DESTEKSİZ KAPANMA

Öncelikle şunu söylemem gerekiyor, uzmanların tamamının verdiği bilgilere göre en az 28 gün tam kapanma bu salgının şiddetini düşürebilmek için mutlak bir gerekliliktir. İktidar tarafından, geç ve eksikte olsa böyle bir kısıtlama kararının alınması bu yüzden son derecede yerindedir.

Öncelikle şunu söylemem gerekiyor, uzmanların tamamının verdiği bilgilere göre en az 28 gün tam kapanma bu salgının şiddetini düşürebilmek için mutlak bir gerekliliktir. İktidar tarafından, geç ve eksikte olsa böyle bir kısıtlama kararının alınması bu yüzden son derecede yerindedir.

Karar eksik midir? Elbette eksiktir, tam kapanma olabilmesi için çok daha sıkı olması gerekiyordu. Dahası iki kuluçka süresi olan 28 günden daha kısa bir süre de kesinlikle yetersizdir. Neyse, buna da şükür demek lazım, ekonomik kaygılar ile iktidar epeyce bir direndi ama sonunda bu kararı almak zorunda kaldı.

Fakat bu noktada, kapanma tamam da destek nerede diye de sormak gerekiyor. Salgın ile mücadele kapsamında vatandaşlarına ve üreticilerine en az nakit desteği veren devletlerden birisi de ne yazık ki Türkiye olmuştur. İktidar bir miktar borç öteleme ve birazda kredi dağıtma dışında ciddi bir nakit desteğinde bulunmamıştır.

Çalışanlara ödenen kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin desteği ödemeleri de zaten çalışanlara ait olan işsizlik fonundan karşılanmıştır. Sonuçta pandemi koşullarında işçiye ödenen tüm destek ödemeleri işçiye ait olan bu fondan karşılanmıştır.

Şimdi önümüzde bayram tatilini de kapsayan 19 günlük bir kapanma olacak, bayram tatili zaten çoğu zaman hafta tatili ile de birleştirilir 9 günlük bir tatil yaratılırdı. İşverenler buna alışık, bu yüzden firmalara gelecek ek yük sadece bir hafta civarında olacak. Bu da işverenlerin katlanabileceği son derecede makul bir bedel olacaktır. Umarım bu noktada işverenler bir maaş kesintisine falan gitmeyi de tercih etmezler.

Her ne olursa olsun bu salgın ekonomiyi son derecede olumsuz bir yönde etkilemiş bulunmaktadır. Hem işverenler ve hem de çalışanlar oldukça ağır bir mali yük altına girmişlerdir. Bu son kapanma doğal olarak bu yükü biraz daha arttıracaktır. Özellikle de kırılgan durumda bulunan, aşırı borçlu işletmelerin bu son yükü kaldırabilmesi mümkün değildir.

İktidarın bu durumda olan firmalara acil destek vermesi gerekmektedir, yoksa bir çok işletme yok olup gidecek ve bir çok kişi daha işsizler ordusuna katılacaktır.

Ekonomimizin genelindeki işletmeler ve özellikle de turizm sektörü bu yaz aylarını da kaybetmeye dayanamazlar. Salgının etkisini yaz başı gelmeden, haziran ayından önce azaltamazsak turizm sektörünün bu yaz sezonunu da kaybetmesi kaçınılmaz görünmektedir. İktidar bu tehlikeyi görerek, naçar bu adımı atmış bulunmaktadır.

Halkımıza da düşen bu kısıtlama döneminde elden gelen tüm özen ile karantina koşullarına uygun yaşamak olacaktır. Madem böyle bir sıkıntıya katlanmak zorunda kalıyoruz hiç değilse bir işe yarasın, salgının etkileri, ölümler ve yeni vakalar ciddi bir oranda azalsın.

Bir taraftan da aşılama çalışmalarının hızlanarak devam etmesi gerekmektedir. Yeni aşı kaynaklarına da ulaşmak zorundayız, yeterli aşı miktarına ulaşabilsek sağlık sistemimiz aşılama hızını rahatlıkla arttırabilecektir.

Hem aşılama ve hem de karantina tedbirleri etkin ve eşgüdümlü bir şekilde uygulanabilirse, bu yaz sağlık krizini sona erdirerek ekonomik krize odaklanmak olanağına kavuşabiliriz.

Bu yüzden elimizdeki bu fırsatı çok iyi değerlendirmeliyiz, sorumluluk sadece kamu görevlilerinin ve siyasilerin üzerinde değil, her bir vatandaşımız üzerine düşen sorumluluğun farkına varıp gereğini yapmalı ve bu çerçevede her türlü gereksiz ya da vazgeçilebilir insani temas engellenmelidir.

Sevgili okurlarım bu fırsatı da değerlendiremez ve salgının daha da uzamasına yol açarsak ekonomik kriz, emin olun çok daha ağırlaşacaktır.

Bu salgının ekonomik, sosyal ve siyasal etkileri en az tıbbi etkileri kadar vahim ve derindir. Salgın geçtikten sonra bu etkilerin ortadan kaldırılması epeyce bir zaman alacak ve son derecede acı verici bir süreç yaşanacaktır.

Salgın ne kadar erken sona ererse ekonomik ve sosyal etkilerini gidermek de o kadar kolay ve acısız olacaktır. Bu yüzden herkesi son derecede sorumlu davranmaya davet ediyorum.