“Varmadan sekizine
Ergin oldu Ünzile
Hem çocuk hem de kadın
12’sinde ana
Bir gül gibi al ve narin
Bir su gibi saydam ve sakin
Susar kadın Ünzile” (Sezen Aksu)
……
Ne zaman Sezen Aksu’nun bu şarkısını dinlesem dünyada ve ülkemizde çocuk gelinler gelir gözümün önüne.Bugünlerde yine dilime takılan Ünzile’nin hayatını anlatan bu şarkıyı yaşayan kimbilir kaç kişi var acaba etrafımızda?
……..
Nurdan en güzel elbisesini giyinip sokağa arkadaşlarıyla oynamaya çıkar.
Çok yakın zamanda annesi ölen en sevdiği arkadaşı Muhsine’yi kapıda kendisini beklerken görür.
İçi kıpır kıpır Muhsine’yle sarılırlar. Henüz ikisi de İlkokul son sınıfta aynı sıralarda oturan, kardeş kadar yakın arkadaşlardır. Sarmaş dolaş köylerinin hemen arkasında bulunan harman yerine doğru giderler.
Onlara köyün diğer çocukları da katılırlar. Nurdan’ın yeni elbiselerini gören çocuklar.
“Oooo Nurdan yeni elbiselerin ne kadar güzel yakışmış” derler.
Nurdan.
“Bu elbiseleri Muhsine’nin babası Kudret amca bana aldı. Babamlar beni Kudret amcaya verdiler. Arkadaşlar haftaya benim düğünüm var hepinizi bekliyorum”.
Muhsine çocukluk arkadaşı Nurdan’a bakar ve.
“Nurdan sen şimdi benim annem mi olacaksın?!!”
….
Çocuk gelin, fiziksel fizyolojik ve psikolojik açılardan evlilik ve çocuk doğurma sorumluluğu taşımaya hazır olmadan evlendirilen kızlara verilen addır.
Türkiye’de çocuk gelin raporu:100 çocuktan 15’i çocuk yaşta evlendirildi. Dünyada ise her beş çocuktan biri evli.
Yapılan araştırmalara göre son 25 yılda yapılan büyük araştırmaya göre Türkiye’de çocuk yaşta evlilikler son 10 yılda yerinde saydığı söyleniyor.
Her 10 çocuktan 9’u evlendirilen bu yaş grubunda: ”Hayır, ben 20 yaşından sonra evlenmek istiyorum” demiş.
Diğer araştırma raporlarına göre, gelişmekte olan ülkelerin birçoğunda, kız çocukları daha ergenliğe girmeden evlenmek zorunda bırakılıyor. Çocuk yaşta evlendirilen her 10 kişiden 3’ünün eşi akrabası çıkmış. Akraba evliliği ve başlık parası en büyük faktör olarak kayıtlara geçirilmiş.
Erken yaşta evlendirilen kız çocukları daha kendi gelişimleri tamamlanmadan anne oluyorlar.
Peki, bu gidişe dur demek için ne yapmalı?
Çocuk yaşta evliliklerin sonlandırılması için toplumun tüm kesimleri işbirliği içinde çalışmalı ve başta ebeveynler olmak üzere toplumsal farkındalık arttırılmalı.
Belki de bunu değerli ozanımız Yener Koç’un dizeleriyle tanımlamalı bir de:
BİNER GELİN ARABAYA
Biner gelin arabaya gözlerinde yaşı var
Oyun sanır bihaberdir küçük bir gardaşı var
Davul sesi halaylarda ayaklara eş olur
On birinde daha çocuk, nüfusta on beş olur
Damat derler kelli felli belki de yaşı elli
Dayar döşer bahşiş sayar basar parayı belli
Kayınbaba güvey ile aynı soydan aynı huy
Zılgıt çeker yaş dökenler ey ahali sen de duy
Çocuk gelin deyip kızar lafa gelince herkes
İnsan ol da halay çekme artık bu damarı kes
Sanki seven sevdiğine gidiyor da eğlenir
Koçyener’im çalar sazı isyan eder söylenir.