Bahis oynayanlar açıklandı!

Bahis oynadığını öğrendiğimiz 1024 futbolcunun TFF Disiplin Kurulu’na sevk edildiğini görüyoruz. Benim aklımın almadığı; bazı futbolcuların “Ben bahis oynamadım, benim bilgilerimi çalıp bahis sitesi kurmuşlar.” iddiası. Bunu kim yapar, neden yapar, bundan kazancı nedir, anlaşılır gibi değil.

Bir insan, bahis sitesini başkasının adına kurup bahis oynayacak, kazanacak, kazandığı paralar hesaba yatacak ve bu paraları çekecek… Aklım almıyor. Parayı veren neden başkasının adına bahis sitesi kursun? Bundan ne çıkarı olabilir? Belki kendi adına, futbolcu olduğu için, suç olacağı gerekçesiyle başkasının adına bahis sitesi kurabilir. Fakat birinin kendi adına değil de suç olan birinin adına bu işi yapması akıl alır gibi değil.

Futbol oynarken ayağına çarpan topun taca çıktığını bile bile hakeme “rakipten çıktı” işareti yapan, kornerde aynı utanmazlığı gösterenlerin; TFF Başkanının, hakemlerin ve futbolcuların bahis oynadığını açıklamasını “iftira ediliyor” durumuna getirmesi akıl tutulmasıdır.

Bana göre, Futbol Federasyonu elinde kesin belgeler olmadan hiç kimsenin bahis oynadığını iddia etmez. Bu nedenle mahkemeler, futbolcuları ve hakemleri dinleyip bahis sitelerindeki kayıtları dikkatle incelemeli; tuttukları kuponları, hesaplarına geçen paraları, bu paralarla elde ettikleri servetleri ve ödedikleri vergileri titizlikle araştırmalıdır.

Bana göre servet beyanı, malının nereden geldiğini açıklamakla mümkündür. Bahis oynayanlar, suçlu veya suçsuz olduklarını bu şekilde anında ispat edebilirler. Bu konuda mahkemelere çok önemli görevler düşüyor. Türk futbolunun itibarını yurt içinde ve yurt dışında kurtarmak için kimsenin gözünün yaşına bakılmadan gereken cezaların verilmesi, vatana yapılacak en önemli hizmettir.

Gençlik ve Spor Bakanlığı, bahis oynanmasıyla ilgili şartları yeniden düzenlemeli ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kanunlaştırmalıdır. Futbolun tüm unsurlarını —statlar, seyirciler ve sporcular dahil— kapsayan ağır cezalar getirilmeli, Türk futbolunun yurt dışındaki itibarı korunmalıdır.

Galatasaray’ın Kocaelispor’a 1-0 yenilmesi çok normal bir sonuçtur. Yurt dışında milli maç ruhuyla Hollanda’dan Ajax’ı yenerek galip dönen yorgun futbolcular, karşılarında lige tutunmak isteyen, tüm varlıklarını ortaya koyan futbolcuları, teknik direktörü ve stadı dolduran binlerce taraftarı buldular. Bu sonuç, daha önce Fenerbahçe maçında Kocaelispor’un gösterdiği direncin, Galatasaray’ı yenebileceklerinin bir işaretiydi.

Milli futbol takımı, Bursa’da Bulgaristan ile rövanş maçına çıkıyor. Galip geleceklerine inanıyorum; bol gollü bir sonuç bekliyorum. Bu maçtan sonra İspanya ile deplasmanda ikinci maça çıkacaklar. Benim tahminim, Türkiye’nin İspanya’yı yeneceği yönünde. Türkiye, dünya üçüncüsü olmuş bir ülke ve dünyanın en iyi teknik direktörüne, yine en iyi futbolcularına sahip.

Milli takımın kalesinde Uğurcan oynamazsa, biz İspanya’dan grup lideri olarak döneriz. İspanya’dan 6 gol yiyen Uğurcan’ı bu sefer dinlendirmek şart. Çünkü bu maçı kazanmak için bu değişiklik şart. Aksi takdirde hem Uğurcan’ı kaybederiz hem de İspanya’ya.