BAK HALA KANAL MANAL DİYOR

Dediğim dedik, çaldığım düdük kafasını yaşayan Recep Bey  2023 seçimlerinin temel sloganı da olması planlanan “Türkiye...

Dediğim dedik, çaldığım düdük kafasını yaşayan Recep Bey 2023 seçimlerinin temel sloganı da olması planlanan “Türkiye yüzyılı” vizyon belgesini açıkladığı toplantıda Kanal İstanbul’un “Türkiye yüzyılı” hedeflerinden biri olduğunu da vurgulamış. Recep Bey, muhalefetin engelleme çabalarına karşın Kanal İstanbul’un hayata geçeceğini de iddia etmiş.

Muhalefetin Osman Gazi, Yavuz Sultan Selim köprülerini de engellemeye çalıştığını ancak başarılı olamadığını belirten Erdoğan, “Kanal İstanbul’un çalışmaları başlayacak ve İstanbul Boğazı’nı çevre tehdidinden kurtaracağız. Bu muhalefetin kafası basmaz, anlamaz bunlar anlamaz” diyerek muhalefete saydırmış.

İnadım inat diyerek tamamen saçma sapan bir fikir olan bu beton kanalı yapmaya, bırakın yapmayı yapımını başlatmaya bile bu iktidarın ömrünün yetmeyeceği kesindir.

Hiç şüphe yoktur ki bu saçma sapan fikrin bir projeye dönüşüp dönüşmeyeceği ancak 2023 seçimlerinde oluşacak yeni iktidar tarafından belirlenebilecektir.

En azından bu gün itibariyle AKP, MHP, BBP ve Vatan blokunun bu seçimi kazanması pek kolay görünmüyor. Dahası meclisten bir erken seçim kararı çıkmazsa Recep Beyin bir daha aday olarak seçilmesi de mümkün değil. Aday olması mümkün değil çünkü Anayasa bir kişi en fazla iki defa Cumhurbaşkanı olarak seçilebilir hükmü son derecede açık bir şekilde yer almaktadır ve Recep Bey’de bu hakkını doldurmuş bulunuyor. Dolayısı ile Recep Bey yerine AKP, MHP, BBP ve Vatan bloku tarafından bir başkası aday gösterilir ve seçilirse onun da bu fikri destekleyip desteklemeyeceği belirsizdir.

Şu anda 2023 seçimlerinin favorisi olarak görünen 6’lı masaya dâhil parti ve liderlerin tamamının ise bu saçma sapan fikre en başından beri karşı olduğu bilinmektedir.

Dikkat ederseniz proje falan demiyor devamlı olarak saçma sapan bir fikir diyorum neden böyle dediğimi daha önce birçok defa anlattım burada bir kere daha tekrar edeyim ki duymayanlar da duysun, okumayanlar da okusun.

Proje demiyorum çünkü: bu fikir henüz bir projeye dönüşmemiştir!

Bu fikrin ya da herhangi bir başka fikrin bir projeye dönüşebilmesi için önce fizibilite etütlerinin yapılması ve olumlu çıkması gerekir.

Fizibilite raporu olumlu çıksa bile ayrıca bu projenin Çevre Etki Değerlendirmesinin de son derecede ciddi bir şekilde yapılması gerekir.

Doğal çevreye, iklime, insan, tarih ve kent dokusuna vereceği zarar yahut da sağlayacağı fayda iyice belirlenmeden bir proje fizible olsa dahi uygulamaya konamaz.

Saçma sapan bir fikir diyorum, çünkü: Uluslararası hukuk ve Montrö Anlaşması uyarınca geçiş serbestisi bulunan koskoca bir İstanbul Boğazı varken siz daracık ve sığ bir beton bir kanal yapıp gemileri fahiş bir ücret ödeyerek buradan geçmeye zorlayamazsınız!

Hatırlarsanız bu fikri ilk ortaya attıklarında “bir anlaşma yapmışlar gelen geçiyor para mara da alamıyoruz” diyorlardı.

Sonra ben bu arkadaşlara Montrö Sözleşmesi’ne göre, Türk Boğazlarından geçecek gemilerden Türkiye Sıhhi kontrol, fener ve tahlisiye hizmetleri için net ton başına 0,595 Altın Frank karşılığı ücret alma hakkına sahiptir. Bu ücretten haberiniz var mı? Diye sormuş ve haberiniz yoksa bak ben şimdi haber veriyorum amaç bir beton kanal yapıp buradan geçiş ücreti kazanmaksa önce herhangi bir yatırım yapmadan, para harcamadan bu ücreti hakkıyla bir alın demiştim.

Gelen geçiyor ücret alamıyoruz diyenler ben ve benim gibi bu uyarıda bulunanların sözünü en nihayetinde dinlediler ve geçtiğimiz aylarda Türkiye, Montrö Sözleşmesi’nin tanıdığı haklar doğrultusunda boğazlardan geçiş ücretini 5 kat artırdı. Yeni geçiş ücreti, tonaj başına 4 dolar olarak belirlendi. Ayrıca, ücret her yıl 1 Temmuz’da güncellenecek. Bu yetersiz ama gene de olumlu bir adımdır çünkü Montrö Anlaşmasına göre bu günkü dolar altın paritesi uyarınca alınması gereken tutar 4 dolar değil tam 9,12 dolardır!

Kapı gibi Montrö anlaşması ile doğan bu ücreti hakkı ile tam olarak alamadan bir beton kanal yapıp oradan para alınabileceğini hayal etmek sizce de saçma sapan bir fikir değil midir?

Her neyse sonuç olarak Türkiye Yüzyılı vizyon belgesini böyle saçma sapan fikirler ile doldurmak seçim kazanmaya yetmeyecektir.