Devlet devlete bağış yaptı derken sakın yanlış anlamayın bir devletin başka bir devlete yaptığı bir bağıştan falan söz etmiyorum, geçen akşam televizyonların ortak yayınında gördüğümüz deprem harcamalarında kullanılmak üzere devletin devlete yani kendi kendine yaptığı bağıştan söz ediyorum.
Boşuna yaparsa AKP yapar dememişler dünyada örneği görülmeyen böyle son derecede tuhaf bir işi de yapmayı gene AKP başardı vallahi…
Hepimiz izledik Türkiye Tek Yürek ortak yayın programında gerçek ve tüzel kişiler canlı yayına bağlanıp afet bölgesi ilan edilen 11 ilde iki büyük deprem sonucunda oluşan muazzam miktardaki zarar ziyanı karşılamak üzere farklı tutarlarda bağışlar yaptılar.
Türkiye Tek Yürek Kampanyası Ortak Yayını, yurt içi ve dışından ulusal ve uluslararası 213 televizyon ve 562 radyonun katılımıyla yapıldı. Ortak yayın 7 saat sürdü, bu süre zarfında bir tanesinin bedeli 50 TL olan 9 milyon 10 bin adet SMS gönderildi. Bu SMS’lerden 450 milyon ve kampanya toplamında 115,1 milyar lira bağış toplandı.
Bahse konu bu bağış kampanyasında en yüksek bağışı 30 milyar TL bağışta bulunarak Merkez Bankası yaptı.
Ziraat Bankası 20 milyar TL
Vakıfbank 12 milyar TL
Halkbank 7 milyar TL
Savunma Sanayi Başkanlığı’na bağlı firmalar: 3 milyar 600 bin TL
Turkcell: 3,5 milyar TL
Türk Telekom 2 milyar TL
Borsa İstanbul 2 milyar TL
Türk Hava Yolları: 2 milyar TL
TMSF: 2 milyar TL
Türkiye Sigorta ve Türkiye Hayat Emeklilik: 2 milyar TL
Türk Telekom: 2 milyar TL
Borsa İstanbul Grubu: 2 milyar TL
Ziraat Katılım: 1 milyar TL
Vakıf Katılım: 1 milyar TL
Emlak Konut: 1 milyar TL
Diyanet İşleri Başkanlığı: 310 milyon
Sadece burada sıraladığım ve sıralayamadığım kamu kurumlarının ya da kamusal ortaklıkların yaptığı bağışların toplamı 95 milyar TL civarında.
Birde büyük bağış yapan şirketler var elbette…
Tamam, böyle anlarda bağış yapmak iyi hoş alkışlarız da ama bakınız böyle durumlarda kamusal bir harcamaya destek olmak amacıyla bağış yapmak esas olarak kamusal olmayan kişisel gelir ya da servetten yapılırsa bir anlam taşır, bir mana ifade eder!
Devletin bir cebinden diğer cebine aktardığı ya da transfer ettiği paralara “bağış” demek size de tuhaf gelmiyor mu?
Ayrıca şirketlerin yaptıkları bağışı vergiden düşmek de neyin nesi?
Bir şirket vergi olarak maliyeye vereceği vergiyi bağış yaparsa bu bütçe gelirlerinin dolambaçlı yollardan bir yerlere aktarılması değil midir?
Bir şirket sahibi bağış yapmak ve kamu bütçesinin yetmediği ya da yetersiz kaldığı kamusal harcamalara katkı sağlamak istiyorsa önce vergisini öder, sonra kişisel geliri ve yahut da servetinden dilediği kadar para bağışlayarak kamusal bir harcamaya katkıda bulunur. Kamuya vermesi gereken vergiden düşüldüğü zaman bu bağışın ne anlamı olur?
AKP iktidarı bu tuhaf işi neden yaptı?
Neden kamunun bir cebinden diğer bir cebine bağış bahanesi ile bu kadar büyük bir tutarı aktardı?
Bu paralar nerede toplanacak?
Paranın toplanacağı hesap Sayıştay denetimine açık olacak mı?
Harcamaları kim, nasıl yapacak ve harcamalar kim tarafından denetlenecek?
İhalelerde KİK devrede olacak mı?
Sorulması, yanıt aranması ve aydınlatılması gereken çok soru var yani…