Devlet Mezarlığı Müzesi ve Atatürk’ün ağacıyla çay önerisi

Bir ağaç.

Bir havuzun bitişiğinde.

Havuz, mutlaka ilginizi çekecek, bildiğin Karadeniz şeklinde.

Ağaç, çok değerli, Atatürk’ün diktiği…

Devlet Mezarlığı arazisi

Cumhuriyet Tarihi Yolu… Heykeller dizisi ve hoş bir yürüyüş güzergahı oluşturuyor… Samsun Limanı gölgesi ve Atatürk’ün silüetiyle başlayan, kaynayan sulardan durgun sulara ulaşan.

Mezarlar… Cumhurbaşkanları, meclis başkanları, başbakanlar ve İstiklal Savaşı Komutanlarının.

Havuz… Atatürk’ün isteğiyle yapılan, o günlerde bir anlamda Ankaralının deniz açığını kapatan, adını ve şeklini Karadeniz’den alan. Kıyısında Atatürk’ten hatıra ağaçlar. Son bölümde az daha açacağız!

Simge… Otağ formunda yapılmış. Sanırım gördüğünüz, göreceğiniz en büyük otağ! Ankara’nın pek çok yerinden görünür. Buraya kadar geniş bir yürüyüş yolu var. Yolun iki yanında birer düzine mabet ağacı dizili. Unutmadan! Çin kökenli ağacın diğer adı ginkgo biloba. Ankara’yı sevdiğini söylemek yanlış olmaz! Bu ağacın Ankara’daki anıt olarak tescillisi Ankara Garı önündeki bahçede yer alıyor. Bu ve Anadolu’nun bütün anıt ağaçlarını tescillemek için bir avuç gönüllüyle uğraşan, Kırsal Çevre’den Sevgili Ahmet Demirtaş’a

selam ve sevgiyle...

İki yanı mabet ağaçlı Simge’ye giden yol.

Anısal Duvar…Bitmemiş, cumhuriyetin devamlılığını simgeleyen duvarı ve önünde yapılacak törenlerin üzerine örten yapı. Üst orta noktasında (kubbesinde) otağlardaki gibi delikli…

Cumhuriyet’in sonsuza kadar yaşayacağını temsil eden tamamlanmamış duvar.

Ve müzesi… Müze, asker veya sivil güler yüzlü çalışanlarıyla sizi bekliyor. Cadde üzerindeki ilk giriş kapısında çalışanların da aynı özenle ve elbette güler yüzle çalışmasının beklendiğini not düşelim.

Sevgili Ali Boray Başçı’yla yaptığımız gezide çektiğimiz filmi izlemek isterseniz, ‘kanalımıza abone olmayı da unutmayın!’ notuyla bir bağlantı veriyorum:

https://www.youtube.com/watch?v=yKacy_gcq_Q&t=5s

Rahmi Aksungur

Rahmi Aksungur, heykelin profesörü!

Devlet Mezarlığı arazisinde bulunan heykeller dizisinin heykeltıraşı.

Şimdilerde bir banka için heykeller yaptığını söyleyen Aksungur’a, Devlet Mezarlığı için açılan yarışmaya girmeden ne düşündüklerini sordum:

“Büyük bir ekiptik ve yarışmaya çok büyük bir projeyle girdik. Yarışma bu her şey olabilir ama %90 kazanacağımızı düşünüyorduk.”

Kazanmışlar.

Ardından 800 ton taşı 2 senede nasıl yontacaklarını da düşünmeden edememişler.

800 ton!

“Bir kısmını, kabasını İstanbul’daki atölyede attık” diye anlattı.

Kalanını, detayları Ankara’da, bugün bulundukları yerde tamamlamışlar.

Düşünsenize, yontmanın ardından çıkan atık malzemeyi taşımak için 15-20 tır gerekmiş.

“Yetiştirdik” dedi.

“Gece gündüz çalışarak.”

Eşi Ayla Aksungur, Asistanı Ömer Yavuz (şimdi profesör oldu diye ekledi) ve Elvide Akdağ ile bir ekip olarak…

Cumhuriyet Tarihi Yolu heykelleri

Heykeller, 19 Mayıs bölümünün ardından 3 ana grupta toplanmış ve 1000 metrekarelik alana yayılmış.

Bölümlerin isimleri; Sular kaynıyor, Savaşlar ve Artık sular durulmuştur.

19 Mayıs bölümünün en önemli özelliği zamanlama!

Saat 14 sularında mermerin gölgesi yere düşüyor.

Gölgenin dışı Samsun Limanı, içinde siluet var, Atatürk…

Gölgenin dışı Samsun Limanı, içinde siluet var, Atatürk…

Aksungur’a,

“Heykellere gidiyoruz, saat 14’te Atatürk siluetinin başında olacağız” dedim.

“Umarım bozulma olmamıştır” dedi.

Bozulmayı sordum, mermerde zamanla kılcal çatlakların oluşabiliyor, güneş ve yağmurun da etkisiyle, zamanla bozulmamalar olabiliyormuş.

Mermerin formu ve yerdeki Atatürk silueti gayet güzeldi.

Bilgi verdim, fotoğrafını ilettim, çok memnun oldu…

Türk askerini biri yaralı, diğeri düşman, iki askere yardım ederken gösteren iki heykel

Çay keyfi

Buraya gelince bir çay keyfi yapmak gerek!

Karadeniz Havuzu’nun iki kenarına masalar dizilmiş.

Açık olduğu gün ve saatlerin yazmasının yararlı olacağını değerlendirdiğimiz büfe, baharla birlikte açılıyor, uygun fiyatlarla tost alıp, çayınızı yudumlayabiliyorsunuz.

Hazır mısınız?

Havuz, Atatürk’ün isteğiyle yapılan havuz, mermer yazıtta yazıyor.

Gölgesinde oturduğunuz ağaç da Atatürk’ün diktiği ağaç, üzerinde asılı levhada yazıyor, tescilli.

Çay keyfi yapmak demiştik ya hani, işte şimdi tam o an!

Çay içmek için var mı böyle başka bir mekân!

İleride, sağ köşede Atatürk’ün diktiği iki ağaçtan biri görülüyor.