçı Alper Çınar ile hayata geçirdiği Türk Tarih Müzesi için de düşünürüm.

Satranç Müzesi, Mustafa Ayaz Müzesi veya Türk Tarih Müzesi… Ankara’nın dünya çapında özellikleri olan ve memleketimde bilinme ve gezinme sayısı ters orantılı müzeleri onlar. Hak ettikleri ilgiyi görecekleri, ödüllerin yağacağı günler yakın, eminim.

Bakın Charles S. Faddis ne demiş!

“Birinci kural. İyiler her zaman kazanır. İkinci kural, iyiler kaybederse oyun yeniden oynanır!”

                      ‘Pantolon Askısı Kardeşliği!’

                      Sevgili Akın Gökyay ile bu pozumuzu pek seviyorum!

Müze için gerekli bilgiler 


gokyaysatrancvakfi.org.tr Ulucanlar Cd. Basamaklı Sk. 3 Altındağ adresinde Pazartesi hariç 10.00 – 18.00 saatleri arasında açık Tam 40 TL, Öğrenci 20 TL, Grup (10 kişi ve üstü) 15 TLMüzeKart+ sahipleri ile 65 yaş ve üstü %25  indirimli