ATATÜRK İLK VASİYETİNİ NEREDE YAZDI ?

  Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 86. Yılı

 1938 yılında İstanbul Dolmabahçe Sarayı’nda 09.05’te hayata gözlerini yuman Atatürk’ü, her yıl olduğu gibi bu yılda, saygı duruşu, anma törenleri ve etkinliklerle andık.

 Mustafa Kemal Atatürk ölmeden önce vasiyetnamesini 5 Eylül 1938 Pazartesi sabahı kendi el yazısıyla kaleme almıştır. Vasiyetnamesini yazdıktan bir gün sonra notere vermeyi uygun görmüştür

 Mustafa Kemal Atatürk’ün ölmeden bir yıl önce ilk vasiyetini nerede yazdığını pek çoğumuz bilmez.

 Ben de bilmiyordum. Karadeniz gezisi yaptığım sırasında Trabzon Soğuksu Mahallesi’ndeki Atatürk Köşkü’nü gezdiğimde öğrendim.

 Atatürk Trabzon’u ilki 1924, ikincisi 1930, üçüncüsü de 1937 yılında olmak üzere, Trabzon’u 3 kez ziyaret etmiş.

 Atatürk, 10-12 Haziran 1937 tarihlerinde üçüncü ve son kez Trabzon'u onurlandırdığında bu Köşk’te iki gece kalır. Atatürk, 11 Haziran 1937 gecesi Köşkün Karadeniz’in güzelliklerine bakan verandasında kahvesini içer ve Köşkün “Vasiyet Odası’na geçer.

 Büyük Önder ölmeden önce ilk vasiyetnamesi Trabzon’da yazar.

 Halen müze olan Trabzon’daki Atatürk Köşkü’nün “Vasiyet Odası’nda tüm mal varlıklarını neden Türk Ulusuna armağan ettiğini şu cümlelerle anlatır ;

  “Mal ve mülk bana ağırlık veriyor. Bunları milletime bağışlamakla ferahlık duyuyorum.  İnsanın serveti kendi manevi kişiliğinde olmalıdır. Ben büyük milletime daha çok şeyler vermek istiyorum”

 Büyük Önder Atatürk, daha sonra mal varlığının bir listesini hazırlayarak gereğinin yapılması için Başbakanlığa gönderir. Atatürk vasiyetini şu cümlelerle tamamlar ;

 “Ben olayım, olmayayım. Türk Milleti, Bakidir. Görevinizi bana karşı değil, millete karşı yapacaksınız.”

 Trabzon’da her 11 Haziran’da bu anlamlı vasiyetin kaleme alınışının yıldönümleri kutlanır.

 VASİYETNAMESİ ÖLÜMÜNDE 18 GÜN SONRA AÇILDI

 ATATÜRK'ün vasiyetnamesi, Ankara Üçüncü Sulh Hukuk Hâkimliğinde, vefatından 18 gün sonra, 28 Kasım 1938 Pazartesi günü açılmıştır. Mahkemeye önce Adalet Bakanı Hilmi URAN ile İçişleri Bakanı ve Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreteri Doktor Refik SAYDAM gelmiştir. ATATÜRK'ün kız kardeşi Makbule BOYSAN, kısa bir süre sonra, Dışişleri Bakanı Şükrü SARAÇOĞLU'nun kolunda mahkeme salonuna girmiştir. Vasiyetnamenin açılışında, Ankara Cumhuriyet Savcı Yardımcısı, bazı milletvekilleri, yargıç ve avukatlar da hazır bulunmuştur.

 Ankara Üçüncü Sulh Hukuk Hâkimi Osman SELÇUK cübbesini giymiş ve oturumu açmıştır. Hâkim, ATATÜRK'ün kız kardeşi Makbule BOYSAN'a bazı sorular yöneltmiştir:

 “-İsminiz?

 -Makbule.

 -Babanızın adı?

 -Ali Rıza.

 -Nerede oturuyorsunuz/

 -Çankaya'da, kendi köşkümde.”

 Hâkim, sorgusunu bitirince, üstü çeşitli mühürleri ve ATATÜRK'ün imzasını taşıyan bir zarfı, durumunu tutanağa geçirip açmıştır. Zarfın içinden Beyoğlu Altıncı Noterinin tuttuğu “Zabıt Varakası çıkmıştır. Tutanağın altında ATATÜRK'ün, Altıncı Noter İsmail KUNTER'in, Hasan Rıza SOYAK'ın ve Prof. Dr. Neşet Ömer İRDELP'in imzaları bulunmaktaydı. Hâkim Osman SELÇUK, açıkça okunan bu tutanağı mahkeme dosyasına geçirtmiştir.

 Hâkim Osman SELÇUK, ikinci zarfın durumunu, üzerindeki mühürlerle imzaların aynen saklanmış olduğunu belirtmiş ve sonra zarfı açmıştır. Zarfın içinden ATATÜRK'ün vasiyetnamesi çıkmıştır. ATATÜRK'ün vasiyetnamesi, el yazısıyla bir yaprağın bir yüzüne yazılmıştı. Hâkim, ATATÜRK'ün vasiyetnamesini açıkça okutmuş ve tutanağa geçirtmiştir.

 İşte  ATATÜRK'ün bizzat el yazısı ile yazdığı vasiyetnamesi :