ARTIK UMUTLUYUM

Çok sevdiğim ülkemin geleceği için artık umutluyum…Gerçi ben hep iyimser bir insan olmuşumdur, lakin son dönemlerde...

Çok sevdiğim ülkemin geleceği için artık umutluyum…

Gerçi ben hep iyimser bir insan olmuşumdur, lakin son dönemlerde yaşanan fikri, kültürel, ekonomik, toplumsal ve yönetsel çöküş benim bile umutlarımı kırmış, ülkemin geleceğine yönelik beklentilerimi son derecede olumsuz bir yönde etkilemişti.

Benim gibi müzmin bir iyimseri bile “biz adam olmayız” noktasına getiren bu bozuk düzen de altı ayrı siyasi partinin bir araya gelerek son derecede akılcı, demokratik ve çağdaş bir siyasi birliktelik oluşturarak bu oligarşik düzene karşı harekete geçmeleri dikkat çekiciydi.

Türkiye’de özellikle de siyaset sahasında bir araya gelerek ortaklaşa çalışmak, kâğıt kürek üzerinde plan proje yapmak pek de alışıldık bir iş değildir.

Altılı masa ilk kurulduğundan bu yana bu işin yürüyüp yürümeyeceği, bu kadar farklı tabandan gelen siyasileri bir arada iş görüp göremeyeceği tartışılıp duruyordu.

Türkiye’de demokrasinin çanına ot tıkayan, ekonomiyi bitirip batıran, herkesi ötekileştirip dışlayan, siyaseti centilmence bir yarış olmaktan çıkarıp savaş alanına çeviren Recep Bey ve minik ortaklarının işleri şirazeden iyice çıkardığı bir anda ortaya çıkarak demokrasi, hukuk, insan hak ve özgürlüklerini savunan bu altı siyasi partinin birlikteliği gerçekten de çok önemlidir.

Recep Bey “toplanıyorlar toplanıyorlar, konuşuyorlar ortada bir şey yok” deyip duruyordu.

Oysa Altılı masa bu süreçte ortaya iki çok önemli belge koydu, bunlar:

  1. Altılı Masanın iktidara geldiğinde yapacağı Anayasa değişikliklerine dair taslak metin 28 Kasım 2022 tarihinde “Şimdi demokrasi zamanı” sloganıyla kamuoyuna açıklandı.
  2. Altılı Masa iktidara geldiklerinde hükümet programı olarak uygulayacakları “ortak mutabakat metnini” de 30 Ocak 2023 tarihinde açıkladılar.

    Ortak Politikalar Mutabakat Metni:

    1- Hukuk, adalet yargı

    2- Kamu yönetimi

    3- Yolsuzlukla mücadele, şeffaflık ve denetim

    4- Ekonomi, finans ve istihdam

    5- Bilim, Ar-Ge, yenilikçilik, girişimcilik ve dijital dönüşüm

    6- Sektörel politikalar

    7- Eğitim ve öğretim

    8- Sosyal politikalar

    9- Dış politika, savunma, güvenlik ve göç

    Olmak üzere 9 ana başlık altındaki 75 alt başlıkta 2 bin 300’den fazla somut hedef, politika ve projeleri ortaya koymaktadır.

    Her şeyden önce yoğun emek ve bilgi içeren böyle bir metni ortaya koyabilmek gerçekten de saygı duyulması gereken ve Türkiye’de daha önce eşi benzeri görülmemiş bir çabadır.

    Önümüzdeki dönemde bu çalışmaya dair yorumlarımı paylaşacağım amma ve lakin ilk dikkatimi çeken ve benimde çok önem verdiğim konu Merkez Bankası meselesi.

    Malum ülkemizde Erdoğan iktidarı tarafından yaratılan bir hiperenflasyon sorunu ve büyük bir ekonomik kriz var. Bu krizin çözümünde anahtar rol oynayacak kurumların başında da Merkez Bankası gelmektedir. Erdoğan Merkez Bankasının itibarını ve bağımsızlığını yerle yeksan etmiş bulunmaktadır. Enflasyon ve ekonomik kriz ile mücadele edebilmenin ön koşulu Merkez Bankasının itibarını yükseltmek ve bağımsızlığını güçlendirmektir.

    Mutabakat Metninde bu konuya çok büyük bir yer ayrılmış ve çok doğru önlemler dile getirilmiş bulunmaktadır ki bence bu önlemler enflasyon ve ekonomik krizi önlemenin olmazsa olmaz koşuludur.

    Ayrıca İstanbul’a taşınma operasyonu başlatılan Merkez Bankasının yeniden Ankara’ya döndürülmesi taahhüt edilmiş ki bunun da altına imzamı atarım.

    Bakınız Merkez Bankaları birer hükümranlık simgesidir ve yeri her daim devletin siyasi başkenti olmalıdır!

    AKP’nin Ankara’nın içini boşaltma çabaları doğrultusunda İstanbul’a taşınan birimlerin geri getirilmesi, oluşan kamu zarar ve ziyanının da faillerden tahsil edilecek olması Ankara’nın Başkent olma vasfını güçlendirecek çok önemli bir simgesel adımdır, yürekten alkışlıyorum.