AYAKKABI

Bir iş için bulunduğum şehirden bir başka şehre gitmiştim. Otobüs yolculuğu sırasında yanımdaki koltuğu paylaştığım kişinin elinde bulunan sandviçten damlayan yağ rugan ayakkabımın üstüne damlayınca, ayakkabımın üstünde yağın bıraktığı iz ile yarım adacık oluştu.

Bir iş için bulunduğum şehirden bir başka şehre gitmiştim. Otobüs yolculuğu sırasında yanımdaki koltuğu paylaştığım kişinin elinde bulunan sandviçten damlayan yağ rugan ayakkabımın üstüne damlayınca, ayakkabımın üstünde yağın bıraktığı iz ile yarım adacık oluştu.

Adam benden defalarca özür diledi ama yapacak bir şey yoktu. Otobüs terminalinden indim en yakın ayakkabı satan dükkândan bir ayakkabı satın aldım. İlk giydiğimde sorun yok gibiydi. Kirlenen, rengi değişmiş ayakkabımı dükkânda bırakıp dışarı çıktım. İş görüşmesi yapacağım yere taksiyle gittim. Buluşmaya daha zamanım olduğu için uzak bir yerde inip biraz yürümek istedim. Yürüdükçe yeni aldığım ayakkabılarım sanki ayaklarımdan kurtulmak istercesine bana baskı yapmaya başladı.

Topuğumdan ve parmak uçlarımdan bir süre sonra feryatlar yükselmeye başladı. Bir banka oturup ayaklarımı ayakkabılarımdan çıkardım. Sanki dünyalar benim olmuştu. Zavallı ayaklarım çocuklar gibi sevindi. İlk giydiğimde fark edememiştim. Aceleyle aldığım ayakkabılarım hem topuklarımdan hem de ayak parmaklarından beni vurmuşlardı.

Yurdum insanının nedenini bir türlü çözemediğim geleneklerinden biri olan, çok beğenerek aldığınız ve özenerek ilk kez giydiğiniz ayakkabıya basma geleneği. Bence kıskanç insanların başlattığı bir gelenek olarak, insanların tamamen hasetten bu hareketi yaptıklarını düşünüyorum!

Tarihten önümüze çıkan Sunay Akın’ın notlarında ayakkabı ile şu ilginç bilgileri buldum: Abdülmecit döneminde Osmanlıda çizme ya da sarı pabuç giyme hakkı yalnız Türklerindi. Ermeniler kırmızı, Rumlar mavi, Yahudiler siyah pabuç giyerlermiş.

Mustafa Reşit paşa 1839’da ayakkabılardaki bu ayrıcalık durumunu kaldırılmış.

Ben ayağımı sıkan ayakkabı olayından sonra ayakkabılarından benim gibi acı çekenlerin yaşadıklarını araştırıp sizler için şu sözleri derledim. Dünyada ve ülkemizde bakın kimler ayakkabı için neler demişler:

“Bir kadına doğru ayakkabıları verirseniz dünyayı bile fethedebilir.” – Marilyn Monroe

“Birinin ayağına uyan ayakkabı öbürününkini vurur; Herkese birden uyacak bir yaşamın reçetesi yoktur.” – Carl Gustav Jung

“Herkes ölünce ardında bir şeyler bırakmalı, derdi dedem. Bir çocuk, bir kitap, bir tablo, inşa edilmiş bir ev veya duvar, yapılmış bir çift ayakkabı. Veya ekilmiş bir bahçe.” – Ray Bradbury

Ayakkabı, çorabın deliğini bilir.” – Murat Menteş

“Kadınlar ne ister? Ayakkabı.” – Mimi Pond

“Ayakkabılar bedeninizin dilini ve tutumunu değiştirir. Sizi fiziksel ve duygusal olarak kaldırırlar.” – Christian Louboutin

“İyi ayakkabılı bir kadın asla çirkin olmaz.” – Coco Chanel

“Bir ayakkabı sadece bir tasarım değil, aynı zamanda beden dilinizin, yürüyüş şeklinizin bir parçasıdır. Hareket edeceğiniz yol ayakkabılarınız tarafından belirlenir.” – Christian Louboutin

“Bir ayakkabının gücünü asla hafife almayın.” – Giuseppe Zanotti

“Doğru ayakkabı her şeyi farklı kılabilir.” – Jimmy Ch

“Sıkmayan bir ayakkabın varsa bütün mutluluklar senindir.” – Behçet Necatigil

“Sadece topuklu ayakkabı giyebildikleri için bile, kadınlar erkeklerden daha beceriklidir. Gerisi teferruat.” – Marilyn Monroe

“Topuklu ayakkabı giymek sanattır. Ama her kadın sanatçı değildir.” –

“Kadınlar için ayakkabı en önemlisidir. İyi ayakkabılar seni iyi yerlere götürür.” – Seo Min Hyun

“Yüksek topuklu ayakkabı giymezseniz, yüksek bir hayatı nasıl yaşayabilirsiniz?” – Sonia Rykiel

“Başınızı, topuklarınızı ve standartlarınızı yüksek tutun.” – Lola Stark

“Daima yüksek topuklu ayakkabılar giyin. Evet, size güç veriyorlar. Farklı hareket ediyorsun, farklı oturuyorsun, hatta farklı konuşuyorsun.” – Carine Roitfeld

“Hayat zaten kısa, hiç değilse topuklarınız uzun olsun.” – Brian Atwood

“Yükseklik korkum yok, ayakkabılarımı görüyor musun?” – Carrie Bradshaw

“İyimser bir insan ayakkabıları çalınınca “başka ayakkabım da var” diyebilen insandır.” – Sokrates

“Eşlerin birbirine benzemesi lâzım. Ayakkabı çiftlerine bir bak! Ayakkabının bir teki ayağa biraz dar gelirse ikisi de işe yaramaz.” – Mevlana

“İçlerinde hiçbir şey başaramazsan, ayakkabılarının ne kadar harika olduğu önemli değil.” – Martina Boone

“Ayakkabı, kadınlar için metamorfoza ulaşmanın en hızlı yoludur.” – Manolo Blahnik

“Bir ayakkabı hayatınızı değiştirebilir.” – Külkedisi

“Bir kadın bir çanta taşıyabilir, ancak kadını taşıyan ayakkabılardır.” – Christian Louboutin.

“Ayağında kundura yar gelir dura dura” türkü sözünde de herhâlde ayakkabılar ayağına vurduğu için yâri dura dura sevdiğine ulaşmaya çalışmış!

“Ayağında yemeni niye almadın beni” Burada da şair yemeni ayakkabısını beğenmemiş herhalde.

Zamların ve hayat pahalılığının tüm ağırlığını hissettiğimiz şu günlerde sağlık ve mutluluk bizimle olsun. Ayağımızı yorganımıza uzatmak istiyoruz ama yorganda küçük gelmeye başladı.