Basketbol, yalnızca potaya atılan toplarla değil; inatla, zihinle ve disiplinle yazılan bir hikâyedir. Ve bu hikaye yeryüzünde en güzel biçimde, Amerikan basketbol Ligi NBA’de yazılıyor.
Ne mutlu bize ki, yapılan tüm araştırmaların sonucunda ve ortaya çıkan bir gerçek doğrultusunda, dünyada futboldan sonra en popüler branş olan basketbolda basketbolun beşiği NBA sahnesinde bu hikayeyi hemen her gün yazan genç bir yıldızımız var: Alperen Şengün…
Henüz 23 yaşında. Ama omuzlarında hem NBA’in sert rekabeti hem de milli formanın taşıdığı büyük sorumluluk var. Houston Rockets’taki serüveni, yalnızca başarılarla değil, direnç, dönüşüm ve kararlılıkla örülü.
Kendisiyle yapılan bir röportajda yeni sezona dair söyledikleri, Alperen’in karakterini ele veriyor: “Her zamanki gibi bir tık üstü, daha odaklanmış ve kazanan bir Alperen,” NBA’de her yıl onlarca yeni oyuncunun geldiği dev bir sistemde kalıcı olmak kolay değil. Ama o, işte bu zoru başaranlardan. “Orada çalışanlar hayatta kalabiliyor” sözü, onun mücadelesinin özeti niteliğinde.
Geçtiğimiz yıl hem all-star seçildi hem de double-double ortalamalarıyla adından sıkça söz ettirdi. Houston Rockets kadrosuna bu yıl, tecrübeli isimler katıldı. Artık yanında Kevin Durant gibi bir efsane de olacak. “Yaşı kaç olursa olsun… O Kevin Durant!” derken hem saygıyı hem heyecanını yansıttı söyleşide.
Asıl etkileyici olan ise onun mental gelişimi. “NBA tamamen mental bir alan” diyor. İlk yıllarda arka arkaya gelen mağlubiyetler ona ağır gelmiş. Ama zamanla adapte olmuş. “Mental olarak çok güçlendim” diyerek dönüşümünü açıkça ortaya koyuyor. Basketbolu sahada öğreniyor ama mücadeleyi zihninde kazanıyor.
Milli takım konusundaki heyecanı ise bambaşka. “Hedef madalya” diyor. Çünkü yalnızca bireysel değil, toplumsal bir başarıya susamışlık da var serde. Tribünlere yaşatılacak her güzel anı, kendi hayali kadar önemsiyor. Takım ruhuna inancı tam, başarıya olan açlığı ise hiç dinmiyor.
All-star’a seçildiğinde en büyük gururu ailesinin yaşadığı sevinç olmuş. Bu da onun sadece parkede değil, değerlerinde de olgunlaştığının kanıtı.
Alperen Şengün, sadece bir pivot değil. Kendini sürekli geliştiren, zorluklar karşısında yılmayan da bir karakter. Onun hikâyesi yalnızca başarılarla değil, kararlılıkla, duyguyla ve aidiyetle yazılıyor. Ve bana öyle geliyor ki bu hikâyenin gelişim bölümü neredeyse daha yeni başlıyor.
Kalın sağlıcakla…