Silivri Cezaevin'de tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, hükümete ve özellikle Cumhurbaşkanlığı çevresine yönelik sert eleştirilerde bulundu.
İmamoğlu, “Artık sus, dur, bekle devri bitmiştir” diyerek başladığı açıklamasında; AK Partili siyasetçilere, bürokrasiye ve iş dünyasına doğrudan seslendi. Türkiye’nin içine sürüklendiği kutuplaşma, kaos ve kriz ortamına dikkat çeken İmamoğlu, “Devletin ve milletin içine düşürüldüğü tahakküm, kutuplaşma ve kriz siyasetinden yorulmadınız mı?” diye sordu.
“Külliyedeki bir avuç insan devleti uçuruma sürüklüyor”
Başkan İmamoğlu, Türkiye'nin Ortadoğu’daki gelişmeler ve iç politikadaki çatışmalarla çok yönlü bir tehdit altında olduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Külliyedeki bir avuç insanın devletimizi ve milletimizi hangi uçuruma sürüklediğinin farkında değil misiniz? Ülkemizin dört bir yanı çatışmalarla doluyken, milletimizi ve iç cepheyi kaosa, krize ve istikrarsızlığa sürükleyenlerden yorulmadınız mı?”
“Bu bir beka meselesidir”
Konuşmasında Türkiye'nin karşı karşıya olduğu tehlikelerin yalnızca siyasi olmadığını, aynı zamanda bir “beka meselesi” haline geldiğini belirten İmamoğlu, çözümün milletin iradesi olduğunu vurgulayarak; “Bu mesele devletin ve milletin varlık-yokluk meselesidir. Bu mesele bir ‘Beka’ meselesidir. Bu toprakların rotasını kapı arkası hesaplar değil, aziz milletimizin feraseti belirler.” dedi
“Millet ilk fırsatta gönderecektir”
İmamoğlu’nun en dikkat çeken sözlerinden biri ise, mevcut yönetimin seçimlerden ve milletten kaçtığını ima ederek, halkın bu aklı iktidardan uzaklaştıracağını ifade etti. İmamoğlu'nun açıklaması şöyle: “Artık milletten ve seçimden kaçan, yenemediklerini korkakça hapse atan ve yabancı devlet başkanlarının rızasıyla iş yapan bu aklın millet tarafından ilk fırsatta gönderilmeyeceğini mi sanıyorsunuz?”
“Biz milletin yanındayız”
Son olarak, herkesin tarafını ve konumunu milletin vicdanına göre belirlemesi gerektiğini ifade eden İmamoğlu şu ifadeyle açıklamasını noktaladı: “Biz milletin yanında saf tuttuk. Herkes konumunu millete göre belirlesin. Milletin vicdanı elbet herkesi yargılayacaktır.”
