ÇÜRÜK SU YAPMAYIN!

Gazze’de bir soykırım yaşanıyor ve Gazze’de kibrit çakılan ateş tüm Ortadoğu’ya yayılmak üzere körükleniyor...

Bu ateşi söndürmek için ise; mitingler, yürüyüşler, kınamalar, konuşmalar, toplantılar yapılıyor, kendimize övgüler düzülüyor, başkalarına beddualar ediliyor...

Havanda su dövülüyor yani...

Biz buna denizci dilinde “çürük su yapmak” deriz, geminin pervanesi döner ama gemi gitmez...

Bırakalım çürük su yapmayı, bugüne kadar ne para karşılığı konferans verdim, ne televizyon programına çıktım, ne de yazı yazdım...

Kitaplardan gelen tüm telif gelirlerini de Mehmetçik Vakfına, TSK Dayanışma Vakfına ve bizim TÜRKDEGS resmi burs hesabına gençlere burs verilmek üzere sonsuza dek bağışladım. Bir kuruş cebime koymadım.

Siyasetten ve ticaretten uzak durdum. Dolayısıyla ne beynime, ne de cüzdanıma tasma taktırmadım, taktırmam da evelallah!

O yüzden kimseye yağcılık yapmam, kimsenin de sopası ya da maşası olmam. Olanlardan da hoşlanmam! Bugün gerçeği görmeli, hamaset ve yağcılığı bırakmalıyız.

Türkiye’nin İsrail ve hemen tüm Batı cephesi tarafından yakılan bu ateşi büyümeden söndürebilecek, bu soykırımı durdurabilecek ne siyasi, ne ekonomik ve ne de askeri yaptırım gücü vardır.

Ama başkalarının vardır. Kimlerin mi?

İslam İşbirliği Teşkilatı Üyesi petrol ve doğal gaz zengini devletlerin.

O zaman ortaya AMACA UYGUN (sonuç alınabilir) , TATBİK EDİLEBİLİR, RİSKİ KABUL EDİLEBİLİR öneriler koymalıyız.

Biz buna kurmay subaylar olarak hareket tarzı belirlerken kullandığımız UTK testi deriz ve testi geçemeyen hareket tarzlarını değerlendirmeye almayız.

Gazze’de yaşanan soykırımın ve İsrail’in genişlemesinin durdurulması için; İslam İşbirliği Teşkilatı’nın petrol ve doğal gaz üreticisi zengin üyelerinin, saldırılar durana kadar derhal petrol ve doğal gaz ihracını ve Batı’dan tüketim malzemesi ithalatını durdurmasını.

Suriye Hava Sahasını resmen ve fiilen kontrol eden ancak Suriye’yi ikide bir bombalayan İsrail uçaklarına hava sahasına açan Rusya’nın.

Suriye hava sahasını İsrail’e kapatmasını öneri olarak uluslararası kamuoyu nezdinde sunmalıyız.

Bu arada her ne kadar ABD’nin Türkiye’deki İncirlik Üssü ve NATO’nun Kürecik Üssü’nün kapatılması akla gelse de bunların akan kanı ve İsrail’in genişlemesini durdurma etkisi olmayacaktır. Dolayısıyla istediğimiz sonucu elde edilebilmemizi sağlayacak bir hareket tarzı olmayacağı gibi, askeri politik bakımından da riskler doğuracaktır. Yani UTK testini geçemeyecektir.

Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin dile getirmesinde fayda mütalaa ettiğimiz bu önerilerimizden başka somut önerisi olan var mı?

Olan varsa söylesin...

Aksi taktirde havanda su dövdürmesin, çürük su yaptırmasın…

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti acilen bu iki teklifi uluslararası kamuoyunda resmen gündeme taşımalıdır.

Lafla peynir gemisi yürümüyor, insanlar, bebekler ölüyor, İsrail büyüyor, kapımıza dayanıyor, Türkiye tehdit olarak ilan ediliyor…

Ateş Türkiye’ye doğru körükleniyor… 

Türkiye miğferini sıkı takmalıdır...