CHP’DE DEĞİŞİM RÜZGÂRI

Siyasi partilerde “sağcı-solcu” ayrımı siyaset bilimine uygun düşmüyor. Bu ayrım çok yanlış bir ayrımdır. CHP’yi, Mustafa Kemal Atatürk kurduğuna göre, CHP’ye solcu yaftası yakıştıranlar, Atatürkçü Düşünce sistemini bilmeyenlerin uydurmasıdır. CHP’de 6 oku bilenler ve bu ilkeleri tanıyanlar CHP’nin bir sol parti olmadığını da bilirler. 4-5 Kasım 2023 tarihinde CHP’nin Ankara’da Büyük Kurultayı’nda yapılan seçimi Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi kaybetti.

Artık CHP kadrolarına “değişimciler” egemen oldu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, parti içi iktidar ilişkilerini yönetmek zorunda.  Günümüzde CHP karışıtı ve Cumhur İttifakı destekçisi basın yakın yorumcuların İBB Başkanı İmamoğlu'nu lider olarak tanımlıyor. CHP’de ikili yapı olduğunu ileri sürüyor. Bu görüşü öne sürenler; “…yeni bir olgu olarak ortada. İster emanetçi ister eşbaşkan formunda olsun bu yeni durum CHP için yıpratıcı olacak. Siyaseti bırakmayan Kılıçdaroğlu'nu da yanında tutmaya çalışan Özel'in gerçekten genel başkan olup olmayacağı İmamoğlu'nun yerel seçim performansına bağlı. İmamoğlu-Özel ilişkisinin kardeş ilişkisi mi vesayet-danışma ilişkisi mi olduğu asıl o dönemde belli olur.

Değişimcilerin yerel seçime giderken parti içi mücadeleye değil belediyelerin kazanılmasına odaklanması beklenir. Belediye başkanı adaylarının nasıl belirlendiği, Kılıçdaroğlu'na yakın isimlerin aday yapılıp yapılmayacağı ve seçim sonuçları, parti içi siyaset açısından diğer kritik bir konu. Kılıçdaroğlu'na destek verenlerin "hançer" söylemini diri tutup tutmayacağını göreceğiz.” diyorlar.  Bu görüşlere katılmak tutarsızlık örneği olabilir.

CHP’de parti içi muhalefetin başını artık Kılıçdaroğlu ve ekibinin çekmesi olanaksız görünüyor. Türkiye’de siyasal gündem artık 31 Mart 2023 tarihinde yapılacak yerel seçimlerdir. Bu nedenle CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İyi Parti, HEDEP ve diğer muhalefet partileriyle yürüteceği "işbirliği çalışmaları" ideolojik yönde CHP'nin tartışılacağı konular olacak. CHP’deki “değişim rüzgârı” da bunu gerektiriyor. İttifakları bir araya getiren sistemi kim anayasal hale getirdi. Recep Tayip Erdoğan getirdi.
Bu sistem kelimenin tam anlamıyla “ucube” bir sistemdir. AKP bu sistem ile kendini hem diğer partileri de perişan etmiştir.
Bu nedenle RTE ve ekibi 50 artı 1’den vazgeçmiştir.

Ama konu artık bir anaya sorunudur. İşin diğer bir cephesi var. CHP Genel Başkan Özgür Özel, partisinin adaylarına destek için diğer partilerle yapabileceği "işbirliği" biçiminin yerel seçimleri genel seçim havasına sokma ihtimali bulunuyor.
Bu yolda tek başına 81 ilde seçime tek başına girmeye çalışan Meral Akşener ve ekibi ikna olmaz ise İstanbul ve Ankara’da işbirliği yapma noktasına bir bileşke kurmak İyi Parti’nin çıkarına olabilir. Öte yandan istifalarla ve iç kavgalarla uğraşan İyi Parti'nin İmamoğlu ve Yavaş'a destek verme konusunda bir kamuoyu baskısı altında olduğu görülüyor.  Bunun Akşener'i bunaltması ve rest çekmeye götürmesi ihtimali iyice güçleniyor.

"İmamoğlu-Özel ikilisinin CHP’de yaratmış olduğu “değişim rüzğarı” ülke genelinden uç veriyor. Bu rüzgar İyi Parti tabanı açısından çok önemli görünüyor.  Özgür Özel’in ayrıca HEDEP ile şeffaf işbirliği yapma fikrini, aynı zamanda siyasete Atatürkçü Düşünce Sistemini “değişim rüzğarı” estirmeyi hedefliyor.  CHP'nin ideolojik olarak da HEDEP'e yaklaşmasının İyi Parti tabanının hoşuna gitmeyeceği açıktır. Ama İyi Parti CHP’yi yalnızlığa sürmesi, HEDEP ile işbirliği modeli CHP'nin en çok eleştirileceği konu olsa bile siyaseten bir çıkar yol olarak görünüyor. Evet, İyi Parti'ye işbirliği önerilecek ama Akşener'in reddetmesi durumunda seçmeninin yine de İmamoğlu ve Yavaş'a oy vereceği hesap ediliyor.