BAHÇELİ’NİN ÇİFTE STANDARDI

Durmadan çatacak birilerini arayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli son zamanlarda da Anayasa Mahkemesini hedefe koymuş bulunuyor. Anayasa Mahkemesinin TİP Hatay Milletvekili seçilen ancak Gezi Parkı davasında kesinleşmiş 18 yıllık cezası bulunan Can Atalay ile ilgili hak ihlali kararına tepki gösteren Bahçeli "Anayasa Mahkemesi adalet ve hukuk düzenin safrası ve sancısıdır." Demekten bile imtina etmiyor.

Aslında Bahçelinin dehşet verici konuşması tam olarak şöyle: “ TBMM'de oturma eylemi yapan güruhun Yargıtay'a laf etmesi küstahlıktır, seviyesizliktir. Sokak çağrısı yapanlar ilkesizlerdir. Siz oturmaya devam edin, Türk milleti size Osmanlı Şamarı vura vura kaldırmasını da bilecektir. Ortalıkta bal gibi AYM'nin yetkisini aşarak yargısal aktivizmi vardır. AYM, TBMM'ye parmak sallamaktadır. 

Nerede bir suçlu varsa, Türkiye'ye nefret kusan, ihanet eden bir hain varsa AYM tarafından hak ihlali kararıyla ödüllendirilmektedir. Bu olacak iş midir?

AYM, zulmün yanında, milletin karşısında bir mihrak olarak sivrilmiştir. PKK'ya para aktarılmasının önünü açan AYM'dir. Terörist Demirtaş hakkında, Leyla Güven, Figen Yüksekdağ hakkında hak ihlali kararı veren AYM'dir. Dağda, ovada başını ezdiğimiz hainlerin sırtını sıvazlayan AYM'dir. Bu mahkeme böyle giderse Fetullah Gülen ile Murat Karayılan'a da hak ihlali ile kucak açacaktır. Bize göre Yargıtay 3. Dairesi, görevinin gereğini eksiksiz yapmıştır. Sorun yumağının merkezinde AYM'nin lekeli kararları bulunmaktadır.

Kafası zehirlenmiş AYM Başkanına hatırlatırım ki Türkiye'de kuvvetler ayrılığı netleştirilmiştir. AYM Başkanı, zillet ittifakının yüksek yargıya yuvalanmış hastalıklı koludur. Bu kişinin haddini ve hududunu çok açık şekilde aştığını düşünüyoruz. Türk devleti ile uğraşma, cesaretin varsa Kandil'e git. Mahkeme başkanı objektifliğini kaybetmiş, milli birlik ve kardeşliğe cephe almıştır. Karşımıza iki seçenek çıkmaktadır; ya AYM kapatılmalı ya da yeniden yapılandırılmalıdır.”

Bugün bu görüşü savunan Devlet Bahçeli geçmişte birebir aynı bir durumda MHP Milletvekili Engin Alan hakkında AYM tarafından verilen karar hakkında ne demiş birde ona bakalım: Devlet Bahçeli 2014 yılında grup toplantısında konuşmuş ve Engin Alan'ın tahliyesine ilişkin olarak: “En son Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvurular sonuç doğurmuştur. Merak ediyoruz yanlı hâkim ve savcılar şimdi nereye sığınacak? Sözde hukukçular ne zaman hak ettikleri yaptırımla karşılaşacaklar? Ailelerin gözyaşlarını, TSK’ya kumpas kuran ahlaksızlar nasıl telafi edecekler. İyi ki Anayasa Mahkemesi vardır, iyi ki vicdanı sapmayan hâkimler görev başındadır.”

Vallahi iktidarın ortağı olan küçük partinin Genel Başkanı Bahçelinin bu çifte standardı ve bu çifte standart ile yaptığı saldırgan yorum gerçekten de dehşet vericidir. Bir ülkenin Anayasa Mahkemesi Başkanına “Kandil’e git” demek sadece yakışıksız bir söz değil aynı zamanda da haddini aşmaktır. Zaten Bahçeli’nin azmettirmesi ve desteği ile kurulmuş bulunan güçler ayrılığı bağımsız ve tarafsız yargı ile denge ve denetleme mekanizmalarını ortadan kaldıran bugünkü tek adam rejimi yeteri kadar tehlikeli bir hukuki ortam yaratmıştır. Bunun üzerine birde “sokak gücü” ile bilinen MHP’nin Genel Başkanı’nın bir yüksek yargı hâkimine yönelik bu ithamları tehlike ve tehdidin seviyesini daha da artırmaktadır.

Bu saldırgan tutumun yargıda bir cezai karşılığı var mıdır?

Bilmiyorum doğrusu ve lakin milletimiz Bahçeli’nin bu tutumunu sandıkta cezalandırmalıdır yoksa hukukun üstünlüğü yerini üstünlerin hukukuna bırakır ve bunun yaratacağı enkazın altında da tüm ülke kalır.