DEĞİŞİK DENEYİMLER

Geçtiğimiz günlerde MUBI üzerinde bir içeriğe denk geldim bu içeriğin adı AMA… Aslında konumuz direk bu içerik değil. Tiyatronun aslından art house bir yapıya esnetilmiş haliydi bu.

Geçtiğimiz günlerde MUBI üzerinde bir içeriğe denk geldim bu içeriğin adı AMA… Aslında konumuz direk bu içerik değil. Tiyatronun aslından art house bir yapıya esnetilmiş haliydi bu. Bazı insanlar için akıl almaz bir durum olabilir fakat izlemek gerçekten ayrı bir keyifti. Akıl almaz derken kasıt şu; normalde alışmış olduğumuzun dışında bir anlatım ve oyunculuk görüyoruz. Sıkıcı gelme ihtimali çok yüksek bir yapıt. Fakat iyi tiyatro seyircileri bilecektir ki aslında çoğu zaman ambiyans, oyunculuk, hikaye birleştiği zaman gerçekten anlatım yaşanır. Örneğin Bir Delinin Hatıra Defteri izlerken o salonda olup Erdal Beşikçioğlu’nun oyunculuğuna bir metre bir mesafeden şahit olmak garip bir his yaratır ve büyüler. Çoğu psikolojik yapıtta bunu yaşarız. Fakat eğer siz bunu direk alır ve sinemaya uyarlarsanız diğer bileşenleri bulmak pek kolay değil. Bunun en büyük sebebi aslında psikolojik olarak hazır olmadığımız anlarda dahi herhangi bir içerik izlemeye başlamış olmamız. Eskiden tiyatroya veya sinemaya gitmek bir eylemler bütünüydü. Önceden plan yapılır, film seçilir, bunun için yola düşülürdü. İster istemez insan kendini buna hazırlıyor. Şimdi ise faraza bir koltukta lalettayin bir oturuşla karşılayabiliyoruz koca bir emek yumağını.

Yani bu tür yapıtlar aslında genel şartlarda izlemeye değer; hatta diğer alışık olduklarımızdan daha derin ve incelemeye değer. Fakat bu içerikleri izlemek öyle pek de basit bir eylem değil. Bu ambiyansı ve psikolojiyi anlamak adına emek vermek gerek. Emek vermek, bu emeğe saygı duymak artık pek de kolay yaptığımız şeyler olmasa da pişman olmayacağız.