ANKARA SMMM ODASI 24. GENEL KURULU VE KAKOFONİ

Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Olağan Genel Kurulu 28-29 Mayıs günü yapıldı. Öncelikle bütün meslek mensuplarına hayırlı olsun dileklerimi söylemek ve yeni seçilen yönetimin meslek camiamıza faydalı işler yapmasını arzu ederim.

Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Olağan Genel Kurulu 28-29 Mayıs günü yapıldı. Öncelikle bütün meslek mensuplarına hayırlı olsun dileklerimi söylemek ve yeni seçilen yönetimin meslek camiamıza faydalı işler yapmasını arzu ederim.

Yaklaşık 1994 yılından bu yıla kadar hemen hemen her genel kurula katıldım. Dönem dönem meslek mensupları genel kurullara az ilgi gösterse de meslek mensubunun sayısal olarak yaklaşık 14.200 kişiye ulaştığı bir dönemle kıyaslayınca çok çok az olduğunu gördüm. Neredeyse %4 civarında yani yaklaşık 500 kişi katılmıştı.

Bu kadar meslek mensuplarının özlük haklarının korunması ve geliştirilmesi aracı olan kendi öz örgütlenmesinin günceli nasıl değerlendiriyor ya da gelecekte neleri öngörüyor merakının olmaması çok şaşırtıcı. Bu tabi ki, sadece meslek mensuplarının duyarsızlıklarıyla açıklanabilecek bir durum değil.

Birçok nedeni olmakla birlikte;

Meslek odasının kendi çıkarlarını yeterince savunmadığı nedeniyle meslek odasına inancının kaybolması,

Yapılan mesleğin toplumsal ve bireysel tatmin edici teşvikinin yeterli olmaması,

Mesleğini yaparken çeşitlendirme yapmaması nedeniyle tek alıcısının Devlet ( vergi açısından) olması,

Müşterilerine, yeterli fayda sağlamamaları nedeniyle mesleğin ürettiği bilgilerden yararlanmaması,

Daha birçok neden sayılabilir. Diğer taraftan önemli, bir durum daha var ki bu gerçekten çok çok daha önemli bir durum. Genel kurulların seçimli olması nedeni ile seçime katılan grup ya da isimlerin yeterli, doyurucu meslek politikaları geliştirmek yerine kakofoni yapmaları.

Bu kakofoni nereden çıktı diyecektir, genel kurula katılmayan bir çok meslek mensubu. Dur ben söyleyeyim melek adına “ hiçbir proje, bilgi, sorun ve nihayetinde çözüm” yoktu. Her kesim ilk gün hemen bitse de seçime geçsek ve onun için ilk gün nasıl ertesi günün seçim kazanma yolunu kolaylaştırırız diye bütün konuşmalarda sağırlar diyalogu şeklinde bir birlerine laf yetiştirdiler.

Böylece koca bir gün ses uyumsuzluğu, kakışma içerisinde geçti. Odayı yönetmek üzere aday olduklarını söyleyen grupların hiç biri mesleğin, toplumda ekonomik ve sosyal karşılığının ne olduğu ve üretim sürecinde nasıl bir yer aldığına ilişkin tek bir söz söyleyemedi. Böyle olunca da mesleğin gerçek sorunlarının ne olduğunu tespit etme çabasında olmadı.

Sorunları tespit etmek, çözüm çabasını da içerisinde taşır. Kimsi yıllardır yönetici olmasından, kimisi KDV oranına tevkifat uygulatmaya, kimisi siyaset yapılmamalı anlayışından sürekli siyaset yapmaya kadar vardırdı. Ancak hiçbir doğru sorun ortaya konulmadı ve tartışılmadı. Ne kadar popülist, ne kadar günlük ve geçici gündelik sorun varsa onları konuşarak kocaman bir genel kurul boğuldu, heba oldu gitti. Gruplar, meslek politikaları içerisinde …-ecek,..-acak, ..-eceğiz,…-cağız gibi gelecek zaman kipleri kullanılarak büyük çözümleri varmış gibi davranarak bir birinin sesini boğmaya çalıştılar.

Ne dünyada değişen ve farklılaşan ekonomik ve sosyal gelişmeler ve bunun ülkemize yansımana, meslekteki etki değerlerine cılız sesler dışında bir şey söylenmedi. Meslek mensuplarına verilen üç dakikalık konuşma hakkı ise üç yılın faaliyetinin ve mesleğin geleceğin konuşulmasını sağlayacak bir fırsat hiç değildi.

ASMMMO ‘nın 24. Olağan genel kurulu ve mevcut gruplar için daha çok söylenecek söz var tabi ki. Bunu da odayı yönetmek isteyen her kesim kabul etmeli. Tartışma ve bir birini dinleme, anlama değiştirme çabası içerisinde olma mesleğe ve meslek odalarına çok büyük fayda sağlayacaktır.

Üzülerek belirtmem gerekir ki hiçbir genel kurulda ASMMO genel kurulları bu kadar vizyonsuz ve meslek adına kakofoni yapar şekilde geçmemişti.

Seçilenler sevindi, seçilmeyenler üzüldü. Genel kurula katılan meslek mensuplarının çok büyük bir kesimi mutsuz ayrıldı. Meslek mensuplarına yine bir çile, yine bir gelecek vizyonu olmayan kendi kaderlerine terk edilmiş bir meslek ve meslek odası kaldı.