Büyükleri Polatlı Kargalı köyünden Ankara’ya göç etmişlerdi. Hekim Bekirler ailesinden Babası Mehmet Bey, Annesi de Selanik göçmenlerinden Hanife Hanımdı. Mehmet Bey’in ikisi kız dördü erkek altı evladının ikincisi olarak Dünya’ya geldi. 1934 yılında Ankara’da doğdu.
Babası Demiryolları personeliydi. Görev gereği Sivas iline tayin olmuştu. Ahmet Melik 1941 yılında Sivas İsmet Paşa İlkokulunda başladı. Babası Ankara’ya tayin olunca da Ankara’da 3. Sınıfa devam etti.
Okul yolunda Kahvehanelerdeki radyolardan gelen Türk Sanat Müziği sesini duyunca çantasının üzerine oturuyor. Şarkıları dinliyor ve ezberine alıyordu.
Kendinden geçtiği için zaman zaman okula gitmeyi bile unutuyordu. Derslere girmediğini öğrendikleri zaman evde kıyamet kopuyordu.
Müziğe ilgisi İlkokulda başlamıştı.
100 gram sakız leblebi karşılığında beş şarkı söylüyordu. Böylece profesyonellik hayatı ve adam olacak çocuk daha İlkokulda belli olmuştu.
Okulu bitirdikten sonra Cebeci Ortaokuluna gitti. Hocalarının isteği üzerine orada Kahramanlık türküleri söylüyordu.
Bozkurt Kuruç, Ejder Akışık ve Argun Çıdamlı ilk sahne tozunu onun sayesinde almışlardı.
Adeta onların ilk sahne yönetmeni olmuştu. Nerede duracaklarına ne yapacaklarına o karar veriyordu.
Estergon Kalesi’ni söylüyordu.
Gazi Lisesinin son sınıfında babası askere gönderdi. İstanbul Harbiye Askeri Müze’de mehter takımında askerlik yapıyordu.
Atatürk’ün yatı Savarona ile Edinburg ve Londra’ya gitti. 1. Oldular. 500 yıllık askeri canlandırdı. Kraliçe Elizabeth ellerini sıktı. Türkiye’de televizyonun adı bile anılmazken Yücel Seçkiner’le televizyona çıktı. 54 yılda burada kazanamadığı parayı 5 dakikalık televizyon çekimi için aldı. O kadar para sahibi olmuştu ki arkadaşlarına borç vermeye bile başlamıştı.
Fas, Tunus Cezayir üzerinden yurda döndü. Terhis oldu.
Askerlik bitince Akşam Ticaret Lisesini bitirdi. Akabinde Ankara İktisadi Ticari İlimler Akademisine devam etti.
1952 yılında Ankara Esenpark Gazinosunda yapılan ses yarışmasında 1. oldu. Ses Kralı seçildi. Sevim Deran’da 1. Olarak Ses Kraliçesi seçildi.
1953 yılında Radyo sınavını kazanarak işe başladı. Radyoyu kazanma şansını elde eden 3. Kuşaktı.
İlk sanatçılar Müzeyyen Senar, Perihan Altındağ Sözeri, daha sonra Mustafa Sağyaşar, Sevim Tanürek, Yusuf Gül, Nusret Ersöz…
Ziya Taşkent, Hüseyin Gökmen, Turhan Toper, Mustafa Seyran, Nesrin Sipahi, Gönül Akın ve Solmaz Teğmen dönem arkadaşlarıydı.
İlk derslerini üç yıl süreyle Kemençe sanatçısı Vedia Tunççekiç verdi.
168 lira maaşla işe başladığında Ankara’nın Etlik semtinde bir bağ evinde 80 lira kira ile oturuyordu.
Maddi yetersizlik nedeniyle işe yürüyerek gidip geliyordu. Bütün yayınlar canlı yayındı. Sabah dokuz’ da işe geliyor, her gün yaptıkları yarım saat jimnastik dersinden sonra akabinde fasıl, erkekler topluluğu, klasik koro ve solo programlarına giriyordu.
Gece yarısı çıktığı iş yerinden zifiri karanlıkta evine giderken tehlikelere karşı elinde sopa bulunduruyordu. Ancak, ayda 1 kere otobüse binebiliyordu.
Radyo’da birkaç aylık sanatçıyken, Atatürk’ün naaşının etnografya müzesinden alınarak Anıtkabir’e götürülmesine şahit oldu. 1938 yılında yaşananlar, 1953 yılında da yaşandı. Yollar insan seliydi. Atatürk’e özlem bitmemişti. Ağlayanları, sızlayanları, insan selini hiç unutamadı. Radyodan izledi. Ayrıca canlı yayın da yapılıyordu.
(Devam Edecek)