ANITKABİR BAYRAK DİREĞİ

Ülkemizi karanlıktan aydınlığa kavuşturan,ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk,Cumhuriyeti ilan ettiğinde,yeşeren yeni fidan gibiydi ülkemiz.Kararlı ve emin adımlarla yok oluştan yeniden küllerinden doğan bir ülkeyi ayağa kaldırmak o'kadar kolay olmamıştır.Atamızın 15 yılda ülkemiz için nelere imza attığını görmemek hainlik olur.
Atatürk bir 15 yıl daha yaşasaydı ülkemiz dünyanın sayılı ülkeleri arasında olabilirdi. Atamızın huzuruna yurt içinden ve dışından gelenlerin en belirgin buluşma yeri adeta gökyüzünü yarıp geçen bayrak direğinin altıdır.Bayrak direğinin hikayesi ise bakın nasıl tarihin sayfalarında yer almış.

**Nazmi Cemal isimli Türk vatandaşı, New York'ta Amerikan sancak direkleri üreten bir fabrikanın sahibidir.
Nazmi Cemal, Atatürk için bir Anıtkabir inşa edildiğini duyunca oraya öyle bir bayrak direği yapmak ister ki, “dünyada eşi ve benzeri olmasın”der.

Bu fikrini gerçekleştirmek üzere 1945 yılında New York Büyükelçimiz Münir Ertegün ile görüşerek bağış için izin ister. İsteği olumlu karşılanan Nazmi Cemal, zamanın Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Şükrü Saraçoğlu'na 21.06.1945 tarihli bir mektup yazar. Mektubun özeti şöyledir:

"Aslen Makedonya'da Türk sancağı altında doğmuş ve hakiki bir Türk terbiyesiyle büyümüş, bütün varlığımla Türklüğümle iftihar eden bir vatandaşım.
New York'ta Amerikan sancak direkleri ve malzemesi imal eden kumpanyanın sahibi ve umum direktörüyüm. Zaman ve mekan Türklüğüme ve yurduma karşı sarsılmaz sevgi rabıtalarına (birleştirmek,bağlamak)halel getirmemiştir.

Atatürk'e karşı pek derin bir sevgi ve saygıyla bağlı bulunduğum dan, yapılmasına başlanılan Atamızın mübarek kabrine reks edilmesi için üstad ve mahir(usta) mühendislerim tarafından imalathanede hususi bir suretle yaptırdığım sancak direğini, hiçbir maksat beslemeksizin bir hizmet iştirakiyle ve bir hediye olmak üzere, bütün masrafı ve sigortası tarafımdan verilmek şartıyla anavatana göndermek azmindeyim."

Dünyanın o tarihteki en uzun bayrak direği 100 fittir. Nazmi Cemal 110 fit uzunluğunda bir bayrak direği yaptırır.
Tek parça olarak yapılan bayrak direğinin ağırlığı, 5 tonu bulmaktadır. Nazmi Cemal kısa sürede istediği bayrak direğini hazırlatır.

Direğin Türkiye’ye gönderilmesi için gerekli girişimlerde bulunur. Fakat pek çok sorunla karşılaşır. Amerikalılar, bu direği Amerikan Ulusu adına Türkiye’ye göndermek isterler. Fakat Nazmi Cemal bu isteği kabul etmez.
Büyükelçi Münir Ertegün 1946’da Amerika’da vefat edince naaşla birlikte, devasa bronz bayrak direği New York Limanı’nda düzenlenen görkemli bir törenle Missouri Zırhlısı’na yüklenerek Türkiye’ye gönderilir. Bayrak direğinin gönderilmesi dönemin Amerikan basınında da geniş yer bulur.

Nazmi Cemal, Anıtkabir’e dünyanın en uzun direğini göndermekle kalmaz, 6 metre x 3,6 metre boyutunda bir de Türk bayrağı yollar. Bayrak direğinin ucundaki ay yıldız, 22 ayar altın yaprakla kaplanmıştır.
Nazmi Cemal bunlarla da yetinmez. Anıtkabir’de kullanılan mermerleri biçen makineleri de Almanya’dan getirtir ve 20 yıl boyunca bayrak direğinin bakımını da üstlenir.

Anıtkabir'de dalgalanan Türk bayrağı, haftalık değişimi sırasında yeni bayrak göndere çekildikten sonra diğer bayrak indiriliyor, böylece gönderden bayrak indirilmeden değişim gerçekleştiriliyor.
**Kaynaklar:

Mehmet Ali Eren, Bir Eğitimcinin Düşünce ve Anıları
"906 Rakımlı Tepe" Belgeseli, Radyo TV ve Foto Film Şube Müdürlüğü ve çeşitli basın kuruluşları