Gittikçe kalabalıklaşan, ancak giderek birbirlerinden uzaklaşan insanlar, demokrasilerde, hiçbir zaman yüz yüze, göz göze iletişim ve uzlaşma yönteminden vazgeçemezler. Vazgeçerlerse, aralarındaki sorunları çözemezler, şiddetten uzak, sevgi, dostluk ve barış içinde yaşamayı başaramazlar.
Evim, vatanım dediğim bu topraklarda, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde 23 Nisan 1920 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışı, 29 Ekim 2023 tarihinde ise yönetim biçiminin Cumhuriyet olduğunun açıklanması, sadece Cumhuriyet Halk Partisinin bulunduğu tek parti döneminden, 1945 yılında Nuri Demirağ’ın başkanlığında Milli Kalkınma Partisi’nin, 1946 yılında Adnan Menderes, Fuat Köprülü, Refik Koraltan ve Celal Bayar tarafından Demokrat Partinin kurulması ile çok partili siyasete geçilmesi süreçlerinin çok sayıda ve kalın kitaplara sığdırabilmesi çok zor.
Bu toprakların daha önceden yaşadıkları ve farklı dilimlere ayırabileceğimiz binlerce yıllık dönemleri var. Bilgimiz olduğu kadar geriye dönünce nelerle karşılaşabiliriz, kimlere ve nelere ulaşabiliriz? Demokrasi mücadelesi verilen dönemlere, isimleri bilinen veya bilinemeyen kahramanlara ulaşabileceğimiz kesin. Çünkü bu topraklar, o dönemleri ve kahramanları yaşadı elbette. Ne yazık ki, kesin tarihlere, tüm demokrasi kahramanlarına ve tüm belgelere, kanıtlara ulaşmak olanağımız yok. Gelecek kuşaklar, yerin üstündeki, toprağın ve suyun altındaki kaynaklardan yararlanarak, daha çok demokrasi kahramanına, acı çekilerek, kan ve gözyaşı dökülerek verilen mücadelelerin belgelerine belki ulaşabilir.
Osmanlı döneminde 1876 tarihindeki Birinci Meşrutiyet, 1908 yılındaki İkinci Meşrutiyet, Türkiye Cumhuriyeti öncesi yaşanan siyasal çabalar ve çok partili kısa dönemler, hatta farklı ulusların ve kültürlerin olduğu yıllar, asırlar öncesindeki süreçler, bugünkü olumlu ve olumsuz, beğendiğimiz veya beğenmediğimiz her bireysel ve toplumsal hareketin temelleridir.
Geçmişte, insan, hayvan ve doğa hakları için kahramanca mücadele eden, acı çeken, kan ve gözyaşı döken, sağlıklarını ve canlarını yitiren kadın, erkek tüm insanları, tarih, toprak, dil, kültür, inanç, renk ve diğer nitelikler açısından ayırım gözetmeksizin onurla anıyor, anılarının önünde saygı ile eğiliyorum.
Tarih hızlı akıyor, ben de hızlı bir şekilde Türkiye’de yaşanan 14 Mayıs 2023 seçimlerine gidiyorum. İşte, alanlardan masalara, masalardan alanlara gidişte bir Türkiye örneği. Bu seçim öncesi, Cumhuriyet Halk Partisi, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Demokrasi ve Atılım Partisi ile Gelecek Partisi, kamuoyunda “6’lı Masa” diye bilinen Millet İttifakı’nı oluşturdular. Bu İttifakı ve yaşanan süreci, eksiklerine karşın demokrasi ve uzlaşı anlamında oldukça anlamlı ve olumlu buluyorum. Bu İttifak ile Adalet ve Kalkınma Partisi-Milliyetçi Hareket Partisi ağırlıklı olarak oluşturulan Cumhur İttifakı, milletvekili ve Cumhurbaşkanı seçimlerinde mücadele ettiler.
Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kaldı ve 28 Mayıs 2023 tarihinde yinelendi. İkinci turda iki aday vardı. Cumhurbaşkanı, AK PARTİ Genel Başkanı ve Cumhur İttifakı’nın adayı Recep Tayyip Erdoğan, Millet İttifakı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu. İkinci turda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yeniden seçildi.
Türkiye, insana, hayvana, doğaya yönelik şiddetin yükseldiği bir dönemde, “alanlardan masalara, masalardan alanlara” doğru bir fırsatı daha yakaladı.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı ve Osmaniye Milletvekili Devlet Bahçeli’nin çağrısı ile AK PARTİ, MHP ve Halkların Eşitliği ve Demokrasi Partisi (DEM) tarafından, silahlı şiddetin sonlandırılması ve ilgili silahlı yapının silahlarını teslim etmesi için bir süreç başlatıldı. Süreç kamuoyuna “Terörsüz Türkiye” adı ile yansıdı. Silahlı şiddet yapısının kadın-erkek 30 kişilik bir kesimi, 11 Temmuz 2025 tarihinde, Irak’ın Süleymaniye kentinde, bir mağaranın önünde düzenlenen törenle silahlarını yaktı. Sürecin yönetimi amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir Kurul oluşturuldu. Kurulda TBMM’de milletvekili bulunan tüm partilerin temsil edilmesi kararlaştırıldı. Ancak, İYİ Parti Genel Başkanı Musavvat Dervişoğlu, Kurula katılmama kararı aldıklarını açıkladı.
İlk toplantısını 5 Temmuz 2025 tarihinde, bugün, TBMM Başkanı ve İstanbul Milletvekili Numan Kurtulmuş’un başkanlığında yapacak olan Kurul’da partilerin temsilci sayıları şöyle.
Adalet ve Kalkınma Partisi 21, Cumhuriyet Halk Partisi 10, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi 4, Milliyetçi Hareket Partisi 4, Yeni Yol Partisi 3, Hür Dava Partisi 1, Yeniden Refah Partisi 1, Türkiye İşçi Partisi 1, Emek Partisi 1, Demokratik Sol Parti 1 ve Demokrat Parti 1.
Siyasal partilerden TBMM’ye kadar masalara, masalardan evlere, yollara ve meydanlara doğru sürekli yaşanması gereken şiddetsiz iletişim, sevgi, dostluk ve barış hedeflerine, Kurul, bakalım nasıl, ne düzeyde ve ne kadar süre ile katkı verilebilecek? Gelecek kuşaklara yeni sorunlar bırakılacak mı, yoksa herkese yakışır bir Türkiye için eksiksiz ve engelsiz yeni masalar ve yeni alanlar kurulabilmesinin sağlam temellerini atılabilecek mi?
Gelecek yazımda, 6 siyasal parti tarafından oluşturulan, siyasal bir cephe haline gelmemeyi başaran ve 2023 seçimlerinden sonra sonlandırılan, ancak günümüzü de etkileyen Millet İttifakı’nın birkaç kararı ve bugün TBMM’de toplanacak olan Kurul ile görüş ve önerilerimi paylaşmaya çalışacağım.
Dileriz ve umarız ki sonsuza değin sürecek yerin üstündeki gerçek cennet, için engelsiz, eksiksiz, şiddetsiz ve silahsız masalar, alanlar ve meydanlar sağlanır.
Haydi, melek kişilikli insanlar, kadın erkek birlikte, dayanışma içinde, haydi.