ALIŞKANLIKLAR

Popüler kültür bizleri kapanına kıstırmış durumda sanırım bunu hepimiz kabul eder duruma geldik. Eskiden sadece televiyonun etkisi altında olan insanlık, artık nefes alamaz duruma geldi. Sürekli bir reklam ambargosu altındayız.

Popüler kültür bizleri kapanına kıstırmış durumda sanırım bunu hepimiz kabul eder duruma geldik. Eskiden sadece televiyonun etkisi altında olan insanlık, artık nefes alamaz duruma geldi. Sürekli bir reklam ambargosu altındayız.

Geçmiş zamanın en büyük propaganda araçları radyo ve televizyondu. Daha doğru tabirde söylemek gerekirse bu araçlar profesyonel propaganda aracı olarak kullanıldılar. Hitler ve propaganda bakanı Goebbels radyonun etkisini çok iyi anlamıştı.

Radyo programlarıyla halk üzerinde etkisini güçlendirmişti. Fakat mevzu sadece siyasi propaganda olarak kalmayacaktı.

Durdurulamayan kapitalizm gücü ilk önce radyo, televizyon ve daha sonrasında gelişen teknoloji ile interneti bir enstrüman olarak kullanmaya başlayacaktı.

Kapitalizm böyle bir gücün farkına vardığı andan bu yana gerek açık gerekse kapalı reklam ve bilinçaltı mesajlarla kitleleri etkiledi ve aslında ne isterse onu satmayı başardı. Başlarda daha kısıtlı bir alana hükmünü sürdürürken şimdi bu koca canavar için her şey daha kolay. Artık elinde internet gibi büyük bir güç olan kapitalizm tüm dünyayı bir ağ üzerinden kontrol ediyor. Her yaştan insanı sosyal medyadan reklam sarmalına almış ve elektronik ticaret ağının içerisinde gezdiriyor. Kültürler ve diller bile bunun gelişimine uyum sağlamış durumda. Artık aklımızda ve dilimizde hep bunların izleri var. Sabah uyandığımızda baktığımız ilk yüz telefonumuzun yüzü – gece uyumadan hemen önce son öpücüğü de verdiğimiz alet ne yazık ki yine o…Kıyafetlerimizi, saçımızı, dinlediğimizi, yediğimizi, içtiğimizi hatta sevdiğimizi bile belirleyen o yüce sosyal medya.

Evet hayatımızın navigasyon cihazı gibi artık. Peki ya eski alışkanlıklarımız? Gerçekten o kadar tozlu ve kötü mü arkamızda bıraktıklarımız! Mahalle esnafıyla selamlaşmak, komşunla beraber bir bardak çay içmek, evlatlarını korkmadan sokakta oynatmak. Evet işte lanet olan bunlar(!) Doğru olan ise asla görmediğin, sadece takma adını bildiğin insanlarla mutluymuş oyunları oynamak. Koskoca filtrelerin arkasına saklanıp sahte gülücükler takınmak. Filtreli ve beğeni dolu yeni dünyamız tekrar tekrar hayırlı olsun.