ÇEŞNİGİR KÖPRÜSÜ VE KANYONU
Uzun Yıllar var ki; Ankara’ dan Kırşehir yönüne gitmek veya dönmek için Gölbaşı, Balâ, Kaman yolunu, yani D260 Karayolunu kullanırım, bunun nedeni galiba Elmadağ, Kırıkkale yolundan ne zaman geçsem bir şekilde trafik cezası yemem olabilir, ayrıca Kaman yolunun bana oldukça sakin ve rahat gelmesidir..
Ankara’ ya 100 Km uzaklıkta olan Keskin – Köprüköy Kasabası girişinde olan tarihi Çeşnigir köprüsü’ nü geçer geçmez aracımı park edip tarihi köprüyü bir de yaya olarak yürümek en büyük zevkimdi, sakin sakin akan Kızılırmak, Çeşnigir köprüsünü geçip Çeşnigir Kanyonu’ na doğru daha bir hızlı akardı. Köprünün tam ortasında durup Kızılırmak’ ın geniş araziden sakin sakin gelişini, köprüyü geçer geçmez kanyonda hızlanışını izlemek çok güzeldi.
Kapulukaya Barajı’ nın temel atma ve yapım aşaması 1979 yılında başlayıp 1989 yılına kadar on yıl sürdü, içme suyu temini ve elektrik üretimi için yapılan baraj tamamlandığında tarihi Çeşnigir Köprüsü’ nün giriş ve çıkış yolları da kullanılamaz olduğundan yeni bir çevre yolu yapıldı. Günümüzde Çeşnigir Köprüsü, yorgun, sessiz ve anılarıyla baş başa yeni yapılan çevre yoluna bakmakta..
Çeşnigir Köprüsü
Yapımında kesme taş kullanılan köprü 6 metre genişliğinde ve 135 metre uzunluğunda, 12 açıklıklı ve 13 kemerli olup yapım tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte mimari olarak 13.YY Anadolu Selçuklu döneminde yapıldığı tahmin edilmektedir. Kızılırmak üzerinde sağlam bir temele oturabilmesi için köprünün orta bölümünde belirgin bir eğim vardır. Uzun yıllar derbent görevi gören köprü pek çok tarihi olaya ve geçişlere tanıklık etmiştir.
Ankara Şavaşı’nın yapılacağı alana ilerleyen Timur ordularının 1402 yılında bu köprüyü kullandığı rivayet edilir. Yavuz Sultan Selim, Mısır Seferi (1516-1517) sırasında eskiyen köprüyü Mimar Sinan’ a yeniden yaptırmış , büyük Osmanlı Ordusu Mısır Seferi’ ne gidiş ve dönüşünde yeniden yapılan bu köprüyü kullanmıştır.
Çeşnigir Köprüsü, Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Kararı gereğince 23 Temmuz 1990 tarihinde tescil edilmiş, son olarak 2010 yılında Kara Yolları 4. Bölge Müdürlüğü tarafından restore edilerek, tamamen araç trafiğine kapatılmıştır. 2020 yılında çevre düzenlemesi yapılarak Çeşnigir Kanyonu ile bütünlük oluşturacak şekilde bir gezi alanına dönüştürülmüştür.
2020 – 2022 yıllarında Çeşnigir Kanyonu girişindeki Gelin Kayası adı verilen kayalık alana bir seyir terası sonra da zeminden yüksekliği 60-70 metre olan kayalık yamaca bir cam teras yapılmıştır. Seyir teraslarına ahşap platform ve merdivenle çıkılabildiği gibi araçla da çıkılabilmektedir. Hem seyir terası hem de cam terasta Kızılırmak ve Çeşnigir Kanyonu’ nun nefes kesen manzarası izlenebilir,Cam Teras’ ta bulunan kafede ayaküstü bir şeyler atıştırılabilir veya kahve yudumlanabilir. Bir yıl önce gittiğimde Cam Teras giriş ücreti 6 liraydı, eminim son samlardan o da nasibini almıştır.
Çeşnigir Kanyonu, Türkiye'nin en uzun nehri olan Kızılırmak'ın oluşturduğu kanyonlardan birisidir, 80 metre derinliği, 1500m uzunluğu, yamaçlarında yer alan yürüyüş ve gezi parkuru ve ilginç kaya yapısı ile görülmesi gereken bir kanyondur. Kanyon, Kapulukaya Barajı’ na açılmaktadır, Kapulukaya Barajı ise, tekne gezileri, Çeşnigir Köprüsü ve Kızılırmak'ın diğer tarafından bulunan Büklükale Ören Yeri ile oldukça ilgi çekici bir alandır.
Eğer yolunuz Balâ-Kaman yönünden Keskin ve Köprüköy’ e düşerse en azından bir saat zaman ayırarak, Tarihi Çeşnigir Köprüsünü, Çeşnigir Kanyonunu, Seyir ve Cam terasları görmenizi ve bolca fotoğraf çekmenizi dilerim..
Mustafa Taşkın
