Geçtiğimiz 2010 yılının 5 Aralık Pazar günü Ovaazatlı Beldesi’nde bir belediye başkanlığı seçimi yapıldı.
Ovaazatlı’nın bir özelliği vardı. 12 Eylül 2010 günü yapılan “Anayasa Halkoylamasında” seçmenlerin çoğunluğu “hayır oyu” kullanmışlardı.
Üstelik RTE, diğer birçok beldeler gibi Ovaazatlı’nın belediyeliğini de kaldırmıştı. Ovaazatlılar dava açtılar ve davayı kazandılar. Buradaki seçimde zorunlu olarak yapıldı. AKP, bu beldeyi adeta ablukaya aldı.
Tuvaletleri “fosseptiğe” bağlı olan Ovaazatlı’ya hemen kanalizasyon yapıldı. Yolları asfaltlandı. Otobüs ve dolmuş duraklarına kadar yapıldı. Uzatmayalım, seçimi AKP’nin adayı kazandı. AKP’li belediye başkanına makam arabasının, iş makinelerinin kontak anahtarları seçimden sonra törenle verildi.
Ovaazatlı Beldesi'nde yapılan seçime Türkiye Partisi (TP) de katıldı. TP’nin Belediye Başkan adayı Gülten Bayram’a oy isteyen Abdüllatif Şener, yaklaşık 150 kişilik gruba konuşurken iki önemli konuya işaret etti. Birincisi: “TBMM’nde 700’ü aşkın dokunulmazlık dosyası var. Yolsuzluk, ihaleye fesat karıştırmak, görevi kötüye kullanmak gibi nedenlerle Başbakan RTE ve bakanlarla milletvekilleri hakkındaki dosyalara kimse dokunmuyor.” Dedi. İkincisi ise: “Bu hukuk düzeni ile kimse hesap soramaz. 16 yıl boyunca milletvekilliği yaptım. Benim de dokunulmazlığım vardı ve kimse benden de hesap soramıyordu.
Çünkü benim hakkımda tek bir dokunulmazlık dosyası yoktu. Kolay mı sanıyorsunuz, vekilliği, bakanlığı bırakacaksınız, dokunulmazlık gömleğini çıkaracaksınız?
Sizin dokunulmazlığınız var, benim yok. Kim kimden hesap soracak hodri meydan, hodri meydan diyelim.
Hala gittiğim yerlerde soruyorlar bana ‘Niye bıraktın?’ diye. Bu sorunun yanıtı, Wikileaks belgelerinde çıktı. Belgelerde ‘Hükümette o kadar çok yolsuzluk var ki bir bakan bıkıp usandı istifa etme noktasına geldi’ diyor.
O bakanın kim olduğundan bahsetmiyor ama kim olduğu belli! ’Niye bıraktı?’ diye sorarlarsa ‘ABD, okyanus ötesinden öğrendi siz neden hala öğrenemediniz’ diye yanıt verin.” şeklindeki konuşmasıydı.
Şimdi, “Milli Görüş-Nurcu Görüş” ittifakı iktidarda…
Ulaşabildiğimiz kadarıyla 780 dokunulmazlık dosyası Meclis’in rafları arasında bekliyor. Bu dosyaların 700 civarında olanı RTE başta olmak üzere AKP’li milletvekillerine, 80 civarında olanı ise CHP, MHP ve BDP milletvekillerini kapsıyor. Kimse bu milletvekillerine dokunamıyor.
Neden? Nedeni açık…
Türkiye “sözde demokratik sistemle yönetiliyor!” da onun için…
2011 yılının Haziran ayı içinde yapılacak seçimlerde Meclis’e girmeyi başaran milletvekilleri yakayı kurtaracaktı. Öylede oldu.
Neden mi? Demokrasi var! Sözde…
Seçimi kaybeden şüpheli milletvekillerinin yargı önüne çıkması, “Türkiye’nin ayıbı!” olan zaman aşımına uğraması halinde onlar da yakayı kurtarmış olacaklar… Wiki Belgelerinde TP Genel Başkanı Şener için, ‘Hükümette o kadar çok yolsuzluk var ki bir bakan bıkıp usandı istifa etme noktasına geldi’ demesinin de bir anlamı bulunmuyor. Dokunamadığınız sürece dokunamadıklarınız size dokunuyor. Demokrasi var(!). Ne demokrasi?