21.YÜZYILDA BARIŞ HAKKI…ÖNCESİ VE SONRASI…ŞİDDET ve ADALET…

12 Ocak 2024 tarihli ve “Ahhh ve Ohhh Dedirten Yargı Kararları” başlıklı yazımın giriş cümlesinde “Türkiye ve Dünya adaleti sağlayamadı” demiştim.

Türkiye Barolar Birliği Şiddetle Mücadele Kurulu’nca, 02 Şubat 2024 Cuma günü düzenlenen “21. Yüzyılda Barış Hakkı” konulu ve iki oturumdan oluşan konferans, Türkiye ve Dünya ile ilgili olarak girişte paylaştığım görüşümün haklılığını kanıtlar gibi harika başladı ve başarılı bir şekilde tamamlandı.

Ülkemize ve Dünya’ya olumlu etkilerinin yüksek düzeyde ve sürdürülebilir olmasını dilerim.

Ne yazık ki Dünya; savaşları, fetihleri ve işgalleri, kadınlara, çocuklara yönelik ve çok ağırlıklı olarak erkek insanlardan! kaynaklanan vahşetini durduramadı, her dönemde, canlı cansız her varlığın hak ettiği barışı, huzuru, silahsız ve şiddetsiz yaşamayı başaramadı.

Söz alarak söylediğim gibi, konferansı, yaşantım boyunca izlediğim en başarılı ve verimli düzenlemelerin arasında sayıyorum. Türkiye Barolar Birliği’ne önerim, konferansta yapılan konuşmalardan öncelikli hedeflerin çıkarılması ve hedeflere katkıda bulunulması için ivedi olarak demokratik kitle örgütleriyle birlikte hareket edilmesidir. 

Yazıda, konferans ve oturumlarla  ilgili ayrıntıya girmeyeceğim. Bu yazı, Sonsöz Gazetesi, ve Sonsöz İnternet Haber Sitesinin konuya bir katkısıdır. Ayrıca, ömrünü daha çok gönüllü çalışmalara adamış, “Türkiye ve Dünya Evimiz, üstünde yaşayanlar ailemiz, farklılıklar doğal zenginliğimiz “ diyen bir insan olarak katkıya katkımdır. 

Demokratik yapısından ödün vermeyen, tüm engellemelere karşın yüreklice, dimdik ayakta ve canlı durmayı başaran meslek üst birliklerden birisi olan Türkiye Barolar Birliği, inanıyorum ki, konferansın açılışında ve oturumlarda yapılan konuşmaları ayrıntılı olarak Web sitesinde ve “Barobirlik” isimli yayın organında paylaşacaktır.

Baroların üst birliğine ve tüm barolara bir önerim daha var.

Aileler, avukatlar, hak savunucuları,  kaza, deprem veya diğer şiddet suçlarının yargı süreçlerindeki duruşmalarında, Adalet Sarayı olarak isimlendirilen binaların önlerinde, açık veya kapalı alanlarda, gazetelerde, televizyonlarda, sosyal medyada  “Adalet” diyerek haykırıyorlar, çığlık atıyorlar, gözyaşı döküyorlar. Onları, çığlıkları ve yaşlı gözleri ile birlikte bağrıma basıyorum.

Şiddet olaylarında ve suçlarında adalet asla sağlanamaz. Şiddet suçlarının, küçük büyük demeden işkence ve idam hariç hukukta mutlaka bir karşılığı olmalıdır. İyi hal indirimi veya af olmamalıdır. Hangi adalet işlevi, idare ve yargı kararı, ölenleri, yitirilen ömürleri, organları geri getirebilir, aynen yerine koyabilir, çekilen acıları önleyebilir. Barolar, avukatlar, hukukçular bu önerimi, uygun zamanlarda paylaşmalı, dillendirmelidir.

İnsan soyu; gelişimini çok hızlı sağlayabilse idi…Vahşi yanını uygar yanına dönüştürebilseydi…Mutluluğu ve  huzuru doğduğu yerde aramış ve sağlamış olsaydı…Yer ve yurt değiştirmeyi, haklara uygun, iletişim ve dayanışma içinde şiddetsiz yöntemlerle yapsaydı… Fetihleri, işgalleri, gençlerin kanlarının, annelerin gözyaşlarının dökülmesini önleyebilseydi…Sadece 21. Yüzyıl için değil, yaşadığı milyarlarca yıl öncesi ve sonrası yıllar için barışı sağlayabilseydi, bu konferansa gerek duyulmayacaktı.

Küçük katkımızı sürdürüyoruz.

Konferansın açılışında, Şiddetle Mücadele Kurulu’nun sözcüsü Av. Asude Şenol,  Kurulun Koordinatör (Eşgüdüm) Başkan yardımcısı Av. Gürkan Altun, Filistin Devleti’nin Ankara Büyükelçisi Dr. Faed Mustafa ile Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. R. Erinç Sağkan konuştular.

Sabahki oturumun Başkanlığını Şiddetle Mücadele Kurulu Yürütme Kurulu Üyesi Av. Doğan Erkan  yaptı. 

Oturumun konuşmacıları ve işledikleri konular şunlar.

Güney Afrika Cumhuriyeti Büyükelçisi  H. E. Dipuo Letsatsi-Dube (Güney Afrika Cumhuriyetinin İsrail Aleyhine Uluslararası Adalet Divanında Açtığı Dava), Dr. Kıvılcım  Turanlı (Barış Hakkı), Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Dr. Öğretim Üyesi  Timuçin Köprülü (Soykırım Sözleşmesinin 9. Maddesi ve Uluslararası Adalet Divanı Uygulaması).

Şiddetle Mücadele Kurulu üyesi Av. Aslı Koçak Arıhan’ın başkanlığındaki ikinci oturumun konuşmacıları ve işledikleri konular şunlar.

İnsan Hakları Gündemi Derneği Ankara temsilcisi Av. Dr. Günal Kurşun (Uluslararası Ceza Mahkemesinin Yargılama Yetkisi), Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi Uluslararası Özel Hukuk Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Doğa Elçin (Savaş ve Küresel Göç), Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkan Yardımcı Av. Zelal Nur Ünal (Savaşta Kadın Hakları İhlalleri),Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Av. Hilal Çelik (Çocukları Savaştan Korumak).

Konferansta dile getirilenlerin sadece böyle bir yazıda tarihe yansıtılması ve belgelenmesi olanaksız. Bu nedenle, gelecek yazımızda, konferansta dile getirilenleri, çok kısa da olsa paylaşmaya çalışacağım.

İlk oturumun fotoğrafında, soldan, Dr. Öğretim üyesi Timuçin Köprülü, Büyükelçi H. E. Dipuo Letsatsi-Dube, Av. Doğan Erkan, Dr. Kıvılcım Turanlı, Büyükelçi Dr. Faed Mustafa.

İkinci oturumun fotoğrafında, soldan, Av. Zelal Nur Ünal, Av. Dr. Günal Kurşun, Av. Aslı Koçak Arıhan, Doç. Dr. Doğa Elçin, Av. Hilal Çelik.