BAŞKANIN MALLARI

Geçen gün AKP’nin önde gelen ve hâlihazırda da mecliste bulunan bir milletvekili dikkatimi çeken bir sosyal medya paylaşımı yaptı.

Paylaşımda: “Turgut Altınok’un babası Ankara Bala’da, pancar yüklü kamyonların tonajını tartan kantarda bekçiydi!...

Peki, oğluna ‘Vatikan ile Monaco’ büyüklüğündeki araziyi nasıl miras bırakabildi?”  yazıyordu.

Takdir edersiniz ki bu son derecede önemli ve dikkat çekici bir paylaşım doğal olarak beni de bu konuyu farklı açılardan sorgulamaya itti.

Rahmetli babam “Çok mal haramsız, çok laf yalansız olmaz çok malı olan ve çok laf eden kişiden sakın oğlum” derdi, sonra bu sözün doğruluğunu birçok defa yaşayarak gördüm.

Bu gün malı mülkü ile gündemi en çok işgal eden kişi ise elbette AKP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Turgut Altınok.

Mansur Başkan mal varlığını açıklayıp herkesi de açıklamaya davet ettikten sonra diğer aday Turgut Altınok uzun süre “Mal, mülk Allah’ın, biz emanetçiyiz” ve benzeri gerekçeler ile çamura yatmaya çalışmış, fakat sonra kamuoyu baskısıyla mal beyanını açıklamak zorunda kalmıştı.

Turgut Altınok malını mülkünü açıkladıktan sonra da tabiri caizse milletin gözleri yuvalarından fırladı, kıyamet koptu herkes şaşkınlıktan küçük dilini yuttu. Uzun yıllar kamu görevinde bulunan bir kişinin bu kadar mal mülk sahibi olabilmesi elbette ki şaşırtıcı ve dikkat çekiciydi.

Neyse adamcağızın malında mülkünde gözümüz yok, servet düşmanı da değiliz ve lakin bu kadar servetin kamu görevlisi olan bir kişinin elinde toplanmış olması da açıklamaya muhtaç bir husus. Turgut Bey’de açıklamayı “Ölüm hak miras helal, babamdan miras kaldı” diyerek “babam sağ olsun” kıvamında bir açıklama ile yaptı.

Buraya kadar denecek pek bir şey yok bu açıklamaya inanırsınız ya da inanmazsınız o size kalmış. Fakat giriş paragrafında da yazdığım gibi Turgut Altınok’un cemâziyelevvelini iyi, çok iyi bilen ve hâlihazırda da mecliste bulunan AKP’nin önde gelen bir milletvekilinin bu sosyal medya paylaşımı konunun bir başka yönüne işaret ediyor ve bence asıl önemli olan da bu.

Yukarıda da yazdım paylaşımda “Turgut Altınok’un babası Ankara Bala’da, pancar yüklü kamyonların tonajını tartan kantarda bekçiydi!...

Peki, oğluna ‘Vatikan ile Monaco’ büyüklüğündeki araziyi nasıl miras bırakabildi?”  yazıyordu.

İşte beni asıl ilgilendiren dikkatimi çeken ve şaşırtan da bu paylaşım oldu. Şunu da söylemem gerekir ki önemli olan bu paylaşımın içeriğindeki bilgilerin doğruluğundan ziyade bu paylaşımın yapılmış olmasıdır…

Eh takdir edersiniz ki ortalık bu mal mülk meselesi dolayısı ile yangın yerine dönmüşken bir AKP milletvekilinin kendi partisinin en önemli adaylarından biri hakkında böyle bir paylaşım yapmış olması bile başlı başına haber değeri olan bir olaydır.

Ben paylaşımın doğruluğunu ya da yanlışlığını elbette bilemem; Turgut Altınok’un babası kimdi, neyle iştigal ederdi, parayı nasıl kazandı bunu bilmem mümkün değil ve lakin bu paylaşımı yapan AKP milletvekilinin bu konuları bildiğini, hatta çok iyi bildiğini bilirim.

Sizde takdir edersiniz ki oğluna bu kadar büyük miktarda mal mülk bırakacak bir kişi kantarda bekçilik yapmaz ya da kantarda bekçilik yaparak böyle bir servet biriktiremez. Böyle bir süreç hayatın olağan akışına aykırıdır…

Bu durumda:

1. Bu paylaşımdaki bilgiler doğruysa yargı, maliye, siyaset ve kamuoyu bu servetin kaynağını sorgulamak durumundadır.


2. Bu paylaşım yanlışsa o zamanda seçmenler AKP içinde ne oluyor, kim kimin kuyusunu kazıyor, bazı AKP’liler neden Turgut Altınok’u desteklemiyor? Böyle bir ortamda bu paylaşım niye yapıldı? Gibi önemli soruları gündeme getirmelidir düşüncesindeyim.