ALGI YARATMAK…

Algı sözcüğü eski deyimi ile ‘idrak’ anlamına geliyor. Algı yaratmayı son zamanlarda en çok teokratik devlet düzencileri, ideolojik anlamda faşist siyasetçiler, İkinci Cumhuriyetçiler, kişiler olarak gerici ve yobazlar kullanıyor. Atatürkçü Düşünce Sistemine karşı siyasal iktidar kadroları “algı yaratma operasyonu” ile oy topluyor ve iktidarı 22 yıldır ele geçiriyorlar. Oysa Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının kurmuş olduğu Cumhuriyet ulusal egemenliğini, ulus iradesini belirten biricik hükümettir.

Böyle bir Cumhuriyeti ilmi ve sosyal noktasından ele alırsak, 1950 yılına kadar kurulan hükümetler halk hükümetidir Yine bu noktada Yüce ATATÜRK’ün bir sözünü hatırlatmak istiyorum. Atatürk diyorki: Çetin ve kanlı bir savaştan sonra bağımsızlığınızı ve özgürlüğünüzü elde ettiniz. Bu sizin hakkınızdı. Ama Anayasada (Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nda) iç ve dış güvenliği sağlamak için, özgürlüğünüzü bir ölçekte Cumhuriyete bıraktınız. Biraz kıstık isek özür dilerim.” Bu sözler ATATÜRK’ün “Medeni Bilgiler” kitabında alındı. Medeni Bilgiler” kitabının tam 53 yerinde Büyük ATATÜRK, “demokrasi” sözcüğünü kullanıyor. 53 yerde bu kısacık bölümde...

Şimdi Cumhuriyeti kuran Büyük ATATÜRK’ün “İkinci Cumhuriyetçiler” tarafından diktatörlükle suçlandığını biliyorsunuz. Ama “Terakkiperver Cumhuriyete Fırkası” ve “Serbest Fırka” deneyimlerini de bilmek gerekiyor...

Atatürkçü olmadığı halde şeklen 10 Kasımlarda Atatürk’ün huzuruna çıkıp mozoleye çelenk koyan RTE iktidarı ve yandaşlarına inanan ve oy verenlere yapılacak en önemli tavsiye, bütün bu yalanların üstesinden gelebilmek için, gençlerimize söylenecek tek şey, Onun; ‘Büyük Söylevi’ni” baştan sona özümseyerek okumaktır.
Bu yeter mi? Yetmez!


Gerçekleri bilmeyen halkta ‘algı yaratmak isteyen’ RTE ve ekibinin Adnan Menderes’i ‘şehit ilan etme’ algısını yıkmak, Adnan Menderes’n şehit olmadığını suçunun cezasını çektiğini bilmek için Menderes’in şu sözlerini de bilmek gerekiyor. 1950 yılında ABD emparyalizmin desteğinde iktidara gelen Adnan MENDERES’in aynı zaman da RTE gibi teokratik devlet düzencisi olduğunu öğrenmek gerekiyor. Menderes’in şu sözlerine bakın!

Bu çok önemli sözleri kısa cümlelerle ifade edeyim…

Başbakan olarak arabasına yeşil cüppesiyle “Saidi Nursi’yi” nasıl aldığını, “...siz isterseniz Hilafeti getirirsiniz.” dediğini, “...ben odunu koyarsam milletvekili seçtiririm.” dediğini ve “... üniversiteleri kara cüppelilerden arındırırım.”, ordu için de “... Orduyu astsubaylar ve yedek subaylarla yönetirim.” dediğini hep hatırlayacağız.
Bunları unutanlar, bugünkü saray hükümetine oy verenler değil mi?

Yeni Osmanlılar yani İkinci Cumhuriyetçiler 40’yakın irili ufaklı tarikatlarda ve camilerde halkı örgütleyerek, Atatürk’ün ölüm yıl dönümünde camilerde ‘Atatürk için hutbe’ okunmasını yasaklayan Diyanet İşleri Başkanı Ali’ye ses çıkarmayan RTE ve ekibi, adalet isteyen, ifade özgürlüğü isteyen, sebepsiz ceza ve tutuk evinden yatanlar için özgürlük isteyenleri ‘terörist olmakla’ suçluyorlar…

Terör ve terörizm anlamının ne olduğunu bilmeyen kimi halk yığınlarına, halkı kamplara ayrıştırma siyaseti olarak kullanıyor. Yani ‘algı’ yaratılıyor. Bu ve buna benzer ‘algılar’ o kadar yaygınlaştırıldı ki iyi niyetli halk yığınları neyin gerçek neyin yalan olduğunu anlayamaz konuma getirildiler. Böylece ülkeyi ekonomik çıkmaz sokağa sokan Cumhuriyet tarihinin geçmişinden görünmeyen uygulamaları, bizim önümüze getirip bu sapkınlıkları yeniden dayatan AKP’li Cumhurbaşkanı RTE; emekliler verilecek sözde 5 bin liralık ikramiye ‘çalışan çalışmayan’ ayrımı ile kamplaştırılıyor. Yani algı operasyonu yapılıyor. Yazılar olsun!