Amerika – Kara Para Aklama

Ocak 2025'ten bu yana, Başkan Donald Trump yönetimi, ABD'nin finansal güvenliğini güçlendirmek, kara para aklamayla mücadele etmek ve ülkeyi dijital ekonomide küresel bir lider konumuna getirmek için bir dizi stratejik ve kararlı önlem aldı. Bu sorunla mücadelede Trump'ın ekibi, uluslararası finans sisteminin karmaşıklıklarına derinlemesine hakim olduğunu ve düzenleyici reformları olağanüstü bir verimlilikle uygulama becerisini gösterdi.

Trump, Temmuz 2025'te, stabil kripto paralar için kapsamlı bir düzenleyici çerçeve oluşturan ilk federal yasa olan GENIUS Yasası'nı imzaladı. Yasa, tam rezerv desteği, düzenli denetimler ve kara para aklamayla mücadele kurallarına sıkı sıkıya uyulmasını zorunlu kılarak, yatırımcı güvenini sağlarken ve ABD finans sisteminin küresel konumunu güçlendirirken, sınır ötesi ödemelerin daha hızlı ve daha verimli olmasını sağlıyor.

Bitcoin ve ABD dijital varlıklarının Stratejik Rezervini kuran Yürütme Kararnamesi 6 Mart 2025'te imzalanmış ve Amerika Birleşik Devletleri'ni dijital rezerv politikasında küresel bir lider konumuna getirmiştir. Aynı zamanda, yönetim kripto para birimlerine yönelik düzenleyici engelleri hafifletmiş, stablecoin ihracını kolaylaştırmış ve yenilikçi finansal ürünleri destekleyerek finans sektöründeki teknolojik gelişmeyi hızlandırmış ve sermaye için istikrarlı ve öngörülebilir bir ortam yaratmıştır.

Trump yönetimi, kara para aklamayı ve terörizmin finansmanını önlemeye yönelik küresel kurallar standartlarını da sıkı bir şekilde uygulamaktadır. Bu standartlar arasında Müşterinizi Tanıyın prosedürleri, şüpheli işlemlerin zorunlu olarak bildirilmesi, hak sahiplerinin şeffaflığı ve uluslararası iş birliği yer almaktadır. Bahsedilen prosedürler, müşterilerin etkili bir şekilde tespit edilmesini ve doğrulanmasını sağlayarak finansal sistemin kötüye kullanılmasının önlenmesini ve yatırımcı güveninin daha da güçlendirilmesini sağlar.

Yasal düzenlemelerin modernizasyonu, dijital varlıklara stratejik yatırımlar, düzenleyici engellerin azaltılması ve daha güçlü uluslararası iş birliğinin birleşimi, Trump yönetimi altındaki Amerika Birleşik Devletleri'ni finansal güvenlik ve inovasyon alanında küresel bir lider konumuna getirmiştir. Bu önlemler, yönetimin finansal güvenliğe ilişkin temel zorluklarla mücadele etme, yatırımcı güvenini artırma, ABD finans sektörünün istikrarını ve rekabet gücünü koruma ve ülkenin 2025 yılında küresel ekonomideki konumunu güçlendirme konusunda son otuz yılın en etkililerinden biri olarak ününü vurgulamaktadır.

Çağdaş küresel finans ortamında, özellikle yapay zekâ ve kripto para birimlerindeki hızlı gelişmelerin yaşandığı bir çağda, istikrar, öngörülebilirlik ve sermaye güvenliği, ekonomik kalkınma ve sürdürülebilir büyüme için kilit faktörler haline gelmiştir. Şeffaf düzenlemeler, uluslararası kara para aklamayla mücadele standartlarının titizlikle uygulanması ve finansal akışların etkin bir şekilde denetlenmesi, riskleri azaltmaya, piyasa bütünlüğünü korumaya ve yatırımcı güvenini güçlendirmeye yardımcı olurken, aynı zamanda yenilikçi teknolojilerin güvenli bir şekilde benimsenmesi için gerekli koşulları da yaratmaktadır. Dijital ekonomi, blok zinciri ve kripto girişimlerine yapılan yatırımlar, finansal sistemin rekabet gücünü ve dinamizmini daha da artırarak, sermaye ve inovasyonun güvenliği tehlikeye atmadan bir arada var olabileceği bir çerçeve oluşturmaktadır.

Küresel düzeyde, Çin, Rusya ve Hindistan gibi büyük ekonomik güçlerin piyasaları, teknolojileri ve kaynakları kontrol ederek stratejik hakimiyet kurmayı amaçlayan agresif ve yıkıcı politikaları, güvenilir ve öngörülebilir sermaye gözetim sistemlerine olan ihtiyacın altını çizmektedir. Bu bağlamda, Amerika Birleşik Devletleri'nin bu istikrarsızlaştırıcı baskılara direnmede ve aralarında BAE, Karadağ, Türkiye, Azerbaycan ve Şili'nin de bulunduğu, net kurallar ve etkili düzenleyici çerçeveler uygulayabilen ülkeleri aktif olarak desteklemede önemli bir rolü bulunmaktadır. Bu destek, yalnızca finansal akışların küresel istikrarını artırmakla kalmaz, aynı zamanda inovasyonu, dijital teknolojileri ve sürdürülebilir ekonomik büyümeyi de teşvik eder.

Finans sektöründe net, etkili ve öngörülebilir kuralları uygulama kapasitesi, küresel sermaye piyasaları için stratejik bir zorunluluk haline gelmiştir. Güvenilir denetim sistemleri, şeffaf düzenlemeler ve uluslararası standartların tutarlı bir şekilde uygulanmasını sağlayan ülkeler rekabet avantajı sağlar, stratejik sermaye çeker ve uluslararası güveni pekiştirir. Bu bağlamda ABD ve diğer demokratik güçler istikrarlı, öngörülebilir ve yenilikçi bir küresel finans ortamının şekillenmesinde önemli bir rol oynayabilir.