İmdat Gönülal; 1959 yılında Yozgat’ ta doğdu. İlkokulu Yozgat Büyükincirli köyünde, ortaokulu Kırıkkale’ de (dışardan), liseyi Ankara Anıttepe Akşam Ticaret Lisesi’nde hem çalışıp hem okuyarak tamamladı. 1981 yılında kozmetik sektörü çalışmalarına Rebul (Tekmen A.Ş.) de başlayıp, Çukurova Holdinge bağlı Çukurova Tüketim Ürünleri A.Ş. de Bölge Müdürü olarak devam etti, 2004 yılında emekli oldu.
1990 yılından CHP’ye üye olan Gönülal’ 2002-2006 yılları arasında CHP Yenimahalle İlçe Başkanlığı’nda yöneticilik yaptı.
Atatürkçü Düşünce Derneği, TÜM-DER ve Greenpeace gibi sivil toplum kuruluşlarında da üyeliklerde bulunan Gönülal; evli ve iki kızı evladı var.
Gönülal’ın 2000’li yıllarda başlamış şiir yazmaya. Basılmış iki adet şiir kitabı bulunmaktadır. NEREM KANADIYSA SENİ BASTIM YARALARIMA, Şubat 2018 ve SEN HATIRLAMIYORSUN, BEN SENİ ÇOK SEVMİŞTİM, Kasım 2018 Basımı. Aynı yılın başında ve sonunda basılan iki şiir kitabı da dolu dolu.
Kendisiyle tanışmama vesile olan arkadaşım, Uğur KÜÇÜK gibi o da “gönül adamı” dediğimiz insanlardan. Bazı insanları uzun zamanda az tanırsınız, bazı insanları da az zamanda çok tanırsınız. İmdat Gönülal, ikincisi yani az zamanda o kadar çok tanıdım ki; her konuda, cümlede samimi duyguları öne çıkıyordu. Bunun nedeni yaşamın hem merkezinde yer almış hem de labirentlerin en çıkılamazıyla baş etmiş olmasından kaynaklı diye düşünmemek elde değil. Belki de şiirlerindeki içtenlik, samimiyet ve hayata dair kesitler bu yaşamından kaynaklı bilincinde bıraktığı tortular. En iyi kendisi bilir tabii ki…
İmdat Gönülal şiirlerinde; Yaşamın her alanında gözü kulağı olduğunu ve onu birikimiyle harmanlayarak şiir yapıp/yazıp ortaya koyduğunu görüyoruz. Şair, yazar veya sanatın hangi alanında olursa olsun halkının sorunlarını kendi sorunu sayıp üzerine kafa yorarak üreten insan gerçekte halkın sanatçısıdır.
Madem çocukları koruyan bir melek var
Neden sahile vuruyor ölmüş çocuklar
Neden savaşların mağdurları onlar
Neden yüzyıllarca bakire kurban istedi Tanrılar
Neden oğlundan vazgeçti İbrahim
Neden kuma gömdüler kız çocuklarını
Daha genç kız bile olamadan
Ve
Neden çuvala koyup taşlıyorlar hâlâ
Söylesene Anne
Kim görevini iyi yapmıyor
Kimin vebali var
Yazanın mı uygulayanın mı
Çocuklar kime güvenecek Anne kime
Tanrı bile korumuyorsa…
Yukarıda da söylediğim gibi hayatın içinde olan hatta olmazsa olmazı olan aşk, sevgi üzerine bir şiirini okuyalım.
Anladım ki
Önce sen seveceksin
Kimseden seni sevmesini beklemeyeceksin
Bir umut kırıntısına bile bel bağlamayacaksın
Beni severler mi diye
Umurunda olmayacak.
Sen,
Sevmelerinle mutlu olacaksın.
Gelir mi gider mi diye de düşünmeyeceksin
Kendi bilir
Gelirse de gelmezse de
Sevgiyle bekleyeceksin
Anladım ki bu işler tek yanlıymış
Sadece sevecekmişsin…
Şairlerin de kaygıları vardır ama asla umutsuz olmak gibi bir hakları yoktur, çünkü her zaman toplumun gözü onların üzerindedir ve örnek insan olmak gibi bir mecburiyetleri vardır.
Bir gün gelecek
İşte o gün
Ne zalimliği kalacak zorbanın
Ne de mührü padişahın
Ne yuvasız kalacak kuşlar
Ne de evsiz çocuklar
Ne mahpus damları kalacak
Ne suç ortada
Hiçbir haksızlık
Sonsuza dek sürmez
Bir gün gelecek
İşte o gün
Tüm mazlumlar gülecek
Ne zaman
Hangi gün deme
Ben de bilmiyorum şimdi
Ama mutlaka gelecek
Mutlaka…