Fed’in faiz artırımı kararı ardından şeriat ile yönetilen birçok Arap ülkesinin Merkez bankaları da nas mas dinlemediler faiz artırdılar. Sanırım nas konusunda takıntılı olan şeriat ile yönetilmediği halde bir tek Türkiye var!
Türkiye’de de nas 14’e takılı kaldı, oysa şeriatta faizin azı çoğu diye bir kavram yok tamamı haram, iktidarın neden faizleri sıfırlamadığı konusu bu yüzden vatandaşlarımız ve piyasalarda merak uyandırıyor.
Demedi demeyin; Türkiye’de vatandaşlar kim tutar elini reyiz, indir faizleri sıfıra beklentisi içinde.
Gelelim Araplara; Fed kararının ardından Arap ülkelerinde durum şöyle:
- Suudi Arabistan Merkez Bankası(SAMA): Gösterge repo ve ters repo faiz oranlarında 50 baz puan artırıma gitti. SAMA’dan yapılan açıklamaya göre, repo faiz oranı yüzde 1,75’ten yüzde 2,25’e, ters repo faiz oranı yüzde 1,25’ten yüzde 1,75’e çıkarıldı.
- Kuveyt Merkez Bankası(CBK): Faiz oranında 25 baz puan artışa gitti. Buna göre, iskonto faiz oranı yüzde 2,00’den yüzde 2,25’e çıkarıldı.
- Bahreyn Merkez Bankası(CBB): faiz oranını 75 baz puan artırdı. CBB, gösterge olarak kullanılan bir hafta vadeli mevduat faiz oranını yüzde 1,75’ten yüzde 2,50’ye çıkardı. Banka, gecelik faiz oranını yüzde 1,50’den yüzde 2,25’ye, bir aylık mevduat faiz oranını yüzde 2,50’den yüzde 3,25’e ve borç verme faiz oranını yüzde 3,00’den yüzde 3,75’e yükseltti.
- Katar Merkez Bankası(QCB): Faizlerde 50-75 baz puan artışa gitti. QCB, repo faiz oranı yüzde 1,75’ten yüzde 2,50’ye çıkarıldı. QCB, borç verme faiz oranını 75 baz puan artışla yüzde 1,50’den yüzde 2,25’e çıkarırken, mevduat faiz oranını 50 baz puan artırdı ve yüzde 2,75’ten yüzde 3,25’e getirdi.
- Birleşik Arap Emirlikleri(BAE) Merkez Bankası(CBUAE): Faiz oranını 75 baz puan artıran bankalardan oldu. CBUAE, mevduat faiz oranı yüzde 2,25’ten yüzde 3,00’e çıkarıldı.
Buradan açıkça söylemek isterim ki İbrahimi dinlerin ekonomi anlayışları ve faiz politikaları yanlıştır!
Faiz paradan ayrılmanın bedeli ve bir manada paranın kirasıdır. Eğer faiz olmazsa kimse parasını bir başka kişiye ödünç vermez. Bunun iki temel sebebi vardır:
- Parayı birine ödünç verdiğiniz zaman o paranın batması, geri gelmemesi riskini üstlenirsiniz. Faiz öncelikle bu riski üstlenmenizi teşvik eden bir ödüldür. Bu ödül olmazsa kimse parasını başka bir kimseye ödünç olarak vermez.
- Parayı birine ödünç olarak verdiğinizde o kişiye bir kazanç da sağlarsınız. Örneğin kişi sizden ödünç aldığı para ile gidip bir işyeri satın alabilir ve bu işyerini kiraya vererek gelir elde edebilir. İbrahimi dinlerin şeriatına göre böyle bir kiralama işlemi meşrudur, haram değildir. Bu noktada parayı ödünç alan kişi sizin paranız ile para kazandığı halde size buradan herhangi bir pay vermiyor demektir ki bu açık bir haksızlıktır. Haksızlık olması bir yana bu ödünç verme işlemini anlamsız ve nedensiz bir hale getirir.
İşte bu iki temel neden yüzünden faizin olmadığı bir ekonomide, üretim yapacak kişiler ve kurumlar kaynak bulamaz, çarklar dönmez, ekonomi gelişmez ve hatta çöker.
Hele hele modern ekonomilerde bu sistemin yürümeyeceği son derecede açıktır ve bu yüzden de dini hassasiyeti yüksek ülkelerde “faiz”, adı faizsiz bankacılık olan kurumlar tarafından açık bir hülle ile “kar payı” adı altında meşrulaştırılmaya çalışılmaktadır.
Değerli okurlarım, ekonominin kendi gerçekleri vardır ve bu gerçeklere aykırı işler yapmaya kalkanlar eninde sonunda ağır bedeller öder. Türkiye’de de iktidar ekonominin gerçeklerine aykırı işler yapmaktadır ve ülkemiz bu yüzden de aşırı yoksullaşarak, yüksek enflasyon yaşayarak çok ağır bir bedel ödemektedir.