DEMOKRASİ-SANDIK-KATILIM

Yurt içinde 192214 yurt dışında ise 9593 sandık olmak üzere toplamda 201807 sandıkta oy kullanarak bizi...

Yurt içinde 192214 yurt dışında ise 9593 sandık olmak üzere toplamda 201807 sandıkta oy kullanarak bizi yönetecekleri seçmeye çalıştık. Peki bu kadar sandık yeter mi?

Biz kendimizi yönetmekten aciz değiliz, sadece bizden bilgili, farkındalığı yüksek, güvenebileceğimiz ve tecrübesi olanları içimizden oylayarak vekil veya temsilci olarak seçmeye çalıştık.

Ancak küçük bir detay var seçilebilmek için yukarıda bir kısmı belirtilen ve daha ekleyeceğimiz olumlu niteliklerin yanında, bu süreci karşılayabilecek bir mali gücünüz olması aslında öncelikli yeter şart. Hayatın normal akışı içerisinde bu niteliklere sahip kişilerin de, belirli bir maddi gücü sahip olmaları normal. O zaman sorun yok.

Bu konu daha çok su götürür biz konumuza dönelim. Demokrasi ideal bir yönetim, çok seslilik, herkes düşüncesini hür bir şekilde ifade edebilmeli ve buradan çıkan sonuç ortak aklı oluşturmalı. Bu sandık içinde geçerli. Herkes sandığa gitmeli, mümkünse %100 katılım olmalı. Durum gerçekten böyle mi?

14 mayıs 2023 tarihinde icra edilen seçimlerde rekor katılım oldu. Sonuç ne peki, seçim kampanyaları dahil olmak üzere oy kullanırken ve sayarken ve sonuçları sisteme girerken ve bunları halkla paylaşırken bile hile hurda. Bunun adı örnek katılımlı demokrasi.

Çağdaş ülkelerde ne hikmetse seçime katılım bizdeki kadar veya bize denk ülkelerde ki kadar fazla olmuyor öyleyse onlar daha az mı demokratik. Cevabını herkesin bildiğini düşünüyorum. Haklı olarak şu soru aklıma geliyor. Neden biz sandık sayısı fazlalığına ve katılım yüksekliğine bu kadar takıntılıyız.

Neden her okulda 300-400 veya değişik sayılarda seçmen kitleleri ile kısmı seferberlik ilan ediliyor. Neden her köşede bir sandık açmak zorundayız. Neden insanları yakasından paçasından sürükleyerek, koluna girerek, kucaklayarak elinden tutarak bir mühür vurdurmak zorundayız. Bunun adı katılım olabilir mi? Kişisel irade olabilir mi? Bu hususlar ayrı bir tartışma konusu sadece altını çizmek istedim.

Neden 201807 sandığımız var. Her bir sandık için görevlendirilen personelin mali bir külfeti var bunun yanı sıra kolluk kuvvetlerinin ilave mesaileri, araç ve gereçlerin giderleri, harcanan enerji, liste uzayıp gidiyor. Ne yazık ki arzuladığımız sonucu da alamıyoruz buradan kastettiğim hilesiz, hurdasız, kavgasız, dürüst bir netice.

Sonuç olarak, sandık güvenliğini ve verilerin sisteme eksiksiz olarak girilmesini sağlamak, tasarruf etmek maksadıyla; Sandık sayısını makul bir miktarda azaltsak, Okul derslikleri yerine daha büyük salonlarda daha büyük birden fazla sandıkta daha çok müşahidin önünde oy kullansak,

Her muhtarlık bir seçim bölgesi olmasa, gerçekten kişisel iradesinin farkında olan vatandaşlar yine onlara devletin sağlayacağı ulaşım kolaylığı ile oyunu kullansa, mükerrer oy kullanmayı minimize edebileceğimizi, gözden uzak olarak toplu ve şiddet yolu ile oy kullanmanın önüne geçebileceğimizi, sandıkların ilgili kurullara daha güvenli ulaştırılabileceğini değerlendiriyorum.