BİLGİSAYAR DEVRİMİ

İnsanoğlunun yaşam biçimini belirleyen en önemli unsurun üretim biçimi ve üretim gücü olduğu konusunda herhalde herhangi bir tereddüttünüz yoktur. İşte bu yüzden de üretim ekonomi biliminin en önemli konusudur ve doğal olarak en önemli ikinci konusu ise üretilenin bölüşümü olmalıdır. Üretmeden bölüşmek mümkün olamayacağı için bölüşüm konusunu ikinci sıraya almak zorunda kaldım, ekonomik konulara daha duygusal ve siyasal bakan arkadaşlar lütfen başkaca bir kasıt aramasınlar yoksa bende eşitlikçi bir toplumda adil bölüşümden yana olan bir ekonomistim. Üretimden kastım ise elbette doğada hazır olarak bulunan nesneleri işleyerek ihtiyaçlarını daha iyi karşılayabilecek hale getirme süreçleridir. Bu gezegende yaşayan canlılar arasında yaşamını sürdürebilmek için üretim yapmaya insan kadar bağımlı olan bir başka canlı daha da yoktur.

Sanayi devrimine kadar insanlar her ne kadar bazı basit alet ya da makineleri kullansalar da üretim yapabilmek için çok büyük ölçüde insan ve hayvan kas gücü ile rüzgâr ve akarsu gibi doğal enerji kaynaklarına bağımlıydılar. Bu kısıtlı ve çoğu zamanda tesadüfi kaynaklara bağımlılık üretim yapma gücünü çok büyük ölçüde sınırlıyordu elbette. İnsanlar ancak 1700’lü yılar ile birlikte kimyasal enerji kullanarak üretim yapabilen makineleri keşfetti ve bu keşifte zaten sanayi devrimini doğurdu. Makineler insanoğlunun üretim yapmak için kullanabileceği fiziki gücü olağanüstü bir şekilde artırmış oldu. Sanayi devrimi ile birlikte seri ve kitlesel üretim dönemi başlamış oldu. Eğer bu kısa makalede Bilgisayar Devrimini konuşacaksak sanırım sanayi devrimini bir başka yazıda ele almak sanırım daha doğru olacaktır.

Bilgisayarlar ise hayatımıza çok kısa bir süre önce, 2. Dünya Savaşında sonra girmeye başladı fakat o kadar hızlı bir giriş yaptı ki hepi topu 50 yıl gibi çok kısa bir süre zarfında bugün hayatımızın hemen her alanında bilgisayarlardan yararlanıyoruz. Kullanıma girmesinden bu yana bu kadar kısa bir süre geçmiş olmasına rağmen bilgisayarlar bizim iş görme üretim yapma kapasitemizi inanılmaz miktarda artırmış bulunuyor. Makineler nasıl üretim yapmakta kullandığımızı fiziki gücü artırdıysa bilgisayarlarda bizim işlem yapma ve hafıza gücümüzü aynı şekilde artırmıştır. Konuyu bir örnekle açayım bir kepçe ve bir kamyon ile yaptığımız hafriyatı sadece bir kürek ve bir kova kullanarak insan emeği ile de yapabiliriz değil mi?

Fakat insan emeği ile yapmak istersek makine kullanımına göre ya çok daha uzun zaman bu işle uğraşmamız veyahut da çok daha fazla insan emeğini bu işe tahsis etmemiz gerekir. Toplumda insan sayısı ve zamanı kısıtlı olduğu için de birçok işi yapmak mümkün olmazdı. Bilgisayarlar en temelde aritmetik işlemler yapar. Benzer bir şekilde bilgisayarların yaptığı her aritmetik işlemi bir insan kâğıt kalem kullanarak kolayca yapabilir ve lakin bu işlem benzer şekilde ya çok ama çok uzun bir zaman ya da çok fazla sayıda insan istihdamı gerektireceği için yapılması imkânsız bir hale dönüşebilir. Örneğin büyük bir binanın betonarme statik hesaplamalarını kâğıt kalem ile bir insanın yapması belki de haftalar alacakken iyi bir bilgisayar bunu birkaç saniyede kolayca yapabilir. Hele hele yapay zekânın devreye girdiği, bilgisayarların kendi kendine öğrenerek işlem yapabildiği günümüzde bilgisayarlar insanların işlem gücünü olağanüstü bir seviyede artırmış bulunmaktadır.

Makineler nasıl insanın fiziki gücünü artırarak dünyayı değiştirdiyse bilgisayarlarda insanın işlem ve hafıza gücünü artırarak dünyayı değiştirecektir. Üstelik makine bilgisayar ve yapay zekâ entegrasyonu bu değişimi inanılmaz seviyelere çıkaracaktır. Emin olun biz bu değişimin daha başlarındayız ve değişim hızlanarak devam ediyor. Makinelerin kullanımı sanayi devrimine yol açmış dünyadaki tüm üstyapıyı değiştirmişti bilgisayar kullanımı da benzer bir etki yapacak ve tüm üstyapıyı değiştirecektir