15 Ağustos tarihli yazımda “Ağın’lı 4 Tiyatro Ustası (1)” Nihat Asyalı ve Yılmaz Onay’ı anlatmıştım. Bu yazımda da Nurhan Karadağ ve Rüştü Asyalı’yı elimden geldiğince sizlere anlatmaya çalışacağım. Yine Doç. Dr. Cezmi Güner Omay’ın aynı adlı kitabından yararlanacağım. (Omay, Nurhan Karadağ ile ilgili çalışmasında Yusuf Sağlam’ın “Anadolu Tiyatrosunun Köylüsü Nurhan Karadağ” kitabından yararlanmıştır. Sağlam’a da teşekkürler bu çalışması için.)
Nurhan Karadağ 8 Mayıs 1943 de Ağın’da dünyaya gelmiştir. Burada 6 yaşına kadar kalmış, ailenin Ankara’ya taşınmasından sonra ilkokul Balgat İlkokulu’nda, ortaokulu Bahçelieveler Ortaokulu’nda liseyi de Bahçelievler Lisesi’nde okumuştur. Karadağ lise ikinci sınıfta ilken adı geçen okul “Deneme Lisesi olmuştur. Ortaokul ve lise yıllarında rol aldığı müsamereler nedeniyle tiyatro ile tanışmıştır. Bu yıllarda resim yapmayı çok sevse de tiyatro daha ağır basmıştır. Ancak resmi bırakmamış ilerde rejisörlüğüne katkı sağlayacak bir unsura dönüştürmüştür.
Lise son sınıfta beklemeye kalmış. Beklemeli kaldığı 1961-62 öğretim yılında Sincan’ın Saraycık köyü, Yahşihan’ın Irmak köyü, Balâ’nın Süleymanlı köylerinde ve Gazi Çiftliği 10. Yıl İlkokulu’nda vekil öğretmenlik yapmıştır. “Anadolu Tiyatrosunu7n Köylüsü – Nurhan Karadağ” adlı eserinde Yusuf Sağlam o yılları “Nurhan vekil öğretmenlikte yaşadığı sıkıntıları çile değil de, yolunu bulmada atılmış ilk adım olarak görür. Öğretmenliğin, kendisine mutluluk yolunu açan anahtar olduğunu söyler. …Vekil öğretmenliğin deneyim ve zenginlikler kazandırdığı gibi, üniversiteyi kazanmasında, öğretim üyesi olmasında, tiyatroyu seçmesinde ve rejisör olmasındaki etkilerin yadsınamaz olduğu inancındadır.” diye yorumlamaktadır.
DP döneminde kapatılan ve 1963 yılında yeniden açılan Halkevleri üyesi olan Karadağ, buradaki derslere ve kurslara katılır. Burada ders veren eğiticilerin tamamı Devlet Konservatuarı hocaları ve Devlet Tiyatrosu rejisörleridir. Karadağ hocalarını anlatırken, “Rahmetli Suat Taşer’den Poetika’yı öğrendim. Mahir Canova’dan sahne ve reji. Rol ve mimik hocamız Ahmet Evintan bey idi. … Madam Shirley ritmik hocamızdı. Nüzhet Şenbay diksiyon hocamızdı. Orada eğitilen kuşak, tiyatronun sahiden çok iyi üreten ağır topları oldular.” diyerek onları sevgi ile yad ediyor. Kimdi bu kişiler, Çetin Tekindor, Atilla Olgaç, Nurşim Demir, İhsan Sanıvar, Erol Demiröz, Yücel Erten, Rüştü Asyalı. Bu kişiler gerçekten de tiyatro dünyamızın en önemli kişileri oldular.
İstemeyerek girdiği DTCF Rus Dili ve Edebiyatı bölümünden dikey geçişle 1964 yılında DTCF Tiyatro bölümüne kaydolur. Bundan sonraki yaşamı hep tiyatro olacaktır. ADS (Ankara Deneme Sahnesi)nde oyunculuktan başlayarak başkanlığına kadar yükselir. Bu arada “Köy Seyirlik Oyunları”nı tiyatro dünyasına kazandırır. Genel anlamıyla tiyatro yapmadaki amacını da, ”Nedir tiyatro? İşlevi nedir ? Kendi sanat algımla kısaca söyleyip geçmek istiyorum. Sanat, alıcısının yaşamını değiştiren olmalıdır. Tiyatro seyircisini düşünmeye, güzeli seçmeye, tartışmaya yöneltmelidir. Bu anlamda araç olmalıdır.” diyerek açıklar.
22 Ekim 2015 de aramızdan ayrıldığında, tiyatroya 54 yılını vermiş, arkasında 17 ödül, 60 ürün, rol aldığı 25 oyun, 14 Radyo oyunu ve Televizyon dizisi bırakmıştır.
Rüştü Asyalı 1947 yılında Ankara’da doğdu. 1954 yılında Yenimahalle Fatih İlkokulu’nda öğrenime başlar. Üçüncü sınıfta Demirlibahçe İlkokulu’na geçer. Ortaokul ve liseyi Kurtuluş Lisesi’nde okur. Lise öğrenimi sırasında Halkevleri Genel Merkezi’ndeki tiyatro kurslarına katılır. 1963 yılında kurs öğretmeni Haldun Marlalı, Asyalı’yı Ankara Radyosuna götürür. Burada haftalık Çocuk Saati programına kaydettirir. Radyoda, Radyo Tiyatrosu, Çocuk saati, Köy Odası-Ocak Başı, Arkası Yarın, Çocuk Bahçesi gibi etkinliklerde rol alır.
Halk arasında “Keloğlan” olarak şöhret olan Asyalı, keloğlan rolünü nasıl aldığını şöyle anlatır. “1968 yılında Ankara Radyosu Çocuk Saati’ndeyken, bir gün önüme Keloğlan masalından uyarlanmış bir oyun geldi. O zamanki yönetmenimiz Ergin Orbey dedi ki ‘Keloğlan’ı sen oyna.’ Ben o zamana kadar bas-bariton sesleri, yani sesime uygun rolleri oynuyorum; krallar, babalar, hayvanlar aleminde aslanlar, fantastik masal yaratıkları, ejderhalar, devler gibi… Gelelim 1970 yılına. Turgut Özakman’ın yazdığı ‘Keloğlan Aramızda’ adlı radyo programı, Türkiye Radyolarında bir reklam kuşağı dizisi olarak yayınlanmaya başlayınca benim Keloğlan’ın ünü bütün Türkiye’ye yayıldı.” Bu olaydan sonra birkaç tane keloğlan filmi de çekilir.
Bugüne kadar(kitabın yayımlandığı 2016 yılına kadar) 19 tiyatro oyununda rol alan Asyalı, 17 oyun yönetmiş, 9 filmde rol almış, 5 tane de senaryo ve oyun yazmıştır. Ağın’lı dört tiyatro ustasından biri olan ve yaşamaya devam eden Rüştü Asyalı’ya sağlıklı ve bol üretimli yıllar dilerim.
Sizlere de bol okumalı yıllar diliyorum.