ART HOUSE

Aslında sinema hepimizin yakından takip ettiği, herkesin imkanları dahilinde belli alanlara yöneldiği bir mecra. Seçimlerimizin aslında hangi sosyal çevreye ait olduğumuzu bile belli ettiği bir alan sinema. Sadece bir tür içerisinde bile sosyo-ekonomik kültür ayrımının yapıldığı koca bir dehliz sinema.

Aslında sinema hepimizin yakından takip ettiği, herkesin imkanları dahilinde belli alanlara yöneldiği bir mecra. Seçimlerimizin aslında hangi sosyal çevreye ait olduğumuzu bile belli ettiği bir alan sinema. Sadece bir tür içerisinde bile sosyo-ekonomik kültür ayrımının yapıldığı koca bir dehliz sinema.

Sinema konusunda yaşadığımız ülke gerçekten bir cennet. Gerek oyuncular, gerek yönetmenler ve senaryolar açısından mükemmel denilebilecek yapımlara imza atılmış tonlarca iş var. Fakat mükemmel denilebilecek işler aslında biraz underground yapımlar. Aslında bu filmleri bizler festival filmi ya da sanat filmi adıyla biliyoruz. Art House adıyla bilinen bu türde Türkiye’de çok sağlam temsilciler var. Zeki Demirkubuz, Nuri Bilge Ceylan gibi isimler aslında bizim en çok duyduklarımız ve bildiklerimiz.

Bağımsız Sinema adıyla da karşımıza çıkan bu sinema aslında neredeyse 1911 yılından bu yana mevcut. L’Inferno filmi bu türün ilk örneği olarak kabul ediliyor.

Sanat filmleri genel tüm piyasaya hakim olmak ve bilinen pazara iş yapmanın ötesinde niş pazara hitap etme kaygısıyla çalIşıyor. Aynı zamanda bu filmlerin hikaye anlatış biçimleri de alışılagelmiş film yapımlarından çok daha farklı. Yine oyunculuklar bakımından art house filmleri değerlendirmek diğerlerinden farklı olacaktır. Tiyatral ekolden uzak günlük hayattan daha gerçekçi oyunculuklar burada karşılaştığımız en büyük ekol.

Fakat söylediğimiz gibi daha önce yapılmamışı, alışılmamışı yaptığı için bu ekol izleyici kitlesini buna bağlı olarak daha rafine. Ama şu anda düşünüldüğü üzere bence asla sosyo-ekonomik bir alana göre belirli değil ve olmamalı. Bu filmlere ulaşmak aslında sandığımız kadarda zor değil. Evet festivalleri takip etmek gerçekten bir sosyo-ekonomik alanla alakalı. Zor hayatların içerisinde bunlarla ilgili dertlenmek pek mümkün sayılmaz fakat bir platform var ki kılınızı kıpırdatmadan bütün seçkilere yetişebileceğiniz.

Diğer dijital platformlar gibi internetten kolayca ulaşabileceğiniz bu platformun adı MUBİ.

MUBİ gerçekten rafine, kalite kokan, yerli sanat filmlerinin de bulunduğu bir platform. Kısa filmlere de rahatça ulaşabileceğiniz bir alan. Burası gerçekten sinemanın altın bir çekirdeği gibi.

Eğer festivallere, özel gösterimlere gidemeyecek durumda bir insansanız buradan yararlanmak hem kolay, hem de gerçekten iyi izleyiciler için büyük bir nimet.

ART HOUSE bir sosyal mesela değil, zevk meselesidir. Anlamak ve anlamlandırabilmek umudu ile;

İYİ SEYİRLER…