BÖYLE GÖRÜNTÜLERİN ANLAMI VE SİZE ETKİSİ NE?

Bir halk, ülkesini, küllük ve çöplük haline ancak bu kadar getirebilir. Sonsöz Gazetesi ile Sonsöz İnternet Haber Sitesinde, bu konuları, üzülerek, ancak umudumu koruyarak yazmayı sürdürüyorum. Çevrenizdeki, hatta yakınınızdaki görüntülere bakar mısınız, tümü insanlar tarafından üretilmiş, insanlar tarafından tüketilmiş, insanlar tarafından atık haline getirilmiş, sokaklara, caddelere, kaldırımlara, parklara, bahçelere, boşluklara atılmış, hepimizin bildiği çöplere. Bir araçtan döküldüğü belli olan toplu sigara izmaritlerine.

Evinizden, okulunuzdan, öğrenci yurdunuzdan ve iş yerinizden her çıktığınızda sizi karşılayan, adım başı, sanki sizleri karşılamak için bekleyen, sanki merhaba diyen, tümü de farklı olmasına karşın çöp ismini vererek haksızlık yaptığımız atıklar. Üzülerek değindiğimiz görüntülerin tümü Ankara ve merkez ilçelerden. İnanın Ankara’nın 25 ilçesi birbirinden çok farklı değil. Bir ilçenin yeşil alanlarında, sokak ve caddelerinde gördüğünüz atıkların, kaba deyişle çöplerin tümü, Türkiye’nin tüm il ve ilçelerinde sizleri bekliyor. Dağlara gidin karşılıyorlar, çarşıya çıkın karşılıyorlar, ormanlarda yaz, kış bekleşiyorlar, hatta kıyılara, plajlara kaçın onları görmemek için, çöplerin temsilcilikleri, şubeleri gibi hemen karşınızdalar.

Yazıyoruz, konuşuyoruz, bilgi veriyoruz, ilgili bakanlıklardan ve belediye başkanlıklarından hiç karşılık, hareket, davranış değişikliği oluşturacak bir girişim yok, yok, yok. İlgili bakanlıklar derken, hemen Milli Eğitim Bakanlığı, Çevre, Şehircilik  ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı gelmeli aklınıza. Kirletenlerin içinde sağlık çalışanlarının, öğrencilerin ve öğretmenlerin sayısı az değil. Sonra tüm bakanlıklar. Çünkü, çocuk, genç, ileri yaşlı, engelli, çalışan, işsiz, emekli, kadın veya erkek, çok sayıda insan gittikleri, yaşadıkları, çalıştıkları veya okudukları alanları kirlettiğine göre, bu bakanlıklardaki herkesin çevreyi koruduğuna, sokakta sigara içmediğine, yerlere sigara izmariti, çöp atmadığına inanabilir misiniz? Başka bir deyişle, bu Bakanlıkların, çevrenin temiz tutulması, yeşilin korunması, gürültü kirliliği dahil, tüm kirliliklerin önlenmesi için görevlerini canla başla yaptıklarına veya yapmaya çalıştıklarına.

Daha önce de yazdım. Ankara’nın merkez cadde ve sokaklarında artık rahat yürünemiyor. Lokanta, kafe, kahve, büfe, banka, dershane, market, küçük dükkan, taksi, dolmuş ve otobüs durakları, diğer özel ve kamu iş yerlerinin önleri, ana cadde ve işlek sokaklar, insanı kötü etkileyecek şekilde sigara içen, bir şeyler yiyen, artıkları yerlere atanlarla dolu. Bu örnekler, sokakta yemek ve içmek özgürlüğü olamaz. Kendisinin ve başkalarının sağlığına zarar vermeye özgürlük demek, insan hak ve özgürlüklerinin gerçek anlamlarına haksızlık sayarım.

Yukarıda verdiğim örneklerden hareket etmek istiyorum. Bir yerde sigara izmariti veya daha farklı, çoklu çöpler gördünüz, örneğin, bir aracın küllüğünden boşaltılmış izmarit sürüsüne rastladınız.  Alt veya üst geçitlerden yürürken, merdiven çıkarken sizi karşılayan yığınla sigara izmariti ve çöp var.

Büyük bir binanın, alışveriş merkezinin veya yeşil bir parkın hemen kenarında, insanlarca (!) parça parça atıldığı belli olan çöp topluluğunu, yeşile, çiçeğe atılmış sigara paketlerini, su kaplarını, plastik maddeleri, meyve kabuklarını, kullanılmış mendilleri gördünüz.

Sizce böyle görüntülerin anlamı ne, böyle görüntüler sizi nasıl etkiliyor, bunları yapanları nasıl yorumluyorsunuz, yoksa siz bunları yapanlardan biri misiniz?

Bakanlıklarda veya belediyelerde çalışan, yönetici, mimar, mühendis, danışman olabilirsiniz, bu görüntülerle karşılaştığınızda. İşsiz, emekli, öğrenci, anne, baba, büyük anne, büyük baba, dayı, amca, ağabey, abla, kardeş veya izinde  olmanız da olası. Neler söyler aklınız, nasıl çarpar yüreğiniz? Üzülür müsünüz, utanır mısınız, çöpleri ellerinizle toplamak mı istersiniz? Başınız eğilir mi, dikleşir mi?

Fotoğraf varsa bu yazıya, yoksa çevrenize baktığınızda,  örnek verdiğimiz çöpleri veya diğer çöp çeşitlerini gördüğünüzde neler hissettiniz, neler düşündünüz, hangi kararları verdiniz, kimlerle paylaştınız, hangi olumlu girişimleri, kimlere ve nasıl önerdiniz, sürece katılmayı ve katkı vermeyi düşündünüz mü? Sokakta sigara içiyor, bir şeyler yiyor, izmarit ve atıklarını yerlere atıyorsunuz da, bundan sonrası için vazgeçtiniz mi? Pikniğe, kırsal alanlara, ormanlara, turizm bölgelerine gittiğinizde geride çok çöp bırakıyor musunuz veya çöpler?

Temiz ve şiddetin olmadığı bir Türkiye özleminiz vardı ise bu özlem arttı mı?

Gördüğünüz kirliliklerle içinizdeki özlem çatıştı mı, kirlilikler, gözlerinizden yüreğinize nasıl yansıdı, nasıl etki yaptı?

 Yoksaaaaa, umursamadınız mıııı?

Gittikleri veya yaşadıkları alanları temiz tutanları yüreklerinden kucaklıyorum, kirletenlere de “iyi”leşmelerini diliyorum.