BETON TABUTLARDA AÇ BİİLAÇ YAŞAMAYA MAHKÛMUZ

Deprem ve deprem sonrası yaşanan rezaletler tüm gündemi meşgul etti diye halkımızın yaşadığı ekonomik sorunları unutacağımızı,...

Deprem ve deprem sonrası yaşanan rezaletler tüm gündemi meşgul etti diye halkımızın yaşadığı ekonomik sorunları unutacağımızı, gündeme getirmeyeceğimizi sananlar fena halde yanılmaktadırlar!

Bu halkı betondan tabutlarda aç biilaç yaşatan iktidarın utanması, arlanması ve artık halkın önüne çıkıp sandıkta hesap vermesi gerekmektedir!

Bakın asgari ücrete zam yaptılar ve 8 bin 500 liraya çıkardılar değil mi?

Ben o zaman asgari ücretin en az 12 bin lira olması ve en az üç ayda bir güncellenmesi gerektiğini söylemiş, bu yeni asgari ücretin daha ilk ayda açlık sınırının çok altında kalacağını iddia etmiştim.

Evet, şubat ayında çalışanlar ilk defa zamlı ücretlerini aldılar, aldılar da ne oldu?

TÜRK-İŞ Araştırmasının 2023 Şubat ayı sonucuna göre durum şöyle;

  • Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı açlık sınırı 9.425,15 TL’ye,
  • Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı yoksulluk sınırı 30.700,83 TL’ye,
  • Bekâr bir çalışanın yaşama maliyeti ise aylık 12.265,88 TL’ye yükseldi.

Gördüğünüz gibi daha ilk zamlı maaşın ele geçtiği ayda bile çalışanlar açlık sınırının bin lira kadar altında kalan bir ücret ile yetinmek zorunda kaldılar. Yoksulluk sınırı üzerinde ücret almak ise milyonların hayal dahi edemeyeceği bir şey oldu.

TÜRK-İŞ’in verilerine göre “mutfak enflasyonu” değişimi ise Şubat 2023’te şu şekildedir:

  • Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre % 6,32 oranında gerçekleşti.
  • İki aylık değişim oranı % 15,92 tespit edildi.
  • Son on iki ay itibariyle değişim oranı % 107,02 oldu.
  • On iki aylık ortalamalara göre değişim oranı % 112,87 olarak hesaplandı.

BAAS özentisi tek adam rejiminin ülke ekonomisini getirdiği nokta artık ayan beyan ortaya çıkmıştır.

Bu verileri teyit eden bir bilgi de Türkiye’nin büyüme rakamlarından geldi.

Gelir yöntemi ile hesaplandığında ücretlerin katma değer içindeki payı, 2020’de yüzde 28,7 iken 2022’de yüzde 25,2’ye geriledi.

Hepimizin de bildiği gibi TÜİK, TÜFE’yi düşük gösteriyor. Ücret artışları bu düşük TÜFE’ye göre yapılıyor. En nihayetinde çalışanlar açlık sınırının altında bir ücret ile yaşamaya mahkûm ediliyor.

İşgücü ödemelerinin cari fiyatlarla Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı ise geçen yıl yüzde 30,1 iken bu oran 2022 yılında yüzde 26,5 oldu. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise yüzde 52,5’ten yüzde 54,5’e yükseldi.

Sonuçta büyümüşüz ama bu büyümenin kaymağını sermaye yemiş ücretliler avucunu yalamış aç biilaç çalışmış.

Bakın demedi demeyin; bu düzen değişmedikçe bu durumda değişmeyecektir 20 küsur yıllık bir tek parti iktidarı sonrasında eğer bu millet hala aç biilaç beton tabutlarda yaşamaya mahkûm kalıyorsa bu iktidarın daha da yapabilecek bir şeyi yoktur.

Ziya Paşa beytinde

Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz

Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.

Demiş.

AKP ve Erdoğan ile buraya kadar, bu kafa ile işte ancak bu kadar oluyor, becerisi bilgisi buna yetiyor. Memnunsanız devam edin memnun değilseniz değiştirin…