Recep Bey tarafından yapılan açıklamaya göre 2023 yılında uygulanacak net asgari ücret yüzde 54,7 artışla 8 bin 506 lira 80 kuruş oldu.
Erdoğan, gerekmesi halinde 2023’te ara bir düzenleme yapılabileceğini de söyledi.
9 bin liranın altında bir rakam belirlenirse biz o karara imza atmayız ve o kararın alındığı masada olmayız diyen işçi kesimi temsilcileri ise sözlerini tuttu, masada yer almadılar.
Peki, bu belirlenen asgari ücret geçinmeye yeter mi?
Öncelikle şunu söyleyeyim asgari ücret 2022 Aralık sonunda belirlendi ama Ocak 2023 itibariyle geçerli olacak. İşçiler maaşlarını memurların aksine çalıştıktan sonra aldıkları için de bu tutar en erken Şubat 2023 başında çalışanların eline geçebilecek.
Oysa enflasyon durmuyor, kasım ayı itibariyle Türk-İş tarafından yapılan açlık ve yoksulluk sınırı araştırması şöyleydi:
- MUTFAK ENFLASYONU AYLIK % 4,87 ve SON ON İKİ AYLIK % 137,38 ORANINDA ARTTI.
- AÇLIK SINIRI 7.785 TL HESAPLANDI ve ASGARİ ÜCRETİN 2.285 TL ÜZERİNDE OLDU!
- YOKSULLUK SINIRI (DÖRT KİŞİLİK AİLENİN YAPMASI GEREKEN TOPLAM HARCAMA) 25.365 TL!
- BEKÂR BİR ÇALIŞANIN AYLIK YAŞAMA MALİYETİ 10.170 TL‘YE ULAŞTI!
Aralık ve Ocak aylarında yüzde 5 gıda enflasyonu olursa açlık sınırı Şubat 2023’de 8.582,9 TL olacak ve asgari ücret daha çalışanın eline geçtiği ilk aydan itibaren açlık sınırının altında kalacak.
Aralık ve Ocak aylarında enflasyon aylık olarak yüzde 5 olursa bekâr bir çalışanın yaşama maliyeti 11.212TL’ye ulaşacak
Aralık ve Ocak aylarında enflasyon aylık olarak yüzde 5 olursa dört kişilik bir ailenin yapması gereken toplam harcama 27.964 TL olacak.
Bu belirlenen asgari ücretle 4 kişilik bir ailede anne baba, iki ebeveyn çalışıyorsa aile ancak açlık sınırının biraz üstünde ve yoksulluk sınırının ise çok ama çok altında bir gelir ile yaşamaya mahkûm olacaktır.
Asgari ücret alan bekâr bir çalışanın ise kendi kendine yetmesi, kendi geliri ile geçinmesi gene mümkün olmayacaktır.
Gelelim asgari ücreti oturup patronlar ile birlikte belirleyen iktidarın bakış açısını değerlendirmeye.
Recep Bey “İşçi tarafının asgari ücretin 9 bin lira olması talebini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu karşısında şunları söylemişti:
“Bakanımla, İşveren Sendikası Başkanıyla otururuz, konuşuruz, değerlendirmemizi yaparız. İnşallah hayırlı bir adım atarız, neticeye varırız. Herkesin her söylediğiyle adım atacak halimiz yok. Çünkü bizim sırtımızda küfe var. Sırtında küfe olmayanlar rahat konuşuyor ama bizim sırtımızdaki küfe 85 milyonun taşındığı bir küfe. Bunların hepsini düşüneceğiz; eğitimden sağlığa, adaletten emniyete, ulaşımdan bütün altyapı üstyapı sorunlarına kadar bunlar bir şeyle yapılacak değil mi? Tabii sırtında küfe olmayanlar bol bol atıp tutuyor.”
Bak bak bak arkadaşların sırtında küfe varmış!
Yahu o küfe asıl vergi mükellefi vatandaşların sırtında, politikacılar ve politikacılar tarafından yaratılan israf düzeni ise o küfedeki yük!
Evine ekmek götüremeyen vatandaşın vergileri ile en lüküs Mercedeslerin benzin, en lüküs sofraların ejder meyveli smooty faturaları ödenmiyor mu?
Bu yoksul halk kuru ekmeğe talim ederken sizin dışarıdaki maceraperest hayallerinizin faturasını ödeyip, yükünü taşımıyor mu?
Kim bakıyor 9 milyon Suriyeliye?
Bütün bunlar ortadayken küfe bizim sırtımızda demek biraz tuhaf olmuyor mu?