“BEDENİM TETİKTE”

Dostluğuyla onur duyduğum, güzel insan; Tekgül Arı ile yıllar öncesi bir imza etkinliğinde tanışmıştım. “AŞK SUSMADAN...

Dostluğuyla onur duyduğum, güzel insan; Tekgül Arı ile yıllar öncesi bir imza etkinliğinde tanışmıştım. “AŞK SUSMADAN GİT ve KAYBOLMAYA HAZIR DEĞİLİM NİŞA” isimli kitaplarıyla ve değişik zamanlarda yaptığım ve yaptığı etkinliklerde hep yan yana, omuz omuza olmaya çalıştık, olduk da.

“BEDENİM TETİKTE” isimli kitabından sonra ikinci romanı, “AŞK SUSMADAN GİT’i” okuduğumda çok etkilemiştim. Yazarlar genelde kitaplarını anlatırlar, okuyanlar soru sorarlar. Aşk Susmadan Git isimli kitabı ile ilgili farklı bir şey yapmıştı. Okurları kitabını anlatmıştı ve Arı sorular sormuştu. Benim de okuyanlar içinde olduğum bir grup arkadaş için de değişik bir durumdu.

Daha sonra yayınlanan kitabı “KAYBOLMAYA HAZIR DEĞİLİM NİŞA”, aklımı başımdan alan, okuduğum kitaplar arasında üst sıralara oturan ve çok ciddi iz bırakan bir romandı.

Nedeni elbette kendimi romanın içinde bulmamdı. 12 Eylül öncesi mahalle örgütlenmeleri. Feodal ilişkiler ve sosyal ilişkilerin birbirine yön vermeye çalıştığı bir dönem. Üniversitelerden gelen ablalar, abiler ile gecekonduda yaşayan halk arasındaki yardımlaşmalar, dayanışmalar, her şeye rağmen bütün yanlışların karşısında ve doğruların yanında dimdik duran NİŞA. Muhteşem öngörü ve hoşgörüsüyle babası ve romana dair pek çok şey…

Tanışmadığımız, okumak için zaman bulamadığımız çok kitaplar vardır elbette. Hayat kısa, kitaplar çok, yaşadığımız süre içerisinde seçici olup bizlere yol gösteren, değer katan ve zevk aldığımız kitapları okumalıyız. Bilmediğimiz bir kitabı fark etmeyiz. “KAYBOLMAYA HAZIR DEĞİLİM NİŞA’yı” okuduğumda iyi ki tanıştım ve okudum dedim. Okumayan dostlara kesinlikle öneririm.

“Kaybolmaya Hazır Değilim NİŞA”dan kısa birkaç alıntı yaptıktan sonra yazar, Tekgül Arı’yı tanıyalım.

”Çek o yumuşak kolunu belimden, Nişa, desem. Diyemezdim, tutunmalıyım birine. Varlığımı başka türlü hissedemem, kaybolup giderim. Kaybolmaya hazır değildim. Bana umut bağlayanları ortada bırakamazdım. Diğer elinin parmakları başıma usulca değince tutamadım daha fazla kendimi. Gördüklerim yaşantımızla öylesine zıttı ki, bu yüzden iç çekiyordum. Nişa da ağlıyordu, ona ne oluyorsa? Sessizce cehenneme karşı en parlağından bir cennetin içine düşmüşler, bizden daha sağlam tutunmuşlardı yaşama.

“Tozlu yoldan hızla polis otosuyla uzaklaşırlarken, Defne’nin gözlerinde Nişa, babası, öğretmeni Salaloma’yı görür. Daha on altısında Nişa. Final günü gelip çatmıştır. Kalay dersini geçerse bir tezgâh hakkı vardır. Ufak bir bakır tepsinin üzerine eğilmiş, elleri toprakla bir olmuş, Nişa’nın. Toprağı sürter durur tepsiye. Alnında birikmiş ter akar toprağa. Tepsi yumuşar, kaba kirini atar üzerinden, soluklanır, Nişa soluklanmaz, tepsiyi daldırır suya. Gizlenmiş kiri, pürüzü su açık eder. Dünya içindeki kiri böyle dökse baba der.

“Kızcağızım kişi önce kendi içini görmeli, düzeltmek için yollara düşmeli. Gördüklerini birbiriyle karşılaştırmalı, sorular sormalı. Geçmişe de çok takılmadan bir bakmalı, bugünle aksayanı bulmalı ki ilerisi kurum gibi boğazını tıkamasın. Aslında düşünse kişi, ha insan ha toprak her yerde aynı, aralarında ayrı gayrı olmadığını bir anlasa, o zaman atar içindeki kiri.”

Nişa eldivenlerini çıkarır, parmaklarını tepsinin üzerinde gezdirir. Kaba kiri toprağın ve suyun aldığına ikna olur. Eline gelen pütürlü yerlere üzülerek bakar. Çekici alır eline. Salaloma kızının tepsiyle bütünleştiğini anlar.

“Tepsi incitilmiş baba, çok incitilmiş. Yere düşmüş, fırlatılmış, bir köşeye sıkıştırılmış. Bir zamanlar yaptığı hizmetler unutulmuş. Sırf para için sıkıştırıldığı yerden çıkarılıp defedilmiş. İçi yer yer çatlamış baba”

“Nişam yaralarını gördün. Daha fazla incitmeden indir çekici.” Nişa, usulca indirir çekici tepsinin örselenmiş yerlerine, tık, tık, tık…””

Ankara doğumlu ve Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun olan Tekgül Arı, bir dönem Firma Analisti olarak çalıştı. Finansal Muhasebe konusunda eğitmenlik yaptı. 2020 yılında Anadolu Üniversitesi AÖF Felsefe lisansını tamamladı.

2003 yılından itibaren öykü yazımına ağırlık veren yazarın: öyküleri, kitap inceleme, söyleşi ve araştırma yazıları birçok edebiyat ve sanat dergisinin yanı sıra çeşitli gazetelerde yayınlanmaktadır. “Balkan Writers in Action” kitabında bir öyküsünün İngilizce çevrisi yer aldı. 2007 yılında Arta ve 2013 yılında Matriks edebiyat dergisinde öyküleri Almanca yayınlandı. Dünyanın Öyküsü Dergisi’nde bir yıl, Yeni Adana Gazetesi’nde üç yıl “Düşler Düşünceler” köşesinde yazdı.

2007 yılında Maden Mühendisleri Odası ilk Madenci Öyküleri yarışmasını düzenlenmesine önayak oldu ve Madenci Edebiyatı’na üç kitap kazandırdı. Bir dönem yönetiminde de yer aldığı Edebiyatçılar Derneği’nde ve diğer kurumlarda; gençlere yönelik yazın atölyelerinde “Metin Yorgunluğu” ve “Öykü Yazıyoruz” konusundaki çalışmalarını gönüllü olarak katılımcılara aktardı. Hastaları toplumla, toplumu hastalarla barıştırmak için AŞDER’de şizofrenlerle yazın atölyesi çalışmalarını sekiz yıl yürüttü. Ayrıca Ankara ve İzmir’de iki onkoloji hastanesinde, kanser hastaları için başlattığı “Gülümsüyoruz” etkinliği kapsamında iki yıl öykü ve müzik etkinlikleri düzenledi. 2016 yılı Ekim ayında “Mazı Köyü Kadınları Tekgül Arı ile öykülerini yazıyor” etkinliğini gerçekleştirdi. Kadın çalışmalarına yönelik olarak “Zamansız Düşler Zamansız Kadınlar” Fanzini’ni hazırladı.

Eserleri:

Bedenim Tetikte- Öykü/Postiga Yayınları-2010

Aşk Susmadan Git- Roman/Notabene Yayınları 2015

Nişa Kaybolmaya Hazır Değilim- Roman/ Notabene Yayınları 2017

Yayına Hazırladığı Kitaplar:

Ankara Öyküleri Öykü/Minval Yayınevi-2014 (Tolga Aydoğan ile birlikte hazırladı)

Taşa Fısıldayan Öyküler Öykü/ Notabene Yayınları 2015

Çığlık – Öykü- 2007, Korkunun Tırnakları – Öykü, deneme, şiir- 2014, Yanık Rüzgârın Sesini Duydum – Öykü, deneme, şiir- 2016 (Üç kitap, Maden Mühendisleri Odası yayınlarından çıktı.)

Katıldığı Seçkiler:

Öyküden Çıktım Yola, Hazırlayan Remzi Karabulut,

Aylak Adam Yayınları 2014

Yola Çıkan Öyküler Kars, Heyyamola Yayınları, 2015

Elma Şekeri- Kaynana Şekeri, Hazırlayan Nalan Çelik,

Artshop yayınları 2019

Yakından Geçen Mülteci Öyküler, Hazırlayan Handan Gökçek, Yakın Kitapevi 2018