Martin Scorsese
Sinema dünyasına Robert De Niro ve Leonardo DiCaprio gibi Yahudi yıldızları kazandıran Martin Scorsese gözdelerini bir araya getirip 'Dolunay Katilleri/ Killers of the Flower Moon' filmini yapınca seyrederken başıma birden fazla şey geleceğini tahmin etmem gerekiyordu... Dönem filmi seyretmeye hazırlanmıştım.. Görünen anlamın dışındaki derin anlamın çözümlenmesiyle uğraşan göstergebilimci (semiotician) değilim ama huyum kurusun öküz altında buzağı aramadan duramam. Can Dündar’ın ‘Mustafa’ filmi yönlendirmeli anlatıya iyi örneklerden biridir. O filmde, Atatürk’ü organikleştiriyorum ayağına, değersizleştirmeye çalışma çabasından başka bir şey değildir aslında. Nitekim zamanın ruhunu yakalama ustası Scorsese ters köşe yapıp, sanki Gazze'nin alev alev yanacağını önden bilirmiş gibi, Yahudilere fena halde çakmış filmde.1900'lü yıllar... Osage Kızılderililerinin petrol çıkan arazisine Yahudi mafyası çöküyor... Aynen bugün Filistin'e çöktükleri gibi. Tıpkı Avrupa'da ki banker/simsarların borçlandırma yoluyla Avrupa'nın tüm değerli arazilerine çökmeleri gibi.
https://www.beyazperde.com/filmler/film-54783/ Venedik Taciri filmini anımsayın). Bizim Galata Bankalar Caddesine adlarını veren Kamondo ailesi vb. Seferad Yahudilerinden bankerlerin Osmanlıyı borçlandırarak kapitülasyonlar batağına sürüklemeleri gibi. Genlerinde var...Dinleri imanları para...Ari ırk falan hepsi palavra… Yahudilerin PARA HIRSLARI; Adolf Hitler tarafından Nazi Almanya’sı döneminde, Holokost, Yahudi Soykırımı veya HaŞoah vahşetiyle, SS güçleri tarafından işgal edilen sınırlar içerisinde yaklaşık 6 milyon Yahudi'nin sistemli bir şekilde katledilmelerinin asıl nedeni.
Özel şahısların sahip olduğu Finans Kurumu ve Merkez Bankası olan FED'in ortağının; Rockefeller, Goldmans Sachs, Lehman Brothers, Kuhn Loebs, Rothschild, Warburg, Lazard ve Moses Seifs aileleri olduğunu ve FED’in doları basmakta olduğu bu ırkın PARA’yla özdeş oluşunun göstergesidir.
Dolunay Katilleri filmi, 1920'lerde Oklahoma'da petrol nedeniyle meydana gelen ve FBI'ın kuruluşuyla sonuçlanan Osage Kızılderili cinayetlerini konu alıyor. Sinsi katliamın kronolojik akışı şöyle: Beyaz yerleşimin genişlemesi nedeniyle batıya itilen ve yollarına devam etmeleri için baskı altında olan Osageler, 1865'te kendi rezervasyonlarını satın alan birkaç Kızılderili halkından biri oldu. Cherokee’lerden Delaware büyüklüğünde bir Kızılderili bölgesi (Oklahoma ) satın aldılar. Arazi büyük ölçüde kayalık, engebeli ve verimsizdi ve Osageler buranın beyazların pek ilgisini çekmeyeceği sonucuna vardı... Yanılıyorlardı. 1890'larda topraklarında petrol çıktı.1906 tarihli ‘osage tahsis yasası’ uyarınca, arazinin maden hakları ABD hükümetinin emanetinde tutuldu. Ancak maden kiralama hakları osage'lere ödendi ve onlar da hızla zenginleşti. 1920'lere gelindiğinde Osage topraklarındaki kuyular, bugünün yılda yaklaşık 400 milyon dolarlık petrol eşdeğerini üretiyordu. Osage'lerin geleneksel yaşam tarzı kökten değişti. Çadırların yerini beyaz hizmetlilerin çalıştığı konaklar aldı. Lüks otomobiller (bazen birkaç otomobil) satın alıp şoförler kiraladılar. Beyaz oportünistler ve dolandırıcılar, Kongreyi etki altına aldılar ve Osage'lerin petrol konusunda beceriksiz olduklarına dair evraklar hazırlatıp Osage'lerin adına kendilerini petrol kuyularına ve ticaretine vasi atadılar. 20. yüzyılın başında arazilerinde çıkan petrol, Amerikan yerlisi Osage Halkı’na servet kazandırarak onları bir gecede dünyanın en zengin insanları haline getirir. Ancak bu zenginlik bizim Yahudi fırsatçı iş adamı "Osage tepeleri kralı" olarak bilinen, tefeci bankacılık ve ticari çıkarlara sahip, varlıklı bir sığır çiftçisi olan William H. Hale'in (Robert De Niro) iştahını kabarttı. Bugünü tıpatıp ansıtan para için toplu katliam kurgusunu devreye koydu. Filmde ayrıntıları ve entrika içerikleriyle görselleştirilen seri cinayetlerle, akrabası beyaz erkeklerle evlendirdiği Osage kadınlarını ortadan kaldırarak mal varlık ve servetlerine el koydular tüm kabilenin…Bügünkü toplu katliamdan tek farkı her cinayetin kendi kanunlarına göre kılıfının olmasıydı. Subliminal, örtülü mesajıyla, lobileri marifetiyle ABD iki meclisini de kontrolünde tutan Yahudilerin Vahşi Amerikan kapitalizminin dümeninde oluşu gerçeğini gözler önüne seren film yılın tüm Oscar Ödüllerini toplar. Martin Scorsese alınmadık ödül bırakmadı. Bakalım bu yıl nasıl onurlandıracaklar ustayı.