ANAERKİL TOPLUM DÜZENİ NASIL DEĞİŞTİ?

Tarım devrimi yani Neolitik dönem olarak adlandırılan dönemde insan hayatı eşsiz dönüşümler geçirdi. Tarım devrimi insanların...

Tarım devrimi yani Neolitik dönem olarak adlandırılan dönemde insan hayatı eşsiz dönüşümler geçirdi. Tarım devrimi insanların kendi tarihini yapmalarının bir örneğidir ama kendi seçtikleri koşullarda değil. Çiftçilik birbirinden oldukça uzak yerlerde farklı zamanlarda bağımsız olarak keşfedildi. .Erken Neolitik dönem olarak adlandırdığımız dönemden elimize geçen arkeolojik buluntularda ne evlerde ne de mezarlarda toplumsal eşitsizliğin izine rastlanmaz. Karl Marx ve Friedrich Engels’in de dediği gibi ilkel komünist toplumlar olarak adlanlandırabiliriz.

Dönemin yaygın inancı ana tanrıça kültü idi. Doğuran ve doyuran ana dönemin en önemli figürü o dönem bereketi Konya Çatalhöyük’ten ele geçen ana tanrıça heykelciği; tahtında oturmuş, muhtemelen yeni doğum yapmış, bereketin simgesi olarak dönemin inanç bağlamında kadının yerini gösteren birçok örnekten en ikoniğidir. Bu dönemin büyük yönetim birimlerini birbirine bağlayan şey ortak inanç ve ritüellerdi.

‘‘Analık hukukunun yok sayılması kadın cinsin dünya çapında tarihsel önem taşıyan yenilgisiydi.’’ Friedrich Engels

Arkeolojik ve antropolojik kanıtlar ataerkilliğin her zaman var olmadığını açıkça gösterir. Ataerkillik insanın toplumsal gelişiminin belirli aşamasında belirmiş ve önceki anaerkil örgütlenmeyi alaşağı etmiştir. Ataerkilliğin yükselişi daha ekonomik, toplumsal ve siyasi gelişmelerden kaynaklanmıştır.

Bu dönemde modern biçimiyle çekirdek aile yoktu. Anayersel ikamet(erkekler ile çocukların annenin ailesiyle yaşaması) ve anasoyluluk (aile aidiyetinin kadın tarafını izlemesi) olağandı. Babalık pek az önem taşıyordu. Her şey (oturma yeri, kaynakların denetimi, çalışmanın örgütlenmesi, çocuk yetiştirme) ana merkezciydi. Ama bu sistemi bozan şey hayvancılık ve saban oldu. Hayvan sürülerinin bakımı ve güdülmesi karnı burnunda olan ya da emziren kadınlar için uygun değildi. Devam eden üretim sonunda üretim fazlalığı oluşmaya başladı. Saban teknolojisi ve hayvancılık erkeklerin görevi haline gelmişti. Yani teknoloji erkeklerin elindeydi bu sebeple üretim fazlalılığı denetimi de erkeklerin eline geçmiş oldu.

Yeni ekonomik sistem eski toplumsal sistem ile çelişkiye düştü. Fazlalığın erkek kontrolünde olması analık hukuku ile bağdaşmıyordu. Bu nedenle ataerkillik ve özel mülkiyet akrabalıkla ve komünal üretimle karşı karşıya geldi. Fazlalık savaşın da temellerini atıyordu. Erkek egemen olan askeri gücün oluşmasında üretim fazlalıklarını kontrol altında tutmak ve korumak vardı. Özel mülkiyet, toplumsal sınıflar doğup yükselen ataerkillik çekirdek ailenin temelini oluşturmaya başladı. Anaerkil akrabalık sistemi kaçınılmaz olarak dağıldı. Topraklar, sığırlar, tahıl ambarları ve değerli nesneler üzerinde özel mülkiyet için babaların kendi oğullarını bilmeleri ve yetiştirmeleri gerekiyordu. Böylelikle yüzyıllardan beri süregelen analık hukuku yıkıldı ve bu kadınların dünya çapındaki ilk büyük yenilgisi oldu.