Bahçeli, grup toplantısında “Seçim tarihi tartılması son bulmalı. Mevsim şartlarına ilişkin bir tarih beklentimizdir. Mayıs ayı içerisinde bu işi bitirelim. Böyle bir karar çıkarsa bu durum bir erken seçim değil, seçim tarihinin güncellenmesi şeklinde yorumlanmalıdır. Kriz çıkarmanın, kavga iklimi yaratmanın ahlaken bir karşılığı olmayacağını görmek lazımdır.” demiştir.
Bahçeli Erdoğan’ın dostu mu düşmanı mı belli değil vallahi, çünkü bu erken seçim değildir dediği andan itibaren Erdoğan’ın üçüncü bir kere daha aday olup seçilebilmesi anayasamıza göre hiçbir şekilde mümkün değildir!
Herkesi ahmak yerine koyuyor diyorum çünkü Bahçeli muhalefeti sandıkta tırpanlamak için taammüden, özel olarak değiştirilmiş yeni seçim yasası yürürlüğe girdikten sonra seçime davet ediyor. Muhalefetin bu tuzağa düşmesi için resmen ahmak olması gerekmez mi?
Bakın 2023 seçimlerine dair çözülmesi gereken iki büyük hukuki sorun var:
- Erdoğan’ın 3. Bir kez daha cumhurbaşkanı adayı olup olamayacağı.
- Bir erken seçim yapılacaksa bu erken seçiminin yeni ve muhalefeti aleyhine hükümler içeren seçim kanunu değişikliklerinin geçerli olacağı tarihten öncemi sonra mı yapılacağı.
Birinci maddenin aslında tartışmaya açık bir tarafı hiç mi hiç yok. Anayasamızın İkinci Bölümünde Yürütme başlığı altındaki Cumhurbaşkanının Adaylık ve Yürütme başlığı altındaki hükümler çok açık:
Madde 101 – Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir. Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.
Madde 116 – Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının beşte üç çoğunluğuyla seçimlerin yenilenmesine karar verebilir. Bu halde Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.
Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.
Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir. Denmektedir.
CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ KANUNUNUN 3. Maddesinin2. Fıkrasında da “Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir. Ancak Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi hâlinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir.” Denmektedir.
Bu hükümler o kadar açık ki okuyup anlamak ve yorumlamak için hukukçu olmaya falan gerek yok, okuma yazma bilmek yeterlidir.
2. Maddedeki sorun ise biraz daha muğlak ve yoruma açık bulunmaktadır.
Anayasamızın Siyasi Haklar ve Ödevler başlıklı Dördüncü Bölümünün 67. Maddesi: Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz demektedir.
Bu bir yıllık sürenin oy kullanma tarihinden itibaren mi yoksa bu tarihten 60 gün önceye isabet eden seçim sürecinin başlangıcı tarihinden itibaren mi uygulanacağı tartışma konusu olacaktır.
Ne yazık ki her iki hususta da nihai kararı verecek olan Yüksek Seçim Kuruludur. Muhalefetin YSK kararlarına güvenmesi taraf tutmayacağına inanması için makul bir sebep yoktur ve bu yüzden de en kötüsünü hesap etmesi gerekir.
Fakat Erdoğan’ın YSK kararlarına güvenip güvenmeyeceği, siyasi geleceği için bu kadar önemli bir seçimde son söz hakkını bürokratlara bırakıp bırakmayacağı da tartışmalıdır.
Bu yüzden de eğer seçimlere girmekten korkmuyor, çekinmiyor, yenilmeyeceğine kazanabileceğine inanıyorsa muhalefetle anlaşıp seçimleri Meclis kararı ile 6 Nisan öncesine alır ve adaylığı ile ilgili herhangi bir tartışmaya mahal bırakmaz.
Yok, eğer kaybedeceğini anladıysa aday olur fakat adaylığının YSK tarafından iptalini sağlar ve bu şekilde mağduru oynamayı tercih eder.